CHP'li Kılıç, İzmir yangınlarının acı bilançosunu açıkladı: Sorumlu Orman Bakanlığı'dır
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, 15 Ağustos'ta başlayan İzmir yangınlarını inceleyerek, facianın acı bilançosunu açıkladı. Kılıç, "Toplamda 249 yangın olayı yaşandı, yangınlar 27 ilçede 1600 hektar ormanlık alanı etkiledi. Yetiştiricilerin hayvanları telef oldu, üreticilerin meraları kullanılamaz hale geldi. Can kaybı yaşanmadı ancak 78 kişi yangından etkilendi. 43 bina, 45 bağımsız bölgede hasar gerçekleşti" dedi. İzmirlilerin en büyük kaygısının yanan alanların imara açılması olduğunu söyleyen Kılıç, "Bugüne kadar yanan orman alanları peşkeş çekildi; İzmir'de ormanlık alanlarımıza sahip çıkacağız" dedi. Orman Genel Müdürlüğü'nün yangına müdahale konusunda yetersiz kaldığını belirten Kılıç, orman yangınlarının önlenebilmesi için TBMM'de Araştırma Komisyonu kurulmasını önerdi.
- Ege Postası
- 20.08.2024 - 13:43
- Güncelleme: 20.08.2024 - 14:01
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, 15 Ağustos'ta başlayan İzmir yangınlarını yerinde inceledi. Kılıç'ın tespitleri şöyle:
1600 HEKTARLIK ALAN ETKİLENDİ
Orman yangınları 15 Ağustos’ta Karşıyaka ilçesi Yamanlar Karatepe mevkiindeki ormanlık alanda başladı. 15 -18 Ağustos tarihleri arasında İzmir’de 249 yangın felaketi yaşandı. Bunların 21’i ormanlık alanda, 132’si ise otluk alanda gerçekleşti. Yangınlar Balçova, Bayındır, Bayraklı, Bergama, Beydağ, Bornova, Buca, Çeşme, Çiğli, Dikili, Foça, Gaziemir, Karabağlar, Karaburun, Karşıyaka, Kemalpaşa, Kiraz, Konak, Menderes, Menemen, Narlıdere, Ödemiş, Seferihisar, Selçuk, Tire, Torbalı ve Urla olmak üzere toplam 27 ilçede etkisini gösterdi.
HAYVANLAR TELEF OLDU, MERALAR KULLANILAMAZ HALE GELDİ
Yangın bölgelerinde yaşayan çok sayıda yetiştirici hayvanlarının telef olduğu, üreticiler de meralarının yandığı bilgisini verdi. Bölgede 43 bina 45 bağımsız bölgede ağır, orta ve az hasar tespit edildi. Orman yangınlarında can kaybı yaşanmadı ancak 78 kişi yangından etkilendi.
HER FACİANIN ALTINDAN GEDİZ ÇIKIYOR
Yangınlara ilişkin yapılan soruşturmada İzmir’in Karşıyaka İlçesindeki yangının piknik nedeniyle, Urla ve Menderes’teki yangınlara kopan elektrik hatlarından çıkan kıvılcımlar nedeniyle gerçekleştiği tespit edildi. Elektrik dağıtım hatlarının on yıl önce özelleştirilmesinden bu yana İzmir ve Manisa’da elektrik dağıtım işini Gediz Elektrik yapmaktadır. Gediz Elektrik’in ismi İzmir Konak’ta açıkta bırakılan elektrik kabloları nedeniyle iki kişinin yaşamını yitirdiği olayda da gündeme gelmişti. Her iki faciada iktidarın özelleştirme politikalarının sonucudur. Bu elektrik şirketinin ismi neden İzmir'deki her faciada önümüze gelmektedir. Bununla ilgili hangi işlemler yapılmıştır?
BAKANLIK YETERSİZ KALDI, YEREL YÖNETİMLER KOŞTU
İzmir Yamanlar’da gerçekleşen yangın bir orman yangını şeklinde başlamış ama müdahalenin yetersiz kalması nedeniyle yerleşim yerlerine sıçramıştır. Yangına müdahalenin yetersiz kalması nedeniyle yerel yönetimlerimiz devreye girerek, orman yangınlarına müdahale etmiştir. Ancak iktidar bu müdahaleyi kabul etmemiştir. CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay, yangın felaketi sürerken Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ile bir görüşme gerçekleştirmiş, Bakan’dan “Bu konular teknik konular biz gerekeni yapıyoruz, sizin müdahalenize gerek yok” şeklinde yanıt almıştır. Buna rağmen yerel yönetimlerimiz itfaiye ekipleri başta olmak üzere personel ve araçlarıyla yangınlara müdahale etmiştir. Yangınlara İstanbul, Ankara, Uşak, Balıkesir, Afyon, Bursa, Muğla, Edirne, Burdur ve Denizli olmak üzere toplam 10 ilden 41 araç ve 113 personel destek vermiştir.
