CHP Konak'tan iktidara tiyatral eleştiri
CHP Konak'tan hükümetin yatırımlarına mizansen dille eleştiri geldi. İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, yap-işlet-devret modeline göre yapılan 'garantili' yatırımlar için "Minareyi çalan kılıfını uyduruyor. Yandaş büyüyor, vatandaş her gün soyulmaya devam ediliyor" dedi. CHP Konak'tan iktidara tiyatral eleştiri
- Ege Postası
- 19.02.2020 - 13:34
YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI- CHP Konak İlçe Başkanlığı, hükümet yatırımlarını, "Türkiye'nin 'garanti' yatırımları ve sömürülen halk" başlığında karamizahi dille eleştiren bir basın açıklaması yaptı. Konak Atatürk Meydanı'nda yapılan açıklamaya, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, il yönetim kurulu üyeleri, CHP İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, ilçe yönetimi, kadın ve gençlik kolları temsilcileri ve çok sayıda partili katıldı.
Basın açıklamasında CHP Konak Gençlik Kolları üyelerince yapılan tiyatral mizansenler büyük ilgi topladı.
"Kızılay Başkanı ‘Vergi kaçırma değil, vergiden kaçınma’ yaptıklarını söylemişti. Şimdi de hükümet, bu projelerle yolsuzluk yapmıyor" diyerek sözlerine başlayan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, "Yolsuzluktan kaçınmak için ihale yapıp minareyi kılıfına uyduruyor. Bu işin kılıfıdır. ‘Cebimizden 5 kuruş çıkmayacak!’ sloganlı Yap-İşlet-Devret modeli ile inşa edilen 1 milyon 262 bin yolcu garantili Türkiye’nin 4'üncü büyük havalimanı olan Kütahya Zafer Havalimanı’na günde sadece 2 ila 3 uçak iniyor. Bu da müşteri garantisinin yüzde 4'üne tekabül ediyor. Kalanı milli gelirimiz hazinenin üzerine yük olarak kalıyor" dedi.
Sözlerine, "Minareyi çalan kılıfına uyduruyor!" diyerek devam eden Gruşçu, "Bu projeler bu işin kılıfıdır! Evet, bizlere hazır müşteri gibi bakılan, kullanmadığımız halde her birimizden, milli gelirimizden ödeneği alınan, yanlış güzergahta inşa edilip göçmen kuşların göç yolunda doğanın katledildiği ve ilk yağmurda su altında kalan 29 yılda toplam 205 milyar Euro yandaşa bırakılan havaalanı olmasaydı, ne olurd? Ne olurdu hemen söyleyeyim; İzmirimizin nüfusunda olan işsiz yurttaşlarımıza yeni iş sahaları açılır, fabrika olmayan bölgelerimizde fabrika açardık. 410 adet okulumuzu sıfırdan inşa eder, taşımalı eğitimle yollarda perişan olan evlatlarımızı, kendi köylerinde, sıcak sınıflarda okuturduk. 453 milyar dolar olan dış borcumuzun büyük kısmını kapatır, dışa bağımlılığımızı minimuma indirebilirdik" diye konuştu.
'YANDAŞ BÜYÜYOR, VATANDAŞ HER GÜN SOYULMAYA DEVAM EDİLİYOR'
Köprü ve otoyol projelerini de eleştiren Gruşçu, şu açıklamayı yaptı: "İki yakayı bir araya getirmesi gerekirken, yine vatandaşın, yine bizlerin boynuna dolanan! Son yüzde 20'lik zamla tarihi rekor kıran ve ‘Geçsen de geçmesen de senin, bizlerin cebimizden çıkan vergisi ile can yakan otoyol ve köprü ücretleri yine yandaşın cebini dolduruyor. Yandaş büyüyor, vatandaş her gün soyulmaya devam ediliyor. Tarihimizin en büyük kara deliği olacak 25 yılda kamuya 142.4 milyar lira zarar ettirecek 30 şehir hastanesinin amacı sağlıklı toplum yaratmak değil; sağlığımızı dahi kötü emelleri için kullanıp rant elde etmektir. 1 şehir hastanesi maliyeti ile bin 200 yataklı 29 hastane açılabilecekken; şehirden uzak bölgelere açılan hastaneler devletimizin kalbine, vatandaşımızın sağlığına atılan birer darbedir. Halk sağlığı temelli sağlık politikası uzun yılladır yok edilmiş durumda. Bu hastaneler bir avuç azınlığı mutlu eden bir düzen projesidir. Sağlık şirketleşti. Sağlığımız tekellere teslim edildi."
