CHP İzmir'de 'güneş' patlaması!
CHP İzmir İl Başkanlığı sürpriz bir ismi ağırladı. Dışişleri eski Bakanı merhum Turan Güneş’in oğlu, CHP PM Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, İl Başkanı Ali Engin’i ziyaret etti.Güneş, 17Aralık'ta başlayan ve hala süren yolsuzluk operasyonlarının Cumhuriyet ve dünya tarihinde karşılaşılan en üzücü olay olduğunu belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlunun ifade vermeye gitmemesini sert bir dille eleştirdi.Güneş partisinin İzmir adayı Aziz Kocaoğlu için, “dürüstlüğüne kendim kadar kefilim” dedi.
- Ege Postası
- 07.01.2014 - 17:31
İl Başkanı Ali Engin’in makamında gerçekleşen ziyarette Güneş, AK Parti’nin İzmir’de siyasal değişiklik yaratmak istediğini bu yüzden Başbakan’ın en çok güvendiği Bakanını İzmir’de aday gösterdiğini söyledi. Güneş, partisinin İzmir adayı Kocaoğlu için ise, “Aziz Kocaoğlu'nun dürüstlüğüne kendim kadar kefilim” dedi. Güneş, İzmir merkezli olarak 5 ilde gerçekleştirilen yolsuzluk operasyonu başta olmak üzere ülke gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.
BAŞBAKAN EN GÜVENDİĞİ İSMİ ADAY YAPTI
İzmir’in CHP’nin gözbebeği olduğunu ifade eden Güneş “ Siyasal tutumunu istikrarlı bir kararlılıkla sürdürüyor İzmir…Bu kaleyi özellikle AKP düşürmek istiyor. Başbakan en çok güvendiği bakanlardan birini İzmir’e aday gösterdi. Bakanlık görevindeyken aday gösterilen birkaç kişiden biri…AKP iktidarı en güvendiği ismi aday göstererek siyasal değişiklik yaratmak istiyor İzmir’de…” dedi.
KOCAOĞLU’NA KEFİLİM!
Adaylığı PM’de onaylanan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu için “dürüstlüğüne kendim kadar kefilim” diyen Güneş, “ Aziz Kocaoğlu ile ilgili isnatları da biliyorum. O isnatlar ayıptır. Şarkıcıyı getirmiş, niye ihale açmamı? İzmir'de son derece dürüst bir belediye yönetimi var” ifadelerini kullandı.
GÜNDEME SERT BAKIŞ
Güneş, 17Aralık'ta başlayan ve hala süren yolsuzluk operasyonlarının Cumhuriyet ve dünya tarihinde karşılaşılan en üzücü olay olduğunu belirterek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlunun ifade vermeye gitmemesini sert bir dille eleştirdi.
BAŞBAKAN OĞLUNU NEDEN ADALETE TESLİM ETMİYOR'
Güneş, “Türkiye'de paşalar, aydınlar, profesörler kendileri hakkında soruşturma başladığında teslim oldular. Başbakan oğlunu niye adalete teslim etmiyor. Güveniyorsa savcıları ve polisleri değiştireceğine oğlunu teslim etsin. Tutuklama kararının metnini gördüm. Başbakanın oğlunun ifadesi alınmıyor. Başkalarının oğlu evlat değil m? Kendi çocuğu evlat da onlar evlat değil m? Büyük haksızlık. Adalet vicdanlardadır” dedi.
“17 Aralık'tan itibaren başlayan, Cumhuriyet tarihinde karşılaşılan en üzücü olay. Dünya siyaset tarihinde de az olmuştur” diyen Hurşit Güneş, Başbakan Erdoğan'ın yargıya müdahale etme isteğinde olduğunu belirterek, ortaya çıkan yolsuzlukların gündemden düşürülmesine parti olarak izin vermeyeceklerini söyledi.
