Çeşme'de RES'lere bilirkişi incelemesi

Çeşme'deki iki RES projesi için açılan davada, Danıştay tarafından çevresel etkinin "Kümülatif Çevre Etkisi" yönünden incelenmesini istemesi üzerine, İzmir 5. İdare Mahkemesi, 5 kişilik bilirkişi heyeti ile RES'lerin bulunduğu bölgede keşif yaptı.
Çeşme'deki RES'lerle ilgili dokunulmazlığı kaldırılarak hakkında dava açılan CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çeşme'deki çevrecilere destek olmak için geldiği keşif sırasında yaptığı açıklamada, prensip olarak, doğru yerlerde, doğru projelerle rüzgar güllerinin yapılmasına karşı olmadıklarını vurgulayarak, "Yaşam alanlarımız dışına tabi ki, rüzgar gülleri konulabilir. Yaşam alanlarımıza konulan RES'lere karşı buraya gelerek Çeşmelilere destek veriyoruz" diye konuştu.

Çeşmeli çevrecilerin avukatlığını üstlenen Avukat Mehmet Horuş ise, "Danıştay, yarımadadaki tüm RES'lerle ilgili 'Kümülatif Etki Değerlendirmesi' yapılmasını istedi. Bölgenin biyosfer rezerv alanı olduğunu, kuş göç yolları üzerinde olduğunu, tarım alanlarının söz konusu olduğunu, flora ve fauna açısından zengin bir eko sistem olduğunu belirtip, özellikle uluslararası sözleşmelerle korunan türlere ev sahipliği yapan bir alan olduğunu vurgulayarak, yöredeki tüm projelerin birlikte ele alınması doğrultusunda bir bilirkişi incelemesi yapılmasını istedi. Bu, bizim öteden beri arzu ettiğimiz, mahkemeden talep ettiğimiz bir eksendi. Maalesef, yargı sürecindeki gecikmeler nedeniyle, bir kısım RES projesi kurulduktan ve buradaki doğal yapı tahrip olmaya başladıktan sonra, bu bilirkişi incelemesi gerçekleşiyor. Ne yazık ki, geç kalmış bir keşif. Ama yine de önemli. Türkiye'de ilk açılan RES davalarından birisi. Türkiye'deki diğer RES davaları açısından da ön açıcı olacak" şeklinde konuştu.
CHP İzmir Milletvekili Musa Çam, Çeşmeli çevrecilerin Avukatı Mehmet Horuş, RES şirketlerinin temsilcileri ve avukatları ile Çeşme Belediyesi Meclis Üyeleri, Karaburun Kent Konseyi temsilcileri, CHP Çeşme İlçe Örgütü temsilcileri ve Çeşmeli çevrecilerin katıldığı keşif yaklaşık 4 saat sürdü.
Keşif sırasında, şirketlerin avukatları ve temsilcileri, projenin çevreye zarar vermediğini ileri sürdüler. (İHA)