YANAN ALANLAR NE OLACAK
Son yangınlarda 1600 hektar ormanlık alan kül olmuştur. İzmirlilerin en büyük kaygısı yanan alanların imara açılmasıdır. Anayasanın 169. Maddesi yanan orman yerlerinde yeni orman yetiştirilmesini hükmetmektedir. Ancak Türkiye’de yanan ormanların imara açıldığı ve dönüştürüldüğü çok fazla örnek vardır. Yanan orman alanlarına göz diken tesis sahipleri Turizm Teşvik Kanunu ve Orman Kanunundaki boşluklardan göz göre göre yararlandırılmıştır. Orman Kanunu 1956’dan 2003 yılına kadar sadece 15 kez değiştirilirken, AKP iktidarı döneminde Kanun tam 31 kez değiştirilmiştir. Kanun delik deşik edilerek, yanan orman alanlarına tesis yapılması göz yumulmuştur. Anayasa’nın gereği olarak yanan orman yerlerinde yeni orman yetiştirilmesi için yerel yönetimlerimiz hemen devreye girmiştir. 19 Ağustos itibariyle yanan ormanlık alanlarda çalışmalar yapılmıştır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, İzmir’de yok olan ormanlarımızın peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz, bu olayların takipçisi olacağız.
ŞATAFATLA ALINAN FİLO NEREDE
Orman yangınları konusunda Orman Genel Müdürlüğü ana aktördür. 2023 yılı itibariyle Orman Genel Müdürlüğü envanterine orman yangınlarıyla mücadele kapsamında 1 adet Sikorsky T70 tipi yangın söndürme helikopteri, 4 adet air tractor model yangın söndürme uçağı ile 1 adet keşif uçağının alınmasına ilişkin olarak Cumhurbaşkanının da katıldığı büyük bir tören düzenlenmiştir. Burada orman yangınlarına müdahale süresinin 10 dakikaya düşürüleceği ilan edilmiştir. Ancak İzmir’de çıkan yangınlarda yangına müdahalede yetersiz kalındığı için ormanlık alanda çıkan Yamanlar yangını, kısa süre içinde yerleşim alanlarına sıçramıştır. Bu süre içinde “dev filo” olarak adlandırılan filonun nasıl kullanıldığı ve neden yetersiz kaldığı hala soru işaretlerini barındırmaktadır.
SAYI ÇOK İSTATİSTİK YOK
Orman Genel Müdürlüğü ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde yangın söndürme filosuna ilişkin olarak 19 Ağustos Pazartesi itibariyle, 2024 yılı içinde yangınlara 105 adet helikopter, 26 adet uçak, 14 adet İHA ile müdahale edildiği bilgisi verilmiştir. Bu araçların bir kısmının OGM’ye ait olduğu, bir kısmının ise diğer kurumlarla işbirliği içinde müdahalede kullanıldığı belirtilmiştir. Buna karşın Orman Genel Müdürlüğü’nün 2024 yılı Performans Programında, orman yangınları ile mücadelede kullanılacak kuruma ait hava aracı sayısı boş bırakılmıştır. Envanterlerde OGM’ye ait uçak gözükmemektedir. Orman Genel Müdürlüğü’nün ihtiyacı olan 9 pilot alımına ilişkin mülakatlar da süren orman yangınları nedeniyle bilinmeyen bir tarihe ertelenmiştir. Burada büyük bir çelişki bulunmaktadır. Orman Genel Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmelerde de Genel Müdürlüğün filo bilgilerine ulaşamadık. Orman Genel Müdürlüğü'nü şeffaflığa davet ediyoruz. Şatafatla duyurulan büyük filoların içeriği nedir? Orman Genel Müdürlüğü'nün uçağı var mıdır? Varsa kaç tane vardır? Pilot alımı neden durdurulmuştur. Pilot alımının durdurulması yangına yönelik müdahaleleri nasıl etkilemiştir? Bu soruların yanıtının acilen verilmesi gerekmektedir.
NELER YAPILMALI?
-Tarım ve Orman Bakanlığı ekiplerinin bölgede yetiştiriciler ve üreticilerin zararlarına ilişkin olarak bir tespit yapması gerekmektedir. Bu tespitler doğrultusunda yetiştirici ve üreticilerin zararları bir an önce karşılanmalıdır.
-Orman yangınları konusunda yerel yönetimlere daha fazla yetki verilmelidir. Yerel yönetimler bölgeye daha fazla hakim olduğu için yerel yönetimlerin bu avantajları kullanılmalıdır. Yerel yönetimler gerekirse yangın söndürme uçağı alarak, riskli zamanlarda riskli bölgelerde afete hazırlık süreçlerinde etkin hale getirilmelidir.
-Türkiye’nin önemli kurumlarından Türk Hava Kurumu, geçtiğimiz süreçler boyunca liyakatsız yöneticiler nedeniyle atıl hale getirilmiştir. Türkiye’nin uçuş konusunda en önemli kurumlarından biri olan Türk Hava Kurumu, bir an önce eski yetkilerine kavuşturulmalıdır. İktidar elini Türk Hava Kurumu’ndan çekmeli ve Kurum eski gücüne kavuşturulmalıdır.
-Orman yangınlarıyla mücadelede orman köylüleri ve köylülerin eğitimi ile orman işçileri de önemlidir. Orman yangınlarının ardından İzmir’deki basın yayın organlarında orman işçilerinin sayılarının azaltıldığı haberleri gözümüze çarpmaktadır. Orman köylülerinin eğitimine önem verilmeli, eğitime giren köylülerin sayısı yükseltilmeli, orman işçilerinin sayısı yükseltilmelidir.
-Orman alanlarındaki denetimler arttırılmalıdır, orman muhafaza memurlarının yetkileri genişletilmelidir, yangının sorumluları etkin bir şekilde araştırılarak, yargılanmalıdır.
-Orman yangınlarıyla etkin bir mücadele programının çıkarılması için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bir Araştırma Komisyonu kurulmalı ve yangınların önlenmesi için etkin politikaların hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Yorum Yazın