Dolar 34,5842
%0.12
Euro 36,2649
%0.72
Altın 2.925,320
%-2.67
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Dünyanın gözü bu ilçede

Dünyanın gözü bu ilçede

Avrupa Birliği (AB) ile yapılan anlaşma gereğince göçmenlerin Türkiye'ye getirilmesi aşamasında, geri kabul merkezi olarak kullanılacağı duyurulan İzmir'in Dikili ilçesi, dünyanın ilgi odağı oldu. Bu arada Dikili halkı kitlesel basın açıklaması yapıp, ilçede mülteci kampı istemediklerini söyledi. Öte yandan Dikili Liman İşletmeleri'nden de itiraz geldi. Valilik, kaymakamlık ve belediye gibi kurumlara gönderilen yazıda, Dikili Limanı'nın dar ve küçük olduğu, mülteciler için tehlike yaratacağı bunun için Ayvalık İskelesi'nin kullanılmasının istendiği ortaya çıktı. Dikili'de isyan bitmiyor

  • Ege Postası
  • 02.04.2016 - 12:50
Ülkelerindeki iç karışıklıklardan kaçan özellikle Suriyelilerin Yunan adalarına geçmek için kullandığı İzmir'in Dikili ilçesinde vatandaşlar, bu kez de iade edilecek mülteciler için planlanan kampı protesto etti. Dikili halkının yanı sıra çevredeki seralarda çalışan işçiler, tatilciler ve yakın ilçelerden gelenler kitlesel basın açıklaması yapıp ilçede mülteci kampı istemediklerini söyledi. 

Son bir yılda Suriyelilerin, Midilli Adası'na geçmek için kullandıkları yerlerin başında Dikili, yer aldı. Bu süre içerisinde, Dikili sahilleri kaçak geçiş için kullanıldı. Yaşanan kazalarda, onlarca mülteci hayatlarını kaybetti. Mültecilerin gelişlerinin sürmesiyle birlikte ilçe halkının tepkileri artmaya başladı. İlçe gündemini son bir aydır en çok meşgul eden konu da, mülteci kampı yapılacağı söylentileri oldu. İzmir Valisi Mustafa Toprak ile Kaymakam Mustafa Sezgin'in, mülteci kampı yapılmayacağı sadece iadesi yapılan mültecilerin işlemleri için bekleme istasyonunun kurulacağını açıklamaları da ilçe halkının tepkilerini dindirmedi. 


MÜLTECİLER GELMEDEN SESLERİNİ YÜKSELTTİLER
Türkiye AB arasında yapılan anlaşma sonrasında Yunan adalarına 20 Mart tarihinde geçen mültecilerin, 4 Nisan pazartesi gününden itibaren geri gönderecek olması, kamp belirsizliğinin yaşandığı Dikili'de, protestolara neden oldu. Protestodan önce birkaç gün önce ilçedeki sivil toplum kuruluşları, belediye ortaklaşa Dikilim Platformu'nu kurdu. Platformun geniş katılımlı ilk gösterisi de, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi. Mülteci kampının istenmediğinin yüksek sesle dile getirildiği protestoya, Dikili halkının yanı sıra çevredeki seralarda çalışan işçiler, tatilciler ve yakın ilçelerde oturanlar, destek verdi. Her yaştan insanın katıldığı protestoda vatandaşlar, 'Sen ben yok Dikili var', 'Susma haykır sığınma kampına hayır', 'Yarın Dikili için çok geç olabilir', 'Dikili uyuma kentine sahip çık' dövizleri taşıdı. 

BELEDİYE BAŞKANI DA NEDEN İSTEMEDİKLERİNİ ANLATTI
Kürsüden vatandaşlara seslenen Dikili Belediye Başkanı CHP'li Mustafa Tosun, “Dikili turizm kenti, sera kenti, biz mülteci kampı yapılmasın dediğimiz zaman bizim vicdanımız sorgulandı. Oysa bir yıldırı bu insanlara yardım yapılıyor. Biz vicdanımızı asla sorgulatmayacağız, kimse de sorgulayamaz. Mültecilere kıyafet, araç ve insani yardımlar yaptık. Yine yapmaya devam edeceğiz" dedi. Kentin çeşitli yerlerine mülteci kampının kurulacağı söylentilerinin çıktığını ama yetkililerini kendilerine yeterli bilgiyi vermediğini de savunan Mustafa Tosun, “Dikili'ye kamp yapılırsa, 20 bin kişi yaşacak. Dikili bunu kaldıramaz. Sorularımıza yanıt alamadık. Bunun üzerine sivil toplum kuruluşları, muhtarlar, site yöneticileri, siyasi partilerle birlikte Dikilim Platformu'nu kurduk. Bir tek Ak Parti yönetimi destek vermedi. Ama konu Dikili olduğu için Ak Partili seçmenler de şimdi bu alandadır. Dikili'de her zaman uzlaşmadan yanayız. Oturulan alanda alınan karar yerine yerelden alınan doğru bilgilerle, sorunlar daha çabuk çözülür" dedi. 

