Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Delican'ın tribün şovu partilileri kızdırdı

AK Parti 2. Olağanüstü Kongre ile birlikte yeni bir dönem başladı. Kurultay değerlendirmesine geçmeden önce İzmir ayağında yaşanan sevinci sizlerle paylaşmam gerekiyor. İzmir Milletvekili Sayın Binali Yıldırım’ın Başbakan olarak çıkması her kesimden büyük bir memnuniyetle karşılandı.  

Hatta buna en çok sevinenlerin başında CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu geliyor. Kocaoğlu  “Gönlümden Binali Yıldırım geçiyor” açıklamasıyla Yıldırım’a destek olmuş ve Yıldırım’ın isminin açıklanmasından sonrada “dileğim kabul oldu” diyerek sevincini ortaya koymuştu.  Öte yandan Kocaoğlu’nun bu açıklaması AK Parti cephesinde sevinçle karşılaşırken CHP tabanı tarafından büyük tepki çekti.

CHP’li Kocaoğlu’nun bu dönemde Binali Yıldırım adına bu kadar sıcak bakması ve neredeyse kutlama yapacak kadar sevinmesinden sonra AK Parti cephesinde nasıl bir mutluluğun olduğunu siz tahmin edin…

İzmir’de Bakan Yıldırım’ın Başbakan adayı olarak açıklanmasından sonra teşkilat içinde büyük bir heyecan yaşandı… Ve neredeyse bütün sokaklar da “Yanındayız İzmirli Başbakan” pankart ve afişleri asıldı. İl Başkanlığı tarafından asılan bu pankartlar aslında teşkilat içinde çok fazla heyecan yaratmadı.

Çünkü teşkilat içinde özellikle İl Başkanı Bülent Delican ve bazı yöneticilerin Binali Yıldırım’a karşı takındıkları tavır ve Yıldırım’a yakın olan isimlerle ilgili yapılanları düşündüğünüzde Delican’ın yaptıklarını çok samimi bulmadıklarını ifade ediyorlar.

Açıkçası bende aynı kanaatte olduğumu söylemek istiyorum…

Binali Yıldırım ile sürekli sorunlar yaşayan İl Başkanı Bülent Delican’ın zaman zaman Yıldırım’a karşı bazı isimlere tutunmaya çalışması ve Yıldırım’ın İzmir’de katıldığı organizasyonlara yeterli desteği vermemesi nedeniyle  ikili arasındaki sorunlar derinleşirken İl Başkanı Delican ile Binali Yıldırım’ın arasında soğuk rüzgarların esmeye devam edeceği düşüncesindeyim…

Ve ben Binali Yıldırım’in bundan sonra İl Başkanı Bülent Delican ile çalışmayı düşüneceğine pek ihtimal vermiyorum… En azından AK Parti teşkilatlarının son dönemlerde en fazla konuştuğu konulardan biri olduğunu belirtmek istiyorum…

Bu nedenle İl Başkanı Bülent Delican’ın yapacağı en güzel hareketlerden biri ortaya çıkan yeni yapının önünü açması için Ankara’ya gidip istifasını sunması gerekir. Eğer İl Başkanı olarak Bülent Delican ile yeniden çalışmak istenirse yeniden atanır ve göreve kaldığı yerden devam eder…

Aksi takdirde zaten görevden alınacaktır.

Bugüne kadar bu noktaya gelinmesinde Bülent Delican’ın “dar kadro” anlayışıyla İl Başkanlığını yönetmeye çalışması, kimseye güvenmemesi ve bununla birlikte başlayan hatalar zinciriyle birlikte siyaseti doğru okuyamamasından kaynaklanan sorunlar İl Başkanı Bülent Delican’ın ipini çekti…

Göreve gelmesinin ardından çok kısa bir zaman içerisinde kendisini tartışmaya açtı. Ve bu zaman içinde yaptığı başarısız hamleler nedeniyle AK Parti İl Başkanı olarak başarısız bir dönem geçirdi… Ve çok kısa bir zaman içinde Bülent Delican’ın görevden alınacağını düşünüyorum…

Bülent Delican’ın da bunu hissettiğini düşünüyorum…

Çünkü Binali Yıldırım isminin açıklanmasından sonra, yaptıkları ve takındıkları tavrın bir İl başkanına yakışmadığı gibi teşkilat üyelerine de samimiyetten uzak ve abartılı geliyor… Bu samimiyetsiz sevinç gösterileri onları ele veriyor…

Ve ben bu sevincin Bülent Delican’ın üstüne yapışmadığını düşünüyorum… Çok abartılı durdu…

Oysa aynı İl Başkanı Delican 7 Haziran seçimlerinde Binali Yıldırım’ın aday olmadığı dönemde çalışmalarına destek vermemiş ve hatta Bayraklı mitinginde televizyon programına katılmıştı.  O günlerde göstermediği ilgiyi Binali Bey’in aday olduktan sonra 180 derece dönüş yaparak “efsane bakan” diye nitelemiş o günkü sözleri de çok samimi bulunmamıştı.

