Dolar 34,1738
%0.11
Euro 38,1823
%-0.16
Altın 2.937,270
%0.13
Bist-100 9.829,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Ateş önünde oruç mesaisi

Ateş önünde oruç mesaisi

Ekmek ve pide fırınlarında görev yapanlar, oruç ibadetlerini 270 derece sıcağın kenarında yerine getiriyor. Zor şartlara rağmen oruçlarını bırakmayan fırıncılar, isteyenlerin hem soğukta hem de sıcakta oruç tutabileceğini söyledi.        İftar...

  • Ege Postası
  • 18.07.2013 - 15:13
Ekmek ve pide fırınlarında görev yapanlar, oruç ibadetlerini 270 derece sıcağın kenarında yerine getiriyor. Zor şartlara rağmen oruçlarını bırakmayan fırıncılar, isteyenlerin hem soğukta hem de sıcakta oruç tutabileceğini söyledi.

        İftar sofralarının vazgeçilmezlerinden biri olan Ramazan pidelerini pişiren ustalar, sıcaklığı 270 dereceyi bulan taş fırın karşısında sürekli ter döküyor. Dalgıçlar Ekmek Fırını'nda çalışan pide ustaları Abdullah Kızılkaya ve Yasip Budak, İzmirlilere hem sahurda hem iftarda hizmet verenlerden sadece ikisi. 34 yaşındaki Kızılkaya, bu mesleği 20 yıldır yaptığını söyledi. Abdullah Kızılkaya, “Sürekli bu sıcağın içindeyim. Rabbim kabul etsin, oruçlarımı hep tuttum. Bu zamana kadar bir zorluk çekmedim. Kalbi güzel olan arkadaşlara, ne derece sıcak olursa olsun Allah yardım ediyor.” dedi.

        Altı yıldır fırında çalıştığını belirten 46 yaşındaki Budak, “Dinimizin gereği orucumuzu tutuyoruz. Sıcak hava ve fırının sıcağı bizi etkilemiyor. Tutan sıcak havada da tutar, soğuk havada da tutar. Takdiri Allah’a bırakmak gerekir.” diye konuştu.

        Karasalihoğulları Fırını'nda çalışan Ahmet Taşkıran, ocak başındayken zorlandığını itiraf etti. 33 yaşındaki Taşkıran, “Orucu, zorlu koşullara rağmen tutmak gerekiyor. Zaten oruç tutmak isteyen, her yerde tutar.” şeklinde konuştu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.