Albayların özgürlük günlüğü

Anayasa Mahkemesi'nin Balyoz davası ile ilgili 'hak ihlali yapıldığı' yönündeki kararının ardından serbest kalan subaylardan Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, ilk olarak İzmir Ödemiş'teki baba ocağına gitti. Ardından da başka bir davadan mahkum olması nedeniyle tahliye olamayan arkadaşı Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar'ı 4 yıl birlikte kaldığı cezaevinde eşiyle birlikte ziyaret etti. DenizAlbay Aşkın Üredi ise soluğu kızıyla birlikte denizin kıyısında aldı.

Ege Postası
20.06.2014 - 16:53

İstanbul Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından tüm sanıkları tahliye etmesi üzerine, İzmir Şirinyer Askeri Cezaevi'nde tutuklu bulunan muvazzaf askerler, Deniz Kurmay Albay Mesut Zafer Sarı, Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, Deniz Albay Mete Demirgil, Deniz Albay Akın Üredi, Deniz Kurmay Albay Alpay Çakarcan, Hava Kurmay Yarbay Cenk Hasımoğlu, Hava Kurmay Yarbay Süleyman Namık Kurşuncu, Jandarma Kurmay Yarbay Oğuz Türksoyu ve Jandarma Kurmay Albay Murat Özçelik, tahliye edildi. Bu tutuklulardan sadece Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar, İstanbul'da görülen askeri casusluk davasından ceza alması nedeniyle tahliye olamadı.

BABA OCAĞINA GİTTİ ARDINDAN ARKADAŞINA GELDİ
Serbest kalan askerlerden Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, eşi Ufuk Erakyol ve kızı 10 yaşındaki Eylül Erakyol ile birlikte ilk olarak Ödemiş'teki baba ocağını ziyaret etti. Burada 83 yaşındaki baba Mehmet Emin Erakyol ile diğer yakınlarıyla görüştü. Onlarla hasret gideren ve ilk gecesini de İzmir'deki evinde geçiren Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, özgürlüğünün ilk gününde ise, eşi Ufuk Erakyol ile birlikte yeni çıktığı Şirinyer Askeri Cezaevi'ne gitti. Erakyol burada, Balyoz davasından tahliye olmasına rağmen başka bir davadan hüküm giydiği için tahliye edilmeyen Deniz Kurmay Albay Mehmet Koray Eryaşar ile yine İzmir'deki askeri gizli bilgi ve belge bulundurma suçlamasıyla açılan davada tutuklu bulunan diğer subay arkadaşlarını ziyaret etti.

Cezaevi önünde açıklama yapan Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol, "Ben davadan 18 yıl ceza almıştım ama bu cezayı çekeceğimi hiç düşünmedim. Çünkü yalan hiçbir zaman saklanamaz, neticede ortaya çıktı, kumpas ortaya çıktı. Sevincimi buruk yaşıyorum, çünkü arkadaşlarım içeride. Ben onların da tahliye edileceğine inanıyorum. Evimde rahat uyuyamadım, arkadaşlardımı düşündüm. Şimdi, şu saatte bunu yapıyorlardır falan diye aklıma geldi. Ben burada kalan arkadaşlarımı elimden geldiği kadar yalnız bırakmayacağım. Yaşanan süreçte kayıplarımız oldu. Önümüzdeki hafta burada serbest kalan arkadaşlar ilk olarak Ankara'da Anıtkabiri ardından da hayatını kaybeden arkadaşımız Murat Özanalp'in ailesini ziyaret edeceğiz" dedi.

Deniz Kurmay Albay Mücahit Erakyol'un eşi Ufuk Erakyol ise "Dört yıldır büyük zorluk yaşadık. Onlarla birlikte bizler de cezalandırıldık. Sülalemiz de cezalandırıldı. Biz yıllarca devlete çalıştık. Atatürk ilkelerine bağlı kaldık, neden bizlere bunları yaşattıla? Düşünüyorum ama bulamıyorum. Küçük kızım 6 yaşındaydı babası tutuklandığında. İlk olarak onu babasının başka bir ülkeye çalışmaya gittiğine inandırdık. İstanbul Hasdal Askeri Cezaevi'ne gittiğimizde ise burasının babasının işyeri olduğunu söyledik. Bu acıları yaşadık. Ama hepsi geçti" dedi.

KIZIYLA DENİZE KOŞTU
Tahliye olan subaylardan Deniz Albay Aşkın Üredi, gece sabaha kadar ailesiyle, ziyaretine gelen yakınlarıyla sohbet etti. Yaşadığı acı dolu iki yılın tesellisini onlarla yaşadı. Deniz Albay Aşkın Üredi, sabah uyandıktan sonra hiç vakit kaybetmeden 14 yaşındaki kızı İrem Üredi ile deniz kenarına koştu. Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'nda kızıyla özgürlüğün mutluluğunu yaşayan, uzun uzun yürüyüş yapan Aşkın Üredi, daha sonra ise deniz kenarına oturup çok özlediği mavi sularla şimdilik kıyıdan da olsa hasret giderdi.

Kendilerine kurulan kumpasın hesabının sorulmasını istediğini dile getiren Albay Aşkın Üredi, "İki yıl önce haksız yere cezaevine girdik. Tabi ki ailemize kavuşmuk bizleri mutlu etti. Şimdi de yıllarca hizmet verdiğimiz aşık olduğumuz deniz kanerında bu mutluluğunu yaşıyoruz. Ancak devam eden bir dava var. Orada kalan arkadaşlarımız var. Gönlümüz onlarla birlikte. Ancak onlar da çıktığı zaman hepimiz özgür olacağız. Ne zaman kumpası yapanlara hesap soulursa o zaman adaletin yerini bulduğuna inanacağım. Bunları yapanlar mutlaka hesap vermeli. Kaybettiğimiz yılların acısınını hesabını kim verece? Kızım büyüdü. Ne okula götürebildim onu ne de okul kapısında sınav heyecanına ortak oldum. Bunların hesabını birileri vermeli. Anayasa Mehkemesi'nin kararının ardından süreç hızla gelişti. Yerel mahkeme kararını çabuk verdi. Tutuklandığım zaman lojmanda kalıyorduk. Şimdi başka bir eve taşındık. Burada misafir gibi hissediyorum kendimi ama kalıcıyım artık" dedi.

İrem Üredi ise babasına evlerini yeniden tanıttığını artık ona kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.