Dolar 34,6335
%0.23
Euro 36,5432
%0.67
Altın 2.931,960
%0.48
Bist-100 9.621,00
%-0.4

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Başkan Kocaoğlu'ndan 1 Kasım tahmini

Başkan Kocaoğlu'ndan 1 Kasım tahmini

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu Ben TV’de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Başkentte yaşadığı bürokratik zorlukları anlatan Kocaoğlu, “Bunun gibi hikaye çok… 3 sene sonra emekli olunca yazacağız bunları” ifadelerini kullandı. Kent ve ülke gündemine dair önemli açıklamalarda da bulunan Başkan Kocaoğlu, 1 Kasım için tahminini açıkladı. Kocaoğlu'ndan gündeme dair önemli açıklamalar

  • Ege Postası
  • 19.10.2015 - 14:56
İZMİR - İZMİR Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu internet üzerinden yayın yapan Ben TV'nin konuğu oldu, gazeteciler Erol Yaraş, Hamdi Türkmen ve Ünal Ersözlü'nün sorularını yanıtladı. 

Kent, ülke ve seçim gündemini değerlendiren Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, hükümeti yatırımlar üzerinden eleştirirken, sandık tahminini açıkladı ve ilgi çekici bir ‘2019’ mesajı gönderdi.

"ŞİRİNCE'YE ŞİRİN YOL" HABERİ İÇİN TIKLAYINIZ...

15 GÜN SUSTUM, SONRA…
Başkan Kocaoğlu 7 Haziran’a oranla ‘daha çok sahada’ olduğu yorumlarını, “7 Haziran seçimlerinde ‘Partiler ve adaylar, ülke siyaseti ile ilgili merkezi hükümetle yarışsınlar’ dedik. 7 Haziran, seçimleri bizim üzerimizden masaya konduktan sonra da biz de savunma mekanizmasıyla yanlışları düzeltmek için açıklamalarda bulunduk.7 Haziran’dan bugüne çok önemli gelişmeler oldu. Barış süreci sonlandırıldı, terör ayağa kalktı. Türkiye dış politikası Suriye ekseninde neredeyse iflas etti. Uygulanan politikanın yanlışlığı hem Türkiye hem dünya politikasında kanıtlandı. Ekonomide önemli sıkıntılar oldu. Ekonomide daha büyük tehlikeler bizleri bekliyor. Bunları hepsini düşününce bu seçim sürecinde ülkenin problemlerinin konuşulduğu, zıtlaşmanın daha çok olduğu bir süreci yaşıyoruz. Biz bir siyasal figür olarak değil, belediye başkanı olarak görev yapıyoruz. Binali Bey hakkımızda açıklamalar yaptı. Ben 15 gün sustuk sonra gerekli cevabı verdik. Ondan sonra Binali Bey bizimle ilgili üstü kapalı imalarda bulunuyor ama direk bir eleştiride bulunmuyor” diye konuştu.
 
HÜKÜMET ENGEL OLUYOR
Yıldırım’ın “Yerel yönetimler İzmir’in kalkınmasını engelliyor” sözlerine yanıt veren Başkan Kocaoğlu, “O tez İzmirli’ye nasıl yansıyor ona bakmak lazım. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yatırımlara, yerelde kalkınma projelerine baktığımızda, İzmir eğer gerekli kadar büyümediyse burada belediyenin değil merkezi hükümetin daha çok payı var.  İzmir için ayırdığı bütçedeki adaletsizliğin payının daha büyük olduğunu hem İzmir kanaat önderleri, hem iş adamları, hem de siyasiler çok iyi bilir.  Bu söylem ayakları yere basmayan bir söylem... Merkezi hükümetin İzmir’e ne yaptığını, Büyükşehir’in ne yaptığını İzmirli somut olarak biliyor. 13 tane OSB’miz var. Bunlar boş araziler olarak duruyor. ‘Hiç değilse bunlar doluncaya kadar çevre illerle teşviki ilerletelim’ dedik. 13 yıllık AKP iktidarında bir cevap bulmadı. Bütçeye verdiğimiz ve bütçeden aldığımız pay ortada... Aldığı verdiğine kıyaslandığında İzmir’in payı giderek düşüyor. İzmir ekonominin yüzde 10’unu üretirken aldığı pay yüzde 2. Bunlar yüzde 4’ten aşağı geldi. Bunlara baktığımızda İzmir bunları değerlendirecek” ifadelerini kullandı.
 
Kocaoğlu ayrıca Avrupa’dan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne verilen ödülleri hatırlatarak, “İzmir’in kalkınmasıyla ilgili birçok ödül aldık. Bunlar bizim kara kaşımıza kara gözümüze verilmiyor. Bunlar İzmir’in rakamlarına, İzmir’in gelişme rakamlarına veriliyor” dedi.
 