'VATANDAŞI MÜŞTERİ OLARAK GÖRÜYORLAR'
Daha sonra, "Peki tekellere teslim edilen her birimizin serveti olan 142.4 milyar dolar ile ne yapabilirdik'" sorusunu yönelten Gruşçu, "862 adet tam teşekküllü hastaneyi ülkemize kazandırır. 1 ila 2 ay hastayı tedavi olmak için bekleten randevu sistemini ortadan kaldırırdık. İlaç ödeneği olmayan kanser ve MS hastalığı gibi birçok hastalığın ilacının devlet tarafından karşılanmasını sağlar, zaten yükü omzunu aşmış vatandaşımıza destek olabilirdik. Sağlıkta devrim yaratır; geçici sağlık sigortası gibi mantıksız bir anlayış yerine, herkes için eşit sağlık hizmeti mantığını ülkemize kazandırırdık. Yoksulluk sınırının 7 bin 229 lirasına, açlık sınırının da 2 bin 219 Türk Lirasına yükseldiği ülkemizde her hane 2 bin 324 Türk Lirası asgari ücret ile yaşamaya çalışıyor. Her hanenin mutfağında yangın var! Her geçen gün artan intiharların sebebi de işte bu yangın! Vatandaşın asgari ücretine, emeklinin maaşına komik rakamlarla yansıtılan zam, konu bu ucube projelerle yandaş zengin etmek olunca gözleri dönüyor! Toplumumuz sizden refah içinde yaşamayı beklerken, vatandaşlarımız tefecilere, faiz lobilerine teslim edilen ülkemizde yaşamak zorunda bırakılıyor. Mevcut iktidar her bir yurttaşı birer müşteri olarak pazarlama peşinde ve gözü kör olmuş durumda! Yeter ki döndün değirmenin suyu! Yeter ki kazansın yandaşı para! Hiç birimiz umurlarında değiliz; değilsin kardeşim! Bir farkına varsan ekmek herkese yetecekti aslında! Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami! Memlekete harami dadandı, harami!" dedi.
'YOKSULLUĞUN KONUŞULMASINI İSTEMİYORLAR'
Gruşçu’nun ardından konuşan CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, "Konak İlçe Başkanlığımızın düzenlemiş olduğu bu etkinlikte, bu eylemde yapılan canlandırmalar, bu mizansenler Türkiye’de AKP iktidarını ekonomiyi getirmiş olduğu, yandaşa verilen ihaleleri, sağlık sektörünün çarpıklığını çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. Ülkemiz 18 yıldır ne yazık ki bu çarpık düzenden çok büyük yaralar aldı. Ben belli konulara da dikkatinizi çekmek istiyorum: Bugün AKP iktidarının ülkemizi getirmiş olduğu noktada Türkiye derin ve ağır bir ekonomik buhran içinde. Üstelik bu buhranın tetiklediği çaresizlik, kimsesizlik ve yoksullukla birlikte gelen intihar vakaları akıl almaz bir seviyeye ulaşmış durumda. Halkın içine düştüğü yoksulluğu ve çaresizliği görmek istemeyen AKP iktidarı, bu yoksulluğun konuşulmasını da istemiyor. Çünkü kendilerine saraydan oluk oluk akan zenginlik intihar eden vatandaşlarımızın da cebinden çıkanlarla, sizlerin ve bizlerin vergileriyle geldiğinin konuşulmasına tahammülleri yok" dedi.