Bu dönüşü yapmasına rağmen alttan alta Binali Yıldırım’a yakın olan ekibe operasyon yapmayı da ihmal etmedi… Teşkilatlar içinde Binali Yıldırım’a yakın olan İl eski Başkan Yardımcıları Mustafa Gedikoğlu, Emrun Sulayıcı, Özgür Hızal parti tüzüğünün 56. maddesini bahane ederek, görevden almıştı…

Öte yandan İl Başkanlığında bu isimler gibi çok sayıda devamsızlığı olmasına rağmen İl Başkanı Delican’a yakın oldukları için bir şey yapılmazken, Binali Yıldırım’a yakın olan isimler için önce görevden alındı ardından yönetim kurulundan çıkarıldılar… Yani Binali Yıldırım’a yakın olmanın bedelini ödediler…

Bu düşüncelerle İl Başkanlığı görevine devam eden Bülent Delican’ın Binali Yıldırım’ın Başbakan adayı olduğunda gösterdiği samimiyete inanmayanlardanım… Bu nedenle İl Başkanı Bülent Delican’ın kongrede ortaya koyduğu çabayı çok samimi bulmuyorum… Zaten kongrede teşkilat üyelerinin yaşadığı olumsuzlukların faturasını da il başkanlığına kesmek gerekiyor…

Teşkilat üyelerinin gece 4’te salonun önünde olmasına rağmen “İzmirli Başbakan’ın konuştuğu salona” girememesi tam anlamıyla skandal… Salonda gördüklerim karşısında yaşadığım şaşkınlığı sizinle paylaşmak istiyorum…  

Ankara ve İstanbul İl Başkanı Divanda görev alırken, diğer İl Başkanları protokolde yer alırken Başbakan’ın çıktığı İzmir İl Başkanı ne yapıyordu sizce… İzmir İl Başkanı Bülent Delican tribünde amigoluk yapıyordu…

Ayağa kalkmış bir takım taraftarı gibi tezahürat yapıyordu…  

Bir il başkanının bu kadar ciddiyetsiz davranması ve temsil ettiği ilin karizmasını çizdirmesi affedilebilecek bir şey değil…

İl Başkanı Bülent Delican kendisini Başbakan Binali Yıldırım’a göstermek için mi tribüne çıktı bilinmez ama Yıldırım’ın onu görecek durumu zaten yoktu… Türkiye’nin 3. büyük kentinde İl Başkanlığı yapan ismin o makamın ağırlığına yakışmadığını düşünüyorum. 

Ben Bülent Delican’ın bu hataları “koltuk kaybetme korkusundan” yaptığına inanıyorum… Geçen iki yıl içinde kendisine rakip olacağını düşündüğü isimlere karşı olan tutumundan kaynaklanan sorunlar partide işin içinden çıkılmaz hal almasına neden oldu. Zaten başarısız olan Delican’ın kongredeki tavırlarıyla başarısızlığını taçlandırmış olduğunu düşünüyorum…

Kongrede İzmir’den gelen teşkilat üyelerinin salona girememesi tam anlamıyla bir “Skandal” bunun tek sorumlusu İl başkanlığı ve onun başında olan İl başkanıdır… Yöneticiler ise İzmir’den gelen teşkilat üyelerinin dışarıda kalmasıyla çok fazla ilgilenmediler… Çünkü daha önemli işleri vardı! Salonda fotoğraf çekerek Facebook ve Twitter’dan paylaşmak gibi!

İl Başkanlığı tarafından yapılan son organizasyonun bu olduğunu düşünüyorum… Kongre ile birlikte İzmir’de çok şeyin değişeceğine inanıyorum. Bu değişimin İzmir’de de devam edeceğini ve teşkilatlar içinde olan huzursuzluğun kısa bir süre içinde sona erdirileceğine inanıyorum… Ve AK Parti İzmir’de teşkilatlar için en büyük şansın teşkilatçılığı iyi bilen İzmirli vekiller Atilla Kaya, Kerem Ali Sürekli ve Hamza Dağ gibi isimlerinde katkılarıyla uzun süreden beri devam eden sorunların çözüleceğine inanıyorum…

Kongre’den Notlar:

-İl Başkanı Bülent Delican’ı kongreden bir gün önce kongre salonuna gelerek incelemelerde bulunduğunu gördüm. Ve bir gün önceden oraya giden Delican’ın İzmir’den otobüslerle gelen teşkilat üyelerini içeri aldıramaması garip…

-İzmir’in sayılı işadamlarından olan ve aynı zamanda Başbakan Binali Yıldırım’a yakın isimlerden olan Bayraklı Meclis Üyesi Latif Aydemir’in spor bir kıyafetle fotoğraflarda poz vermesi şik giyinen Aydemir'in hiç de alışık olmadığımız bir durum değil...

- Kongre salonunun etrafının düzenlenmesin Bir İzmirliye verilmesi çok anlamlıydı. Ve ertesi gün salona gittiğimize Abdullah Tekbaş’ın ne kadar başarılı bir iş yaptığını görmek bir İzmirli olarak beni mutlu etti.

- İl Başkanı ile fotoğraf çekilen bazı isimlerin aslında o fotoğrafı çekerken nasıl bir risk aldıklarını anlayamadıklarını görüyorum. Oysa aynı İl Başkanı onları İl binasından içeri sokmamıştı.

- Seçimden hemen sonra İl Başkanı Bülent Delican’ın AK Parti Genel Merkezi’ne giderek Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotarı ziyaret etmesi çok manidar…