BAKANLIK DİKKATE ALMIYOR, CEVAP BİLE VERMİYOR
İzmir’e hükümet vizesiyle yapılan ve son dönemde büyük tartışmalara neden olan RES, termik santral ve özelleştirmeler hakkında konuşan Kocaoğlu, “Yasalar değiştikçe özelleştirme idaresinden satışlar yapılıyor. Bakanlıklar, A’dan Z’ye plan yapma yetkisi verildi. Kentin yoğunluğuna dokusuna uymayan,  planlar yapıyor. Bu planlar yapılırken Büyükşehir’e gönderiyorlar. Biz yanlışları yazıp yolluyoruz; dikkate bile almıyorlar. Cevap vermiyorlar. Fiziki hata yapılmış bunu düzeltiyoruz, onu bile dikkate almıyorlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın her türlü plan yapma yetkisi var. Bizim yalnız yargıya gitme hakkımız var. Biz de gerekçelerimizle yargıya gidip mücadele ediyoruz. Bize, ‘İzmir’e pranga vuruyor’ diye eleştiri yapanlar, ‘kent deforme olmasın’ diye yaptığımız mücadeleden geliyor. Yatırımcılara baktığımızda kurallar çerçevesinde kim İzmir’e yatırım yaparsa her türlü desteği vermeye hazırız. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ahlak kuralları dahilinde çalıştığı ortadır” dedi.
 
HÜKÜMET KALKINMA PROGRAMI ÜRETMİYOR
AK Parti iktidarının özelleştirme, konut satışı gibi faaliyetlerle kalkınma çalışmalarını yürüttüğünü söyleyen Kocaoğlu, “Bunlar üretimi arttırmıyor, istihdam yaratmıyor. Bunlar sürdürülebilir değil… Kalkınma topyekûn olmalıdır. Son dönemde devlet borçlanmandı özel sektör borçlandı. Bunun en büyün enstrümanı yap işlet devret, yap işlet kiraya ver şeklinde oldu. Yapılan değişikliklerle herkesin ihaleye girmesinin önü kesilmiştir. Eğer merkezi hükümet kefil olmuşsa müteahhit ihaleye giriyor.  Bir projede herkes fizibilite çalışmasını yapar ihaleye girer. Bunların hepsi ülke içinde dönen şeyler. Ama biz biliyoruz ki vatandaş üretemiyor. Genç nüfus birikimini kullanamıyor. Biz dünyanın en genç toplumlarından biriyiz. 2035’te bu nüfus yaşlanacak. Bizim 2035’de üretimde önemli şeyler yapıp sonrasına hazır olmamız gerekiyor” diye konuştu.



1 KASIM TAHMİNLERİ
AK Parti’nin 1 numaralı adayı Yıldırım’ın 1 milyon oy hedefi üzerinden İzmir sandığını yorumlayan Kocaoğlu şunları söyledi: İzmir’de 1 milyon hedef koyacak söylem var. ‘Aziz Kocaoğlu ile aramızdaki oy fark 150 bin’ dendi. 150 bin değil, 360 bin fark var. Bu seçimde İzmir özelinde AKP oylarını arttıramayacak ama çok da düşmeyeceğini düşünüyorum. Diğer partiler örneğin MHP’de az bir oy kaybı olabilir. HDP’yi ölçemiyorum. Gidenler ve gelenler olacak. CHP’nin oyunun belirli oranda artacağını ve birer milletvekili olacağına inanıyorum. Durum bu... Ülkede bu kadar değişim varken bu seçimde çok bir değişiklik olunmayacağı görülüyor. Bu kadar büyük dayatmanın olduğu bir süreçte vatandaş nasıl karar verir o belli değil. Bu seçimde milli irade koalisyon mesajı verdi ama 7 Haziran’da hükümet kurulmadı. 7 Haziran’dan sonra AKP cephesinde önemli hatlar yapıldı. İktidarı paylaşamama düşüncesi gibi birçok zaaflar yaşandı. Bu görülür zaaflar nasıl sandığa yansıyacak merak konusu... Bu seçimde yüzde 4-5 puanın kader değiştireceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
 
BİZ BIÇAK KEMİĞE DAYANMADAN SÖYLEMİYORUZ 
Yerel idare-merkezi hükümeti anlaşmazlığı kapsamında Yıldırım’ın ‘Mazeretlerini elinden alacağım’ çıkışını da yorumlayan Kocaoğlu, “Bunlar mazeret değil. Biz bunu gereğini tüm samimiyetimle söylüyorum. Bize yapılanların yüzde 5’ini topluma yansıtmıyoruz. Projelerin uzatılmasından tutun bizim kamuoyuna yansıttığımız yüzde 5’tir. Bizi kavga edelim diye seçmediler. Biz tartışmadan iş yapmaya çalışıyoruz. Bıçak kemiğe dayanmadan bunu söylemiyoruz” dedi.
 