HÜKÜMET YARGIYA BASKI YAPIYOR
CHP PM Üyesi Hurşit Güneş, hükümetin yolsuzluğa bulaştığına dair hiçbir şüpheleri olmadığını vurgulayarak, hükümetin yargıya baskı yapmak istediğini ve gündemi değiştirmeye çalıştığını belirtti şunları söyledi:
“Bu Başbakan yargının temizlendiğini söylemişti. Yargıdaki o iktidara karşı olan yapının arındırıldığını söylemişti ve aslında kendine yakın bir yargı düzenlediğini sanıyordu. Ama öyle olmadığını anladı. Gezi olaylarından sonra anlaşıldı ki, istibdat rejimi kurmak istiyor. Yargının kendisine bağlı olduğunu belirtiyor. Bu rejimin ismi istibdat rejimidir. Cumhuriyet rejiminde hiç olmamıştır. Yargıyı kendisine tabi haline getirmeye çalıştı, inkar etti, yakalandı. Çünkü o yargı kendisini vurdu. Hükümetin yolsuzluğuna bulaştığına dair bir şüphe yok. Hükümet yargıya baskı yapıyor m? Yapıyor. Hükümet kolluk görevlilerini görevlerini yapamaması için baskı yapıyor m? Yapıyor. Yargıyı yapılandırma çalışmasına girdi m? Girdi. Hükümet bu girişimini gerçekleştirmek için bir müttefik arıyor. Gerçek niyeti ne Balyoz'da ne Ergenekon'da yapılan hukuksuzluğu kaldırmak. Kendisini aklamak ve gündemi değiştirmek istiyor. Bu yargı herkese kumpas kurdu, bana da kurdu. Ben masumum mu demek istiyor.”
YOLSUZLUKLARIN GÜNDEMDEN DÜŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ
CHP'nin yolsuzlukların gündemden düşürülmesine izin vermeyeceğini ve bu yöndeki stratejisinin doğru olduğunu dile getiren Hurşit Güneş, İzmir merkezli liman yolsuzluğu operasyonundan neden rahatsız olunduğunu anlayamadıklarını belirtti.
Güneş, “DDY hakkında İzmir'de yeni bir operasyon başladı. Niye yeni çıkarıyorlar demiş bakan…(Binali Yıldırım)Yeni olmadığını, uzun zamandır böyle bir olayın olduğunu söylüyor. Sadece ortaya çıkmasından rahatsız. Ergenekon ve Balyozla ilgili kendisini aklamak istiyorsa avucunu yalar hükümet. Yolsuzlukları gündemden düşürmek istemiyoruz. Hiçbir bahaneyi de kabul etmiyoruz. Kimse kendini ve kurumun u bu yolsuzluk batağındaki hükümete kullandırmasın. Kimse hangi bahaneyle olursa olsun yolsuzlukların gündemden düşmesine izin vermesin, kolaylık sağlamasın. CHP doğru bir strateji yürütmektedir. Bunun başı benim, bu yanlışı yapan benim desin. Kimse bizi farklı bir yerde görmesin. CHP doğru strateji yürütmektedir. Yolsuzlukların peşindedir. Başka hiçbir gündem maddesine ihtiyaç yok” diye konuştu.
EMNİYET GÖREVLİLERİNİN YERİ NEDEN DEĞİŞTİRİLİYOR'
Operasyonun ardından İzmir'de de emniyet görevlilerinin yerinin değiştirilmesine sert tepki gösteren Hurşit Güneş, tepkisini, “Bunların niye ve hangi nedenlerle yapıldığını bilmiyoruz ki. Yüzlerce emniyet görevlisi niye yer değiştiriyor. Bu görevlilerin bir suistimali varsa soruşturma başlaması lazım. Görevlerinde eksiklik mi va? Ne va? Açıklasın. Terfi mi değil. Niye uzaklaştırıyorsun görevde? Bir yanlışı mı va? Açıkla. Nedi? Nedir'” şeklinde dile getirdi.
Güneş, CHP olarak cemaatlere karşı olmadıklarını ancak devlet içinde yapılanmalara karşı olduklarını da vurgulayarak, Başbakanın 'Devlet içinde paralel yapılanma var' açıklamasının suç teşkil ettiğini söyledi ve savcıları gereğini yapması için göreve çağırdı.
SAVCILARA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ
Güneş, savcıların derhal soruşturma başlatması gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Orduya kumpas kuruldu diyenler riya içinde. 17 Aralık Operasyonu olmasaydı bunu demeyeceklerdi. Dürüst değilsiniz. CHP olarak cemaatlere karşı değiliz. Toplumda her türlü cemaat, STK oluşumu olabilir. Kuşsevenler derneği de dini örgütlenme de olabilir. Ama biz cemaatlerin veya başka oluşumun devlet içinde hiyerarşik yapılanmasına karşıyız. Her türlü toplumsal, sivil oluşuma saygıyla bakarız ama devletin laik olduğunu, hukuk devleti çerçevesinde devletin içinde yapılanma olmaması gerektiğini biliriz. Bize göre de suçlu bunu yaratandır. Yani devletin içinde paralel yapı var diyorsa, bu suçun itirafıdır. Hükümetin başında başbakan var çünkü, yeni de seçilmiş değil. Buradan savcılara suç duyurusunda bulunuyoruz. Bunu kolaylaştıran kişi kimdir. Benim diyor. O zaman gerekli soruşturmayı başlatın.”
Yorum Yazın