CHP'li Çam: Faşist diktatör düğmeye bastı

CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Türkiye ve dünyadan 1400’ü aşkın akademisyenin ‘bu savaşa ortak olmayacağız’ diyerek topladıkları imza ve açıklamaya karşın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini ve ardından yaşanan gelişmeleri kınadı. Çam, Erdoğan’ın toplumun farklı seslerine tahammülsüzlüğünü bir kez daha gösterdiğini ve linç girişimi için YÖK ve yargıya çağrı yaptığını belirterek ”Bunun adı tam bir diktatörlüktür” dedi.

Ege Postası
13.01.2016 - 14:35

CHP’li Çam yaptığı açıklamada “Kendisi gibi düşünmeyeni ihanet içerisinde olmakla suçlamak, herkesi hain ilan etmek, işlediği suçların hezeyanı içerisinde hareket eden faşist bir diktatörün savunmasıdır. ‘Bu savaşa ortak olmayacağız’ diyen Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi adı altında bir araya gelen 1400’ü aşkın akademisyen için Erdoğan’ın sözleri talihsizliğin ötesinde vahimdir, eleştiri sınırlarını aşmıştır. ‘Çoğu maaşını devletten alan sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız’ dediği akademisyenler için ‘Ey aydın müsveddeleri, karanlık ve cahilsiniz’ ifadelerini kullanıyor ve tehdit ediyor. Devletten maaş alan kişiler, işlenen suça ortak mı olmalıdı? Aydın olmanın kıstası Erdoğan’a biat etmek midi? Bu tepkinin kendisi karanlık ve cahilcedir" dedi.

“1 Kasım öncesi ülkeyi kaosa sürükleyip, ‘bizi iktidar yapmazsanız Beyaz Toroslar yeniden ortaya çıkar sözleriyle halkı tehdit eden zihniyet bugün de barış isteyen herkesi düşman ilan ediyor” diyen Çam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir televizyon programına telefonla bağlanıp Doğu ve Güneydoğu illerindeki çatışmaların son bulması, bebeklerin ölmemesi için barış çağrısı yapan bir kadın öğretmen bile terörist ilan edildi. Son günlerde artan şehit haberleri ve bu olaylar ülkeyi kaosa, toplumsal çözülmeye doğru götürüyor. Saray diktatörünün çağrıları ile YÖK harekete geçiyor, yargı harekete geçiyor, insanlar fişleniyor, Cumhurbaşkanına hakaret davaları mahkemelerin en önemli dava konusu haline geliyor. Tek adamcı AKP iktidarının yarattığı mafya babaları ise hiç çekinmeden oluk oluk kan akıtmaktan söz ediyor ve belli ki destek görüyor. Ne yazık ki bugün, yüzyıllardır farklı düşüncelerle bir arada yaşayan halkımızı, hükümet eliyle yapılan provokasyonlarla ayrıştırmaya çalışan bir zihniyet var karşımızda.
Ancak unutulmamalıdır ki polisimiz, askerimiz, sivil halkımız, hangi etnik kökenden olursa olsun yurttaşımız, bebeklerimiz, çocuklarımız, kadınlarımız için barış istemek suç değildir! Savaş isteyenlere inat bunu her zaman haykıracağız. Korku imparatorluğunu barış çığlıkları yıkacak.”