‘BÜYÜKŞEHİR’İ NASIL ENGELLEYEBİLİRİZ’ PSİKOZU VAR
Büyükşehir’in Ankara’ya yönelik çalışma taleplerine çoğunlukla yanıt alamadıklarını söyleyen Kocaoğlu, “Maliye Bakanlığı’ndan bir kere randevu aldım, milli emlak gibi konularda kendilerine dosya hazırladım.  Bir arazide rant varsa belediyenin ihtiyacı vardır bakılmıyor. Hiç mi, almadık aldık. Ama ne sürede veriliyo? Süre geçtikçe yanlış iş yapmak zorunda kalıyoruz. Çiğli Belediyesi arkasında bir yer kamulaştırdık. Orası yıllar önce ESHOT’un bakım alanı olarak imara çıkarılmış. Orada şahıs arazilerini kamulaştırana kadar 3-4 sene geçti. Sonra orası şehrin içerisinde kaldı. Stat tartışmasında, ‘Buraya stat yapalım’ dedik. ‘Örnekköy’ü garaj yapalım, burayı stat yapalım. Aradaki metrekare farkını telafi edelim’ dedik. ‘Hayır efendim olmaz’ dediler. Bu tür şeyler de var. Şunu hissetmek çok üzücü; Ankara bürokrasisinde  ‘Büyükşehir yabancı, Büyükşehir’i nasıl engelleyebiliriz’ psikozu var. Biz devlet bir şey yaparsa alkışlıyoruz. Kent için yapıyor. Bir fuar yaptık, ‘yandım Allah’ uğraşıyorlar. Metroyu temcit pilavı gibi her seçimde önümüze getiriyorlar. Ne yaparlarsak uğraşıyorlar! Sizin göreviniz belediyenin yaptığı projelere elinizi sürüp kirletip vatandaşta kuşku uyandırmak m? Yoksa kentin kalkınmasına katkıda bulunmak m? Burada arkadaşların bir karar vermesi lazım” şeklinde konuştu.
 
3 YIL SONRA EMEKLİ OLUNCA… 
Kocaoğlu Ankara bürokrasisiyle yaşadığı birçok problem olduğunu söyleyerek, “Ankara’da bir genel müdürlükle görüşmem var. Görüşmeye 3 dakika kalmış, bir güvenlik görevlisi karşıma çıktı, ‘Benim randevum var, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıyım dedim, ‘Geç otur kardeşim’ dedi. Görüşmeye girdik. Öyle bir tavır var ki ‘hoş geldin’ bile denilmedi! Dedim ki, ‘Herhalde ziyaretimden memnun olmadınız, herhalde benim söylediklerimi dinlemeyeceksiniz. Öyleyse ben sizi rahatsız etmeyeyim’ dedim. ‘Tabi güle güle’ dedi. Bunları anlatmıyoruz biz. Böyle bir durumla karşı karşıyayız. Bunun gibi hikaye çok… 3 sene sonra emekli olunca yazacağız bunları” dedi.
                     
EKSİK OLAN SİYASİ İRADE
İzmir Büyükşehir Belediyesi Bostanlı’da Hasan Tahsin feribotunun ilk sefer töreninde yaptığı ‘Körfez’e ÇED’ çıkışını da yineledi. Kocaoğlu şunları söyledi: Körfez projesinde ‘ÇED’in eksiği var’ dendi. Ulaştırma Bakanlığı’ndan Müsteşar Yardımcısı geldi. ÇED ile ilgili, ‘Şu kararı aldık yılbaşına kadar karar çıkacak’ dedi. Hani eksik vard? Eksik var... Eksik siyasi irade! Mazeretse mazeret olduğunu ispat edersiniz, biz de hallederiz. Ortak proje yapmadık m? Yaptık, İZBAN’ı yaptık. TCDD istedi, çalışmalar başlatıldı, biz de bu devlet kurumu para devletten devlete gidiyor diye imzaladık. Ben de defalarca teşekkür ettim. Ama bu projede biz TCDD’ye yılda 32 milyon 500 bin lira hat kirası ödüyoruz. Bizim İZBAN’daki ciromuz bu yıl maksimum 70 milyon olacak. Yaklaşık yüzde 45’ini TCDD’ye ödüyoruz. Bu sorunla ilgili yıllarca uğraştık. Binali Bey konuyu çok iyi biliyor. 32 milyon 500 bin sermaye artırımı veriyoruz, yarısını biz, yarısını TCDD ödüyor. Sonra TCDD 32 bin 500’ü alıyor. İZBAN hat bedeli makul olsa... Dünya standartlarına inse; şu an 300 bin kişi taşıyoruz, İZBAN hattı 5 dakikaya inse 3 ayda 600 bine ulaşırız. Biz hem para kazanıyoruz hem o çekerlerin kredisini ödüyoruz. Böyle olursa TCDD’den kaynak ayırmayacağız…


