CHP’li Sındır’dan adaletsiz gelir dağılımı çıkışı!
CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Meclis Genel Kurulunda 2014 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Tasarısı 2'nci maddesi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına konuştu.
- Ege Postası
- 10.03.2016 - 01:52
“ANAYASA SUÇU İŞLENMEKTE”
Sayıştay çalışanları tarafından titizlikle yapılan denetimlerde tespit edilen usulsüzlük ve hukuksuzlukların Sayıştay raporlarından çıkarıldığını belirten Sındır şöyle dedi: “Yüce Meclisimize gönderilen raporlar aslında standart metinler, etkisiz tavsiyelerden oluşan birtakım kağıtlardan ibaret. Örneğin, Cumhurbaşkanlığı Sayıştay Denetim Raporu ya da Başbakanlık Sayıştay Denetim Raporu topu topu 4 sayfa, 2 yapraktan oluşan, lafzi ve genel geçer metinlerden oluşan bir rapor. Bu durum Anayasa'ya aykırılık suçu niteliği taşımakta, yüce Meclisimizin bütçe hakkı ve denetim yetkisini fiilen ortadan kaldırmaktadır. Kısaca, Sayıştay iktidar tarafından bilinçli ve sistemli olarak işlevsiz ve görev yapamaz hale getirilmiştir.”
“VATANDAŞLARIN BANKALARA OLAN BORCU 57 KAT ARTMIŞTIR!”
İktidarın ekonomi politikalarının üretime, istihdama ve tabana yönelik olmadığını, zengin ve yoksul arasındaki uçurumu daha da büyüttüğünü ifade eden Sındır; “AKP iktidarının on üç yıllık döneminde zengin ve yoksul arasındaki uçurumun bırakın daralmasını, her geçen gün daha da büyüdüğünü görmekteyiz. Zira vatandaşlarımızın bankalara olan toplam kredi kartı ve tüketici kredisi borcu tam 57 kat artış göstererek 2002 yılında 6,5 milyar liradan 2014 yılında 381,9 milyar liraya, buna vadeli konut alımları nedeniyle ailelerin borçlanmalarını da eklersek 424 milyar liraya çıkmıştır. Bugün vatandaşın kazandığını değil de geleceğini harcamaya mahkum eden bu iktidardır” dedi.
“TÜRKİYE DOLAYLI VERGİLERİN EN YÜKSEK OLDUĞU ÜLKELERDEN!”
AK Parti iktidarlarının gelir artırıcı önlem olarak dolaylı vergileri gördüğünü dile getiren Sındır konuşmasını şöyle sürdürdü: “KDV, ÖTV ve benzeri isimlerle anılan dolaylı vergiler, esasen gelirle, servetle ilişkisi olmayan, bütün vatandaşların elde avuçtaki 3 kuruş paralarını harcadıkça ödedikleri vergidir. Dolaylı vergi, bakkaldan ekmek, peynir aldığında, arabasına mazot doldurduğunda, ülkenin en zengin insanının da en yoksul insanının da eşit oranda ödediği vergidir. Bu vergilerin toplam vergi gelirleri içerisinde 2002 yılındaki yüzde 66,3 olan payının 2014 yılında 67,5, 2015 yılında da 68,5 oranına çıktığını söyleyebiliriz. Dolaylı vergi yükünün bu ölçüde yüksek oranda olmasının, OECD içinde de dolaylı vergi yükü en yüksek ülkeler arasında olmasının temel nedeninin kayıt dışı ekonominin büyüklüğü olduğunu da söyleyebiliriz.”
“ADALETSİZ SERVET DAĞILIMINDA İKİNCİYİZ!”
Servetin en adaletsiz dağıtıldığı ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini, dünyada Rusya'dan sonra 2'nci sırada olduğunu belirten Sındır konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Credit Suisse'in Servet Raporu'na göre -uluslararası kabul edilmiş bir rapora göre- ülkemizde nüfusun en zengin yüzde 1'lik kesiminin 2002 yılında toplam servetin yüzde 39,4'üne sahip iken 2014 yılında 54,3'üne; yüzde 99'luk kesimin ise 2002 yılında toplam servetin yüzde 60,6'sına sahip iken 2014 yılında yüzde 45,7'sine düşmüştür. Gelinen noktada yoksulun cebinden alınan, zenginlerin banka kasalarına transfer edilen ve çok küçük bir azınlığın elinde büyüyen servet”
Yorum Yazın