Bakan Bağış: Siyasi engeller kalkarsa AB sürecini iki yılda tamamlarız
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, siyasi engellerin kalkması durumunda AB sürecini iki yılda tamamlayacaklarını belirterek, “Türkiye’nin AB üye olmayı hak etmediğini söylemek akıl tutulmasıdır.” dedi. İzmir’de...
- Ege Postası
- 03.07.2013 - 15:36
AB ile müzakerelerin olumlu biçimde tamamlanması halinde Türkiye'nin tutumunun ne olacağı sorusuna karşılık ise şunları söyledi: “AB üyesi ülkeleri değerlendirirsek bazı ülkeler müzakerelerini bitirdikten sonra eksikliklerine rağmen üye olabiliyor. Son 15 ülkenin birçoğu bu kategoriye girer. Bazı ülkeler, İngiltere gibi müzakerelerini tamamladıktan sonra veto edilebilir. Fransa, İngiltere’yi iki kere veto etti. İngiltere azmetti ve sonunda üye oldu ve AB’nin lokomotif üyesi haline geldi. Şimdi İngiltere, AB’den çıkıp çıkmamayı tartışıyor. Bazı ülkeler de Norveç gibi müzakerelerini bitirdi ve Norveç halkı referandumda üye olmama konusunda iki kez yapılan referandumda ortaya bir karar koydu. Türkiye’nin bu opsiyonlardan hangisini değerlendireceğine bugün karar verme mecburiyeti yok.” Türkiye’nin öncelikle sürece odaklanarak her konuda standartları yakalaması gerektiğini kaydeden Bağış, “Müzakerelerimizi bitirdiğimizi ilan edelim, sonra halkımıza zaten işin mevzuatı gereği soracağız. Üye olalım mı olmayalım m? O günün kararını bugünden verme mecburiyetimiz yok. O günün şartlarıyla vatandaşlarımız değerlendirir. Demokratik hukuk devletinde vatandaş ne derse o olur. 10 yıl önce verilen cevap farklıdır, bugün farklıdır, 10 yıl sonra verilecek cevap çok daha farklıdır. Ben iddia ediyorum, siyasi engeller kalkarsa biz iki yılda bütün süreci tamamlayacak noktadayız. İki yıl sonrasının sürecini, rakamlarını, konumunu bugünden öngörmek kendimizi zorlamanın bir anlamı da yok. Vakti zamanı geldiğinde o kararı milletimizle birlikte veririz.” değerlendirmesinde bulundu.
'ÜLKEYE ZARAR VERMEYİ MİSYON HALİNE GETİRMİŞLER'
Konuşmasında CHP’nin, İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanının iptali için yargıya başvurduğunu hatırlatan Bakan Egemen Bağış, “ Biz bunu yaparken ana muhalefet, her projeyi engellemenin yolunu arıyor. Cumhuriyet tarihinin en görkemli projesi olan üçüncü havalimanı için yargıya başvuracaklarmış. Ülkeye zarar vermeyi misyon haline getirmiş ana muhalefet partisine akıl, fikir ve izan gelmesini diliyoruz. İçinde bulunduğumuz bu mübarek aylarda CHP’ye ülke sevgisi gelir inşallah.” diye konuştu. Bağış, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun AB süreciyle ilgili olarak Almanya ve Avusturya devlet yöneticilerine mektup yazdığını hatırlatarak, “Korkum, Almanya’ya giden mektubun Brezilya’dan, Avusturya’ya giden mektubun Kenya’dan çıkması. Daha önce de kendisi, ‘Somali’ye gidiyorum.’ demiş ama Kenya’ya gitmişti. İçinde yaşadığı ilçeyi Kağıttepe sanmıştı, yürüyen merdivene ters binmişti. Yanlış yerde de olsa belki mektup arkadaşı edinir.” dedi.
GEZİ PARKI OLAYLARI
Gezi Parkı olaylarına ilişkin de konuşan Bakan Bağış, “Ülkemizde yaşananlar, demokrasiden ümidini yitirmiş olanların, sandık yoluyla bu ülkede bir noktaya geleceklerine inanmayanların, sandık dışı yollarla bu ülkeyi korkuyla, vesveseyle, fitneyle kardeşi kardeşe düşürerek bir yerlere gelebileceğini zannettikleri bir çabanın tezahürüydü ama milletimizin sabırlı yaklaşımı ile bu provokasyonu elimizin tersiyle ittik.” değerlendirmesinde bulundu.