ÇÖP KRİZİ: BÜYÜKŞEHİR BİR ŞEMSİYEDİR
Ödemiş Belediye Başkanı Mahmut Badem’in yargıya taşıyacağını söylediği çöp krizi ile ilgili de konuşan Kocaoğlu, “Mahmut Badem’in orada yaptığı iş siyasi bir duruş… Orada bunu yapmasına gerek yok. Zaten toplum gerilmiş. Oraya çöp dökülüyor. Ödemiş’e 6 kilometre, bizim gösterdiğimiz yer 32 kilometre... Beydağ da getiriyor, oraya döküyor. Ödemiş hala oraya döküyor. Günlük çöpü oraya döktüğü için oluşuyor. Sıkıntıyı Ödemiş Belediyesi, yaratıyor. Bunlar oluyor zaman zaman. Ama bunu sadece AKP’li yapmıyor, CHP’li belediye de yapıyor. Büyükşehir adil olmak zorunda, kavga etmemek zorunda... İlçeler ne derse Büyükşehir sessiz kalmak zorunda. Büyükşehir bir şemsiyedir” şeklinde konuştu.

 BU ÜLKEDE YÖNETİLEMEME KRİZİ VAR
Ülke gündemini değerlendiren Başkan politika değişikliğine gidip gitmediği sorusunu, “Ben politika değişikliğine gitmiyorum ama toplum bir travma yaşıyor. İki canlı bomba 30 saniye arayla patlıyor, yüzün üzerinde insanımız ölüyor. Buna benze birçok konuda, mesela dış politikada sıkıntı var. 2002’de AKP’yi ayrı değerlendirmek lazım, son dönemi ayrı değerlendirmek lazım... Son üç aylık dönemde ülke facia! Bu ülkede yönetilememe krizi var. Ülke yönetilemiyor. Belli bir siyasi sürecin sonunda gündeme geldi. Bir ailede karı koca konuşurken kulağına söylüyorsa eleştiriyi. Bir işçi, belediye başkanını arayıp sizinle görüşmek istiyorum ama telefon dinleniyor diyorsa, bugün insanlar kalabalık yerlere gidemiyorsa o ülkede kaos ortamı vardır. Her konuşmamın sonunda birlik beraberliğe çağırıyorum. Biz barışı kendi vatandaşlarımızla kuracağız” cevabını verdi.
 
SOKAĞA ÇIKMA YANITI
Ankara katliamı sonrası demokratik tepki sözlerinin yanlış anlaşılmasını da yorumlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, “O ifadeyi doğru okumak lazım. Demokratik tepkimizi göstermek istiyoruz. Bizim mücadelemizi, yasal kuralar içerinde göstermemiz gerekiyor. Yaşamım boyunca şiddete karşı oldum. Ama vatandaşın demokratik tepki hakkını kullanması da en doğal hakkıdır. Eğer vatandaş teröre karşı Gündoğdu’da tepki göstermek istiyorsa oraya emniyetin, kolluk kuvvetlerinin en iyi tedbiri aldığından emin olarak gitme duygusuna sahip olması gerekiyor” dedi.
 
İNCİRALTI’NIN PROJESİNE TARİH VERDİ 
Kocaoğlu son olarak dönüşümü her daim tartışma konusu olan İnciraltı hakkında konuştu ve proje için tarih verdi. Kocaoğlu, “Biz burayı korumak için çalışıyoruz. İnciraltı tarım alanı olmaktan çıktı. Burada belli bir aşamaya geliyoruz. Bir çalışma yaptık seçim sürecine girdik. 1 Kasım’dan sonra burayla ilgili çalışmamızı Ankara’ya sunacağız. Önce odalarla paylaşacağız. Mutabakat sağlarsak ben İnciraltı’nın dönüştürülebileceğini düşünüyorum. İnciraltı apartman konut yapılmayacak kadar kıymetli bir alan” diye konuştu.
 
Kocaoğlu sahil üzerinde yapılan seyir teraslarında balıkçıların yer işgal etmesi ve insanların alkol almasıyla ilgili bir sorun oluştuğuna yönelik soruya yanıt verdi. Balıkçılar için düzenlenme yapılacağını söyleyen Kocaoğlu, alkol sorusuna ise, “Bira içmesi konusunda valla ‘Sen bira içiyorsun, kalk içmeyen gelsin’ diyemeyiz” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.