'İNTİHAR EDEN BABANIN VEBALİ'
"Ağızlarından dinimizi, insanların inançlarını miting meydanlarında kutsal kitabımızı ellerinden düşürmüyorlar. Çünkü kul hakkı yediklerinin ortaya çıkmasını istemiyorlar" diyerek sözlerini sürdüren Yücel, "Çünkü vebali boyunlarında olan intiharların sorumluluğundan kaçıyorlar. İstanbul Fatih’te yaşları 48 ve 60 arasında olan 4 kardeşin intiharı, Antalya’da; Selim Şimşek, eşi ve iki çocuğunun intiharı, İzmir’de eşi pazara gidelim dediğinde cebinden sadece 1,5 lira çıkan ve intihar eden Ali Kabasakal’ın intiharının, Hatay Valiliği önünde “Çocuklarım aç, iş istiyorum anlamıyor musunuz'” diyerek kendini yakan Adem Yarıcı’nın ve Kocaeli’nde oğluna pantolon alamadığı, ailesine bakamadığı için intihar eden babanın vebali bugün AKP hükümetinin boynunda… Bu ülkenin ekonomisini bu hale getirenler kimlerse, yandaşlarına ihale vermek uğruna, insanları işsiz ve aşsız bırakanlar kimlerse, enflasyonu, yolsuzluğu, zamları umursamadan halka yalan söyleyenler kimlerse bu intiharların vebali de onların boynundadır" diye konuştu.
'İŞ BANKASI HİSSELERİNE UZANAN ELLERE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ'
"Artık milletimizin, kendi kendisine kralcılık oynamaya çalışan bir hayalperestin ve ona kral çıplak demeye cesaret edemeyen ülkeyi soyup, soğana çevirenlerin yarattıkları yokluğa ve yoksulluğa dayanacak gücü kalmadı" diyen Yücel, sözlerini şöyle tamamladı: "Bugün bu eylemi ve basın açıklamasın yapıyoruz. Basın mensuplarının arkasında Türkiye İş Bankası bulunuyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla özdeşleşmiş, Atamızın mirası olan Türkiye İş Bankası hisselerine, CHP’ye miras bırakılan hisselere bugün AKP iktidarı göz dikmiştir. Üretime dayanmayan, sadece ranttan ve paradan para kazanmayı kendine alışkanlık edinen AKP iktidarı ülkedeki kaynakları tükettikçe Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine bir bir, sırayla göz dikiyor. Bugün, Türkiye İş Bankası hisselerine göz dikmiş durumdalar. Şunu tekrar tekrar hatırlatmak istiyoruz; Türkiye İş Bankası hisselerinden CHP’ye ve CHP Örgütünün kasasına giren tek bir kuruş yoktur! Atamızın vasiyet ettiği gibi, Mustafa Kemal Atatürk’ün vasiyet ettiği gibi Türkiye İş Bankası CHP hisselerinin Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na gelirleri kaynak olarak kullanılmaktadır. Yine halka açılan, halka arz edilen ve İş Bankası çalışanlarının kurmuş olduğu İş Bankası Vakfının bankanın hedefleri, projeleri ve Türkiye’ye bugüne kadar katmış olduğu değerler doğrultusunda bankanın kaynakları banka için ve Türkiye Cumhuriyeti için kullanılacaktır. Türkiye İş Bankası hisselerin el uzatanlara asla ve asla izin vermeyeceğiz! CHP bunun mücadelesini toplumun tüm kesimleriyle birlikte örgütlü bir şekilde verecektir, vermiştir, vermeye devam edecektir. Ben sözlerimi noktalarken Konak İlçe Başkanımıza, Konak İlçe Örgütümüze ve bu etkinliğe katılan tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum."
Yorum Yazın