Dolar 34,1623
%0.08
Euro 38,1653
%-0.21
Altın 2.918,510
%-0.51
Bist-100 9.777,00
%-0.53

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir'in mal paylaşımı tartışmasına Kalyoncu da girdi

İzmir'in mal paylaşımı tartışmasına Kalyoncu da girdi

Kentin bir numaralı polemik konusu haline gelen, Aziz Kocaoğlu’nun “yargı” mesajı verdiği İzmir’in malları topuna kapanan İl Genel Meclisi'nin son 5 yıllık döneminde AK Parti Grup Başkanveliliği yapan Nazmi Kalyoncu’da girdi.Kalyoncu,sosyal medya üzerinden yayınladığı mesajda “İl Özel İdaresine ait olan hangi gayrimenkul Büyükşehir'in olsaydı metro bitebilecek veya Teleferik hizmete sokulabilecekti. 10 yıldır bu kentin lideri durumunda olan Aziz Kocaoğlu’nun her gün Sayın Vali ile kavga etmesi , İzmir halkını germesinin Başkan’a yakışmadığını belirtmek istiyorum” ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 13.06.2014 - 17:35
EGE POSTASI - İzmir İl Özel İdaresi’ne ait malların valilikte oluşturulan paylaşım komisyonu kararı gereği maliye hazinesine devredilmesinin ardından başlayan tartışmalar devam ediyor.Süreçte  İzmir Valisi Mustafa Toprak ile Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu karşı karşıya gelirken, tartışmalara siyasetçiler,  STK temsilcileri ve işadamları da girmişti.

Kentin bir numaralı polemik konusu haline gelen, Kocaoğlu’nun “yargı” mesajı verdiği İzmir’in malları topuna kapanan İl Genel Meclisi'nin son 5 yıllık döneminde Grup Başkanveliliği yapan, Karabağlar Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi 
Nazmi Kalyoncu’da girdi.Kalyoncu kendisine ait Facebook sayfasından yaptığı açıklamada Kocaoğlu’nu hedef aldı.

Kalyoncu’nun yaptığı açıklama şöyle;

"Özel İdare mallarının dağıtımı günlerdir İzmir kamuoyunu meşgul etmektedir.
 İl Genel Meclisinin son 5 yıllık döneminde Ak Parti Grup Başkanvekili sıfatıyla yaptığım görev ve konuşulanların mantıki zemininin çarpıklığı bu yazıyı yazmaya beni mecbur kıldı.
 6360 sayılı kanunun geçici 1.maddesinin 5. fıkrası “Bu kanun ile tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdarelerinin her türlü taşınır ve taşınmaz malları , hak , alacak ve borçları , komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara , bakanlıkların bağlı veya ilgili kuruluşları ile bunların taşra teşkilatına , valiliklere , yatırım izleme ve koordinasyon başkanlığına , Büyükşehir Belediyesi’ne ve bağlı kuruluşuna veya İlçe Belediyesi’ne devredilmesine karar verilir” demektedir.
 Yukarıdaki ifadeden de anlaşılacağı gibi İl Özel İdaresine ait malların dağıtılacağı kurumlar 8 ayrı başlık halinde sayılmış ve bu sayılan 8 kurumdan sadece bir tanesi Büyükşehir Belediyesi olarak belirtilmiştir.
 Kamuoyunda yaratılan algı ise ; sanki kanunda İl Özel İdaresine ait malların tamamını Büyükşehir Belediyesi’ne devretmek zorunluluğu var iken bunun yapılmadığı şeklindedir , ve bu doğru değildir.
 Yine aynı kanunun geçici 1. maddesinin 6.fıkrası da İl Özel İdaresinde çalışan personelin nasıl dağıtılacağını hüküm altına almıştır.
 “Bu kanuna göre tüzel kişilikleri kaldırılan İl Özel İdaresinin personeli , komisyon kararıyla ilgisine göre Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı , Büyükşehir Belediyesi , bağlı kuruluşu veya İlçe Belediyesi’ne devredilir” demektedir.
 Yani iddia edildiği gibi İl Özel İdarenin malları başka kurumlara , personel ise Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesini kanuna , hukuka aykırı gösterilmesi de doğru değildir.
 Kanunu beğenmeyebilirsiniz. Bu kanunun iptali için mücadele verebilirsiniz. Ama kanunun lafzına göre herhangi bir hukuksuzluk olmadığı halde İzmir’in gündemini sadece bu konuya kilitlemek önümüzdeki 5 yılın başarısızlığının gerekçesini şimdiden üretmek demektir.
 İl Özel İdaresi kapanmasaydı Büyükşehir Belediyesi şu andaki mevcut bütçesiyle , mal varlığı ile hizmetlerine devam etmeyecek miydi.
 Kaldı ki İl Özel İdaresi’nin kapanması sonucu büyük şehirlerin merkezi hükümetten aldıkları pay artırılmıştır.
 İl Özel İdaresine ait olan hangi gayrimenkul Büyükşehir Belediyesi’nin olsaydı metro bitebilecek veya Teleferik hizmete sokulabilecekti. Böyle bir tespit varsa İzmir halkıyla acilen paylaşılması gerekir.
 Geçtiğimiz 5 yıl boyunca harman dalı çöplüğünün rehabilite edilmeyişi çözüm üretilmeyişi Özel İdare mallarının yokluğundan mı kaynaklanmıştır.  
 İl Özel İdare mallarının paylaşımı üzerinden farkında olmadan tehlikeli bir ayrımcılık dili de icat edilmiştir. “Yerli servet” kavramı adeta gündeme oturmuştur. Bakanlıklara bağlı kuruluşların İzmir’e yaptıkları okullar , hastaneler , yollar sanki “yabancı servet” olmakta veya bu kentin yerli insanları tarafından kullanılmamaktadır.
 Yıllar önce “Para” yı bile kategorize ederek “Yeşil Sermaye” başlığı altında ayrımcılığa tabi tutmuşlardı. Bu ötekileştirme üslubu hastalıktır ve kimseye faydası yoktur. 
 10 yıldır bu kentin lideri durumunda olan Aziz Kocaoğlu’nun her gün Sayın Vali ile kavga etmesi , İzmir halkını germesinin Başkan’a yakışmadığını belirtmek istiyorum.
 Neden Eskişehir’in böyle bir problemi yok , neden Aydın’ın böyle bir problemi yoktur. Bu vilayetlerimizi de CHP’li Başkanlar yönetmektedir.
 İzmir’in bir yığın sorunu var. Bunları halletmeye harcayacağımız vakti böyle bir kavgaya ayırması doğru değildir.
 Aziz Bey’in 3.Dönem Belediye Başkanlığı’na seçilmiş olması önemli bir başarıdır. Bu kendisine insanlara tepeden bakma hakkını vermez. Muhataplarını aşağılayıcı eda ile konuşma hakkını vermez.
 Kendi seçmenini konsolide etme adına İzmir halkını germesi ve İzmir’i tek gündeme kilitlemesi bu kente yapılacak en büyük kötülüktür"

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.