Dershaneler Birliği: 'AYM kararı geç gelen adalet gibi'
Cemaat ve AK Parti arasında yaşanan kriz sonrasında hükümet, dershanelerin 1 Eylül 2015 tarihine kadar kapatılmasına yönelik bir düzenleme yapmıştı. ANAYASA Mahkemesi (AYM), binlerce öğretmeni ve öğretim kurumunu yakından ilgilendiren 1 Eylül’de dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı oyçokluğu ile iptal etti. Dershane sahipleri ve Özel Dershaneler Birliği (ÖZ-DE-BİR) yöneticileri kararı yorumladı.
- Ege Postası
- 15.07.2015 - 10:53
ÖZEL: KARAR HENÜZ BİZE ULAŞMADI
Anayasa Mahkemesi'nin dershanelerin kapatılmasıyla ilgili yasayı oy çokluğuyla red etmesinin ardından durumu değerlendirmek için toplandıklarını ifade eden İZ-ÖDER Başkanı Sezai Özel, toplantının ardından basın toplantısı da düzenleyeceklerini belirtti. Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararının henüz kendilerine ulaşmadığını, kapsamlı değerlendirmeyi kararın kendilerine ulaşmasının ardından yapacaklarını dile getiren Özel, "Durum karışık. AYM'nin gerekçeli kararı da henüz ulaşmadı bize. Gerekçeli karar ulaşmadan çok erken açıklamalar yapmak da doğru olmayacak. Ancak ilk değerlendirmem AYM'nin Kararı dershaneleri Anayasal güvenceye kavuşturdu" dedi.
KARACAN: KARAR DOĞRU AMA...
ÖZ-DE-BİR Yönetim Kurulu Üyesi ve Karacan Dershanelerin Sahibi Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Karacan ise hükümet-cemaat çatışmasının bedelinin dershane sahiplerine ödettirildiğini söyledi. Karacan, "Karar doğru. Dünyada uygulamalar ancak önce ortamı ve şartları oluşturulduktan sonra uygulanır. Ancak Türkiye'de böyle olmadı. Ülke gerçeğiyle uyuşup uyuşmadığına bakılmaksızın sadece bir hedef için bu karar alındı. İktidar ve Cemaatin zıtlaşması ve aralarındaki sorunlar nedeniyle henüz koşulları ve sınav şartları değişmemiş, eğitimde hiçbir reform yapılmamış olan ülkemizde siz dershaneleri kapatıyorsunuz. Bu durum görüldüğü gibi daha büyük sorunun doğmasına neden oldu."
"AYM KARARI 'GEÇ GELEN ADALET' GİBİ"
Kendisinin İzmir'deki dershanesi dahil olmak üzere 600'e yakın dershanenin kendiliğinden kapandığına dikkat çeken Karacan, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) kararını 'geç gelen adalet' olarak nitelendirerek şunları söyledi: "Gelinen noktada ayıkla pirincin taşını süreci ortaya çıkmıştır. Tam bilgimiz olmasa da 600'e yakın dershane kendiliğinden kapandı. 2 bin 200 konumu uygun olan dershane temel liseye başvurdu. Bunun yaklaşık 900 civarı temel lise onay ve ruhsatı aldı. Geri kalan yani henüz dershanesini kapatmayıp temel liseye de dönüşmemiş olanlar ise aynı faaliyetlerini sürdürme hakkına sahip olmuş oldu. Son bir yıldır insanlar çaresizlik içindeydi. Çözüm bulamadıkları için kurumlarını kapattılar. AYM de kararını geç verdi. AYM olumlu ya da olumsuz en geç Mart ayında karar vermeliydi" diye konuştu.
"DURUMU RAYINA OTURTACAK OLAN MEB YÖNETİCİLERİDİR"
Karacan, AYM kararının ardından tüm sorumluluğun Milli Eğitim Bakanlığı'nda (MEB) olduğunu öne sürerek, MEB yöneticilerine çağrıda bulundu. Karacan, " Şuan sorumluluk hükümet ve MEB'de. Çok sayıda kişi ve kurum bu işten mağdur olmuş durumda. Bu durum da ayrı bir hukuki sorun. Dershanelerin kapatılmaması kararı hukukçuların tartışacağı en büyük alanlardan birisi haline geldi. O nedenle MEB yeni düzenlemelere her an bir an önce süratle gitmeli. Dershanesini kapatmak zorunda kalıp temel liseye geçmiş olan kurumlar yeniden dershane olarak faaliyet yapabilecek m? Bu konularda yeni düzenlemelere gidilmesi gerekiyor. İşi tekrar rayına oturtacak olan Milli Eğitim Bakanlığı'dır" diye konuştu.
"SADECE BENİM KAYBIM..."
Kendisinin sadece binasının tadilatı için 1.5 milyon lira harcadığı dershanesini kapatmak zorunda kalan mağdur dershane sahiplerinden biri olduğunu dile getiren Karacan, kendisi gibi mağdur dershane sahiplerinin uğradıkları maddi kayıpların giderilmesi için hukuki bir mücadele de başlatacağını, avukatlarının da şimdiden durumu araştırdığını söyledi.
NE OLMUŞTU'
İptal edilen düzenlemede, dershanelerin orta öğretime veya yüksek öğretime giriş sınavlarına hazırlık niteliğinde olamayacağı hükmü yer alıyordu. Yasaya göre, Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatındaki yöneticilerin, yasanın yürürlüğe gireceği tarihte görevlerinin sona ermesi de yer alırken, dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmaksızın sözlü sınavla öğretmen olarak devlet memuriyetine geçebilmelerine olanak sağlanıyordu. Cumhuriyet Halk Partisi, 18 Nisan 2014'te, düzenlemenin "teşebbüs hürriyetini ihlal ettiği" ve "Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki 40 bine yakın yöneticinin görevlerinin yasa ile sona erdirilmesinin Anayasa'ya aykırı olduğunu" savunarak iptal başvurusu yapmıştı.
Yorum Yazın