Arıtman'dan Kılıçdaroğlu'na zehir zemberek tepki
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı Canan Arıtman, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na sosyal medya üzerinden yüklendi. Arıtman, Kılıçdaroğlu'nun Alman gazetesine verdiği röportajda kendisiyle ilgili söylediği sözlere sert tepki gösterdi
- Ege Postası
- 14.10.2013 - 15:56
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde yayınlanan röportajla ilgili
Sayın KILIÇDAROĞLU'na açık mektubumdur..
Sayın Genel Başkan,
Oda TV'de yayınlanan "Kılıçdaroğlu, Atatürk ve İnönü'ye "Irkçı" mı
dedi" başlıklı yazıda, Alman gazetecinin sorduğu
" Alman Yeşiller Partisi ve Sosyal Demokratlar (SPD) şu anki CHP'nin sosyal demokrat parti olmadığını aksine, mevcut haliyle "kısmen" milliyetçi ve "şovenist" parti olduğunu dile getirmekte siz ne düşünüyorsunuz'" sorusuna
"Eskiden öyleydi ancak şu anda öyle değil..."
cevabını verdiğinizi üzülerek öğrenmiş bulunuyoruz.
Aynı röportajda gazetecinin
"CHP Milletvekili Canan Arıtman, 2008 yılında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün etnik kökeninin araştırılması ve annesinin Ermeni kökenli olduğunu öne sürerek bu konunun aydınlanması konusunda DNA testi uygulanmasını talep etti"
sorusunu sorması ve buna cevaben sizin de
"Canan Arıtman artık CHP'de milletvekili değil"
demeniz sebebi ile o dönemle ilgili yanlış ve eksik bilgileri düzeltme
ihtiyacı doğmuştur..
Sayın Genel Başkan,
Aynı zamanda Atatürk ilkeleri olan CHP İlkelerine yürekten bağlı olduğum
ve onur duyarak 2 dönem parlamentoda milletvekilliği ve dört dönem PM üyeliği görevini yaptığım Cumhuriyet Halk Partisinin, halen üyesiyim ve bildiğiniz gibi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayıyım..
CHP ve CHP'lilerle ilişkim güçlü bir şekilde devam etmektedir.
CHP ve İzmir denilince akla gelen ilk ismin Canan Arıtman olduğunuzu bildiğinizden eminim.
Beni ,Atatürkçülükten ve CHP'li olmaktan hiç kimse alıkoyamaz..
Hem partimizin geçmişi ile ilgili bir yanlış algıyı,
göreviniz gereği düzeltmek yerine "redd-i miras anlayışı ile " kabul etmeniz;
hem de şahsımla ilgili "o eski milletvekili" diyerek gazetecinin şahsıma
yönelttiği ağır hakaretleri sanki CHP ile ilgili bir bağım yokmuş gibi
savuşturmanız beni ikinci kez yaralamıştır.
Öncelikle adımın kullanıldığı 2008 yılındaki olayla ilgili olarak hem
sizi hem de kamuoyunu bilgilendirme ihtiyacı doğmuştur.
O dönemde sözde aydınlar tarafından " Ermeni'lerden özür diliyoruz"
kampanyası açılmıştı..
Devletin bütün kademeleri buna karşı tavır alırken, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül bu imza kampanyasına destek verdi..
Benim itirazım da devletin en üst makamı olan Cumhurbaşkanlığının
adına bu desteğin verilmiş olmasıdır..
Bu kabul edilemezdi.. Ve ben de etmedim..
Bir gazetecinin bunun nedeni ile ilgili sorusana verdiğim cevap aynen şudur..
"Abdullah Gül, Cumhur'un başkanı olmalıdır.
O makamda bireysel tercihlerini kullanamaz.. Tarafgirlik yapamaz.
Sayın Gül bunu hep yapıyor. Cumhurbaşkanı diğer konularda olduğu gibi
bu konuda da tarafsız davranmamaktadır.
Cumhurbaşkanı makamının gerektirdiği tarafsızlık ilkesini çiğnemektedir.
Bu makama gelen kişi Türk milletine hizmet edecek. Buna aykırı davranışlar kabul edilemez."
Gazetecinin "Cumhurbaşkanı tarafgirlik yapıyor derken neyi kastediyorsunuz'" sorusu üzerine E.Ü.Tıp fakültesi öğrenciliğimden beri bildiğim konuyu kendisine aktardım..
"E.Ü.Tıp fakültesinde Nöroloji hocam prof. dr. Ahmet SATOĞLU Abdullah GÜL'ün öz dayısıdır. SATOĞLU hocamız Öğrencilerine "annesinin yani sayın Gül'ün anneannesinin ermeni olduğunu,techir çocuğu olduğunu anlatırdı. Ve bu sebeple muhtemelen etnik duyarlığına göre tarasızlığını yitirmiştir. Yani tarafgirlik yapmaktadır." açıklamasında bulundum.
Ve bunun üzerine iktidar kontrolündeki medyanın saptırması ile bir linç kampanyasına muhatap oldum. Ama bu saldırılar bile bugün şahıslarımızın tarafınızdan muhatap olduğumuz haksızlık kadar bizleri yaralamamıştır.
Tıp fakültesinden beri bildiğim bu bilgiyi 24 yıllık siyasi hayatımda hiç kullanmadım. Çünki kimsenin etnik kökeni beni ilgilendirmez. Herkesin etnik kökenine saygı duyarım. 2007 genel seçimlerinde AKP İzmir'de bile "dindar, müslüman cumhurbaşkanı" seçeçceğiz diye propaganda yaparken bile kamuoyuna Abdullah Gül'ün etnik kimliğini açıklamadım. Herşeyden önce bir hekimim. İnsanı sadece insan olarak gören, cinsiyetini bile görmezden gelme konusunda eğitilmiş ve bunu yaşam biçimi olarak benimsemiş bir birey olarak da etnik kimlikleri önemsemem.
Beni tanıyanlar, partililerim, görev yaptığım süre içinde diğer CHPliler gibi etnik ayrımcılık , ırkçılık yapmadığımı gayet iyi bilir.
Benim itirazım "Abdullah Gül'ün etnik kökenine değildir..
Etnik kökeni sebebi ile Cumhurbaşkanlığı makamında tarafsız kalması
gereken bir konuda tarafsızlık ilkesini çiğnemiş olmasınadır.."
Bu vesile ile, hem şahsım hem de partim adına "CHP ve CHP lilerin
hayatlarının hiç bir döneminde ırkçı olmadıklarını", Atatürk ve
ilkelerine bağlılıktan sapmadıklarını ifade etmek isterim."
İlk Genel Başkanımız ve değişmez liderimiz Atatürk ve bağımsızlık mücadelesinin diğer önderlerini de içerecek şekilde CHP nin tüm onurlu geçmişine bir haksız saldırıyı içinde barındaran soruya verilen "evet öyleydi" anlamındaki cevap kabul edilemez..
Onurlu geçmişine sahip çıkan tüm Cumhuriyet Halk Partililer adına,
şahsımı ve tüm Cumhuriyet Halk Partilileri temsilen Genel Başkanlık makamında bulunduğunuzu hatırlatarak,
makamınızın gerektirdiği bir sorumlulukla, bu röportaja konu olan açıklamanızla ilgili olarak
sizden özür ve düzeltme açıklaması beklediğimizi ifade etmek istiyorum.
Saygılarımla,
Canan ARITMAN
22-23 dönem CHP İzmir milletvekili
CHP eski PM üyesi
İzmir Büyükşehir belediyesi aday adayı
Yorum Yazın