Anasayfa
Güncel
Bakan Müezzinoğlu: ‘Yanlışlığa dava açılacak mı'’ diye soru olur mu'

Bakan Müezzinoğlu: ‘Yanlışlığa dava açılacak mı'’ diye soru olur mu'

Ege Postası
07.09.2013 - 13:46

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gezi Parkı olaylarında uygunsuz yerlerde revir kurulması ve bazı sağlık görevlilerinin mesai içinde hastaneyi terk etmeleri konusunda başlattıkları soruşturmanın devam ettiğini söyledi. Bir gazetecinin soruşturma sonucunda, “Herhangi bir dava açacak mısınız'” sorusuna ise Müezzinoğlu, “‘Yanlışlığa dava açılacak mı'’ diye soru olur m? Bir hukuksuzluk varsa, bu hukuksuzluğu yapan da cezasını çekmeli. Biz de o hukuksuzluğa göz yumma gibi bir başka hukuksuzluğun şeyi olamayız.” cevabını verdi.

Bakan Mehmet Müezzinoğlu, yeni döneme ilişkin sağlık projelerini kamuoyu ile paylaşmak amacıyla İstanbul Ticaret Odası’nda basın toplantısı düzenledi. Toplantıda yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Müezzinoğlu, Gezi Parkı soruşturması hakkında bilgi verdi.

Soruşturmanın devam ettiğini dile getiren Müezzinoğlu, “Gezi Parkı olaylarında hekimlerin sağlık hizmeti sunumu ile ilgili hiçbir kurum, ‘Benim şu doktorlarla, şu hemşirelerle, şu hastalara şu sağlık hizmeti verdim’ diye bir sahibi yok. Bizim bunu görmezden gelmemiz mümkün değil. Ama adresler var. Şuranın bodrumu otoparkı revir gibi. Peki kim muhatab? Muhatabı yok. Kim hizmeti sunuyo? Kimse bilmiyor. Yapanlar da, ‘Biz kimseye bu anlamda bilgi vermeyiz’ diyor. Burası bir hukuk devleti ise, Sağlık Bakanlığı da bu anlamda sorumlu ise benim her vatandaşıma, ‘En ufak bir tedavi yapıyorum’ diyenin kim olduğunu, ne tedavi yaptığını kurumsal olarak birinin bilmesi lazım. Birinin bunun hesabını vermesi lazım. Sorumluluğunu üstlenmesi lazım.” diye konuştu.

'GEZİ PARKI'NDA PENİSİLİN TOZUNUN KOKUSUNDAN ŞOKA GİREN HASTA VAR'

Gezi Parkı olayları sırasında penisilin tozunun kokusundan şoka giren hastaların olduğunu hatırlatan Müezzinoğlu, “Orada penisilin tozundan anaflaktik şoka giren hastamız var. Tozun kokusundan. Yani bakın penisilini dokundurtmadık. Kokusundan anaflaktik şoka giren var. Bizim Gezi Parkı olaylarında bir sağlık sunumu eksikliğimiz yok ki. İki kilometre mesafede 4 tane hastane var. 30 küsur tane ambulans devamlı orada. Ambulansları tahrip ederek onun hizmet vermesini engelleyerek, ‘Biz burada farklı bir şey yapacağız’ deniyorsa bu terörün ötesinde bir hadise olur. O zaman, ‘Hukuksuzluğu bu ülkenin merkezine ben yerleştiriyorum buna da kimse karışamaz’ der ki, buna hukuk devletinde Sağlık Bakanlığı gibi bir kurumun kabul etmesi mümkün değil. Hastanelerde mesaisini bırakarak gitmiş arkadaşlar var. Orada hizmet bekleyenler var. Mesaiyi bırakarak gitme hakkın yok. Bunun tabiÃ® ki soruşturması olacak. Hastane ilaçlarının oralara götürülmesi bunlar soruşturma süreçlerinde. Bunlarla ilgili soruşturmalardan sonra gerekli yasal işlemler yapılır.” ifadelerini kullandı.

Bir gazetecinin, “Dava açacak mısınız'” sorusuna ise Bakan Müezzinoğlu şu yanıtı verdi: “Yanlışlığa dava açılacak mı diye soru olur m? Bir hukuksuzluk varsa, bu hukuksuzluğu yapan da cezasını çekmeli. Biz de o hukuksuzluğa göz yumma gibi bir başka hukuksuzluğun şeyi olamayız.”

'KİMYASAL TEHDİDE KARŞI TEDBİRLERİMİZİ ALIYORUZ'

Suriye’de yaşanan kimyasal saldırıya ilişkin tedbirleri aldıklarını belirten Müezzinoğlu konuyla ilgili şunları söyledi: “Bundan dört ay önce de kimyasal kullanımı gündemde vardı. Nisan ayından bu yana Suriye’de kimyasal kullanımı ile ilgili zaten şüpheler vardı. Dünya Sağlık Örgütü de Türkiye’ye inceleme için geldi vaka tespitleri ile ilgili. Dolayısıyla biz bu anlamda dinamik bir şekilde gerek olayların seyrini takip etmekte gerekse tedbir alma anlamında gerekli tedbirleri alıyoruz. Bunlar bilimsel konular. Kamuoyuna hangi gün hangi bilgiyi vermemiz gerekiyorsa o gün o bilgiyi de veririz. Kamuoyundan bizim istediğimiz şu; en ufak bir sıkıntı olduğunda bu bölgede her türlü tedbir alınmıştır. Ama o tedbir hangi koşul geldi karşımıza hangi problem geldi karşımıza o probleme göre tedbirimizi hemen uygulamaya geçireceğiz. Vatandaşın alması gereken şuanda bir bilgi yok. Kendi insanımızı bu kadar teyakkuzda tutmanın bir anlamı yok.”