VALİ DE BİZİM SAFIMIZDA YER ALSIN
Mülteci kampına karşı çıkma nedenlerini tek tek sıralayan Mustafa Tosun, “Bu kamplar kurulamaz. Kamp kurulacak yerlere gelecek mültecileri de düşünüyoruz. Gelecek çocukların yaşam alanları düşünülmemiştir. Çocukların eğitim alanları da yoktur. Bölge hastaneleri ancak kendi kendine yeter durumdadır. Tam teşekküllü hastane, 120 km ileridedir. Bu noktada mültecileri de düşünüyoruz. Güvenlik güçleri gece gündüz çalıştılar, 24 saat çalıştılar. Dikili'nin 45 km sahil bandı var. Bunun 7 km'si polis, 38 km'si jandarmanın. Kaçışları engelleyemezken bunlara geldikleri zaman güvenliğimiz nasıl sağlanacak bundan endişeliyiz. 265 ikinci derece konut kooperatifi var. O evlerin hangisine girilebilecek durumda olduğunu yaz geldiğinde anlayacağız. Dikili, Turizm Bakanlığı planlamasında sera ve turizm bölgesi ilan edildi. Bu nedenle uygun değildir. Suyumuz da yetersizdir" dedi. Mustafa Tosun, mültecilerin de mağdur edilmemesini, sahillerde cansız çocuk bedenleri gördükleri zaman içlerinin acıdığını, acıların bu nedenle büyümemesini istedi. Vatandaşlar da, kamp istemediklerini, kampların Suriye sınırlarına yapılmasını, bu bölgede kampların ne olursa olsun yunan adalarına geçmeyi isteyeceklerini söyledi.

İLÇEYE, YABANCI MEDYA İLGİSİ 
Dikili'ye kamp kurulacağı ve geri dönüşlerin yoğun olarak bu ilçeden yapılacak olması, ilçeye yabancı ülke medyasının da ilgisi arttırdı. Dikilim Platformu'nun protesto gösterisini, Çin'den, Almanya'dan, Hollanda'dan ve İngiltere'den gelen gazete, televizyon ve uluslararası ajanslara bağlı gazetecililer de takip etti. Henüz resmi bir açıklama yapılmasa da Pazartesi günü Midilli'den iade edilecek mültecilerin ilçeye getirilmesi beklendiğinden, hafta başında bu ilgi daha da artacak.




Dikili Limanı işletmesi de mülteci geri dönüşüne itiraz etmiş
Türkiye ile AB arasında yapılan mülteci anlaşmasından sonra Yunan adalarına kaçak yollardan giden mültecilerin geri dönüşlerine ilişkin 4 Nisan'da başlayacak sürece, sadece vatandaşların değil, kabullerde kullanılacak olan Dikili Liman İşletmeleri'nden de itiraz geldi. Valilik, kaymakamlık ve belediye gibi kurumlara gönderilen yazıda, Dikili Limanı'nın dar ve küçük olduğu, mülteciler için tehlike yaratacağı bunun için Ayvalık İskelesi'nin kullanılmasının istendiği ortaya çıktı.

Dikili limanının mülteci iade noktası olarak kullanılacak olmasının vatandaşların yanı sıra çeşitli kuruluşların da rahatsızlığına yolaçtığı ortaya çıktı. Türkiye ve AB arasında imzalanan geri dönüşlere ilişkin anlaşma uyarınca, 4 Nisan'dan itibaren Yunan adalarındaki mültecilerin iadelerine başlanacak. Bu iadelerde Dikili Limanı'nın da kullanılması planlandı. 

YARDIM İSTENDİ
Özel sektörün işlettiği Dikili Liman işletmesinin, valilik, kaymakamlık ve belediyeden yardım istediği yazı ortaya çıktı. Liman Müdürünün imzası bulunan yazıya göre, İl Göç İdaresi'nin, mülteci geri kabullerinde limanın kullanılacağının 30.03.2016 tarihinde sözlü olarak kendilerine bildirildiği ifade edildi. Yazının devamında ise “Dikili Limanımıza 2016 yılı içerisinde, 30'un üzerinde cruise gemisi beklenmektedir. Bu gemilerle birlikte binlerce turist de, ülkemize ve ilçemize giriş çıkış yapacaktır. Geri kabul işlemlerinin turistleri olumsuz etkileyeceği değerlendirilmektedir. Ayrıca limanımızda yük gemileri de, elleçlenmektedir. Liman sahamızın küçük ve dar oluşu, mülteci kabul işlemleri sırasında, sorunlara yol açacaktır. Araç, manevraları zorlaşacak, sahada bulunan mültecilerin can güvenliği tehlikeye girecektir. Gemilerin yük elleçlemeleri gecikecektir. Bu durum, ithalatçı ve ihracatçı firmaları olumsuz etkileyecektir. Bütün bu nedenlerden dolayı, Ayvalık Belediyesi'ne bağlı Ayvalık İskelesi'nin mülteci geri kabul işlemleri için daha uygun olduğu değerlendirilmektedir. Ayvalık İskelesi, Midilli Adası'na en yakın mesafededir ve sürekli çalışan feribot hattına sahiptir. Ayrıca bu limana yük gemisi ve cruise gemisi gelmemektedir. Konuyu bilgelerinize sunar, yardımlarınızı önemle arz ederiz" ifadeleri yeraldı. Konuya ilişkin yazının gittiği taraflardan ise, henüz bir açıklama yapılmadı. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.