Gezi Parkı olaylarında AK Parti'nin İzmir teşkilatına yönelik saldırılar düzenlendiği, yaşananların yerel seçimlerdeki tavırlarını ne şekilde etkileyeceğine yönelik soru üzerine ise, “Türkiye genelinde hoş olmayan bazı olaylar yaşandı. İzmir'de partimizin teşkilatlarına yapılan çirkin girişimler ve saldırılar, demokrasiyi hazmedemeyenlerin ortaya koyduğu bir duruştu. Milletimiz, düzenlenen milli irade mitinglerinde net bir şekilde tavrını ortaya koydu.” dedi. Türkiye'nin demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti olduğunu, yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağını hatırlatan Bağış, şöyle konuştu: “Bu millet, tarihinde ilk kez liderini kendi seçecek. Bu olaylar, demokratik sürece darbe vurma ve demokratik olmayan yöntemlerle demokrasiyi bir şekilde başka kanallara itme, Türkiye'yi karanlık tünellere sokma çabasıydı ama milletimizin idaresi onu da ortadan kaldırdı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden hemen sonra genel seçime gidilecek. Türkiye'de, herhangi bir endişesi olan vatandaşımızın ifadesini çok net bir şekilde dillendirebileceği platformlar var. İlk günden itibaren buna 'Türk Baharı' denmesini, çok büyük bir yanılgı olduğunu vurgulayarak kınadık, çünkü Türk Baharı, 3 Kasım 2002'de gerçekleşti. O bir Anadolu devrimiydi. Sadece İzmir halkının değil, Türkiye'nin tamamının endişelerini önemsiyoruz ve vatandaşlarımızın hassasiyetlerini inceleyerek mesajlarımızı ortaya koymaya çalışıyoruz.”
'İZMİR ADAYINI İŞTİŞAREYLE BELİRLEYECEĞİZ'
Bakan Egemen Bağış, AK Parti'nin İzmir Büyükşehir belediye başkan adayının tartışılması için erken olduğunu, gerekli istişarelerin ardından belirlenecek ismin, teşkilatın desteğine sahip olacağını ifade etti. İzmir’e megakent olmanın yakışacağını, megaköy olmanın yakışmayacağını belirten Bağış, “Kimileri maalesef İzmir’i kendi kaleleri, arka bahçeleri gibi gördükleri için önemsemedi. İzmir’e yakışan, demokrasiye ve milli iradeye sahip çıkmaktır. İzmir, demokrasinin getireceği güzelliklerle küresel kent haline gelecektir. İzmir halkının tercihlerine saygılıyız ama İzmir’in hassasiyetlerinin de farkındayız. Cumhuriyetin ve çağdaşlığın teminatı AK Parti’dir. Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine nutuk atarak çıkılmaz. Millete efendilik değil, hizmetkarlık yaparak o standartlara çıkılır. Kimileri durmayı tercih ediyor, onlara da saygı duyuyoruz. Ana muhalefet partisinin genel merkezinde yıllardır o kadar duran insan var ki fazla arayışa gerek yok. Biz İzmir’de 35 projeyle durmayacağımız ilan ettik.” şeklinde konuştu.
'VİZESİZ SEYAHAT, ANALARININ AK SÜTÜ GİBİ HELÂL'
Başmüzakereci Bağış, AB sürecine ilişkin her gün yeni reformlar yaptıklarını da söyledi. Önümüzdeki döneme yönelik önemli projeleri bulunduğunu ifade ederek, “En önemsediğimiz projemiz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının analarının ak sütü gibi helal olan vizesiz seyahat hakkının kazanılmasıdır. 1980 askerî darbesiyle feragat edilen bu hakkı yeniden millete kazandırmak için muazzam bir çaba içindeyiz. Bununla ilgili önümüzdeki dönemde yeni bir süreci başlatma arzusundayız.” dedi.
ABD’NİN BÜYÜKELÇİLERİ DİNLEDİĞİ İDDİASI
ABD'nin büyükelçileri dinlediğine yönelik iddiaların sorulması üzerine ise Egemen Bağış, “Bu konuda gerekli açıklamaları yapmalarını bekliyoruz. Açıklamalar geldikten sonra değerlendirme yapmak daha doğru olur.” karşılığını verdi.
Yorum Yazın