Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir 'uyutma'ya karşı ayakta: 'Katliamları meşru kılmanıza izin vermeyeceğiz'

İzmir 'uyutma'ya karşı ayakta: 'Katliamları meşru kılmanıza izin vermeyeceğiz'

İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Ege Kent Konseyleri Birliği, İzmir Mülkiyeliler Birliği ve İzmir Yaşam Alanları, AK Parti tarafından önerilen 'uyutma' planına tepki göstermek için sahaya indi. Ortak açıklamada, "Gerçek dışı haberler ve sosyal medya çalışmaları ile katliamları meşru kılmanıza, nefret söylemleri ile şiddeti teşvik etmenize, hayvanların kaderini şaibeli anketleriniz ile belirlemenize izin vermeyeceğiz!" dedi.

  • Ege Postası
  • 29.05.2024 - 19:36
  • Güncelleme: 29.05.2024 - 20:38

BERİVAN KAYA/EGEPOSTASI- AK Parti'nin sokak hayvanları için 'uyutma' planına ilişkin tartışmalar sürüyor. İzmir Barosu, Türk Mühendis ve Mimar Odalar Birliği İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Tabip Odası, Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, Ege Kent Konseyleri Birliği, İzmir Mülkiyeliler Birliği ve İzmir Yaşam Alanları 'uyutma' önergesine ilişkin bugün ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, eski CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da katılım sağladı.

"UYUTMA ADI ALTINDA ÖLDÜRME"

Ortak basın açıklamasını okuyan İzmir Barosu'ndan Melike Özdemir Ballı, "Son günlerde basına yansıyan haberlerden ve siyasilerden yapılan açıklamalardan öğrendiğimiz üzere, sokakta yaşayan köpeklerin toplatılıp bakımevlerine kapatılarak otuz gün içinde sahiplendirilmeyenlerin uyutulacağı bir yasa teklifi, meclis gündemine girmek üzeredir. Bu teklif ile sokakta yaşayan köpeklerin tamamının ‘uyutma’ adı altında öldürülmesi planlanmaktadır" dedi. 

"SEVİMLİ AMA ALDATICI İFADELER"

Hayvanları Koruma Kanunun 6. Maddesi'ne vurgu yapan Melike Özdemir Ballı, "2021 yılı yasa değişikliği sürecinde bize verilen sözlerden ve Hayvanları Koruma Kanunun 6. Maddesi’nden vazgeçileceğinden, endişe etmekteyiz. Aylardır yürütülen algı operasyonları ile sokakta yaşayan hayvanlar insanlar için tehdit ve bir güvenlik sorunu olarak gösterilmiş, görevini ihmal eden ve mevcut yasaları dahi uygulamayan başta yerel yönetimler ve kurumlar ile bu kurumları denetlemekle yükümlü Tarım ve Orman Bakanlığından hesap sorulmamıştır. Asıl failler kendilerini görünmez kılarken yoksulluğun, ihmaller sonucu meydana gelen ölümlerin, ekonomik krizin ve çarpık kentleşmenin faturası her şeyden habersiz sokaklarda yaşam mücadelesi veren bir canlı türüne kesilmiştir. Sonuç olarak doğal yaşam alanı, Avrupa modeli, medeniyet, uyutma gibi sevimli ama aldatıcı ifadeler ile sokakta yaşayan hayvanları tecride ve ölüme götürecek bir yaklaşımın topluma kabul ettirilmeye çalışıldığına şahit olmaktayız" ifadelerine yer verdi. 

"ÇÖZÜM DEĞİL KATLİAM" 

AK Parti iktidarına seslenen Ballı, “Avrupa'da nasıl çözüme kavuşturulduysa aynı uygulamaları hayata geçireceğiz.” diyen siyasi iktidar temsilcilerine buradan seslenmek istiyoruz. “Medeniyet, sokak hayvanlarına gösterilen şefkattir”. Biz biliyoruz ki Avrupa’da sokakta yaşayan hayvanlara gösterilen muamelenin medeniyet ile bir ilgisi yoktur. Bazı Avrupa ülkelerinde yapıldığı bilinen “hayvanların hapsedilmesi ve belirli bir süre sonunda yuvalandırılamayan hayvanların öldürülmesi” bir çözüm değil katliam olmakla birlikte bizim yüzyıllardır var olan geleneklerimize, birlikte yaşam kültürümüze ve mevzuatımıza aykırıdır. Çünkü bu kadim ve köklü kültürde bizler; hayvanlarla kendi suyumuzu bölüşen, evlerimizin önüne bir kap da onlar için koyanlarız. Onların yanından başlarını okşamadan geçip gitmeyenleriz. Bu dünyanın yalnızca bize ait olmadığını, onların da hak ve özgürlüklerinin var olduğunu bilenleriz. Bizler vicdanlı, yaşamdan ve yaşatmaktan yana olanlarız. Hepimizi birleştirmesi gereken bir alan olan hayvan hakları ve hayvan sevgisi; bu ülkenin tarihi ve kültürü değerlerinin bir parçasıdır. Çözüm hiçbir zaman öldürmek veya hapsetmek olamaz. 2004 yılına kadar bu yöntemler maalesef denenmiş, hayvanlar “yasal olarak” zehirlenmiş ve öldürülmüştür. Seksen bin köpeğin, bir adada aç ve susuz bırakılarak birbirlerini yiye yiye katledildiği Hayırsız Ada Katliamı toplumsal belleğimizde halen onarılmaz bir yara olarak durmaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen popülasyon kontrol altına alınamamıştır. Çünkü yetkililer esas çözüm olan ‘Kısırlaştır, Aşılat, Yaşat, Kayıt altına al’ politikasını hiçbir zaman uygulamamıştır. Toplumun ve sokakta yaşayan hayvanların sağlığı için bu uygulamanın titizlikle yerine getirilmesi gerekmektedir" dedi. 

"SORUMLU KÖPEKLER DEĞİL SİYASİ İKTİDAR"

Kurumların 'kısırlaştırma' uygulamasını başaramadığını aktaran Ballı, "2004 yılında çıkarılan Hayvanları Koruma Kanununda ana maddelerinden biri olan kısırlaştırmayı, TBMM Araştırma Komisyonu raporu da 2019 yılında tek yöntem olarak önermişse de -bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yakala, kısırlaştır, sal” diyerek uygulandığını ancak başarılı olunamadığını iddia ettiği açıklamasının aksine- kurumların, 20 yıldır hayvanları kısırlaştırmaması, beslememesi, bakım ve rehabilitasyonu üstlenmemesi ve yasada yer alan görevlerini yerine getirmemesi nedeniyle popülasyon artmıştır. Eğer bir sorumlu arıyorsanız sorumlu köpekler değil, gerekli bütçe, ekipman, personel desteği sağlamayan, kısırlaştırma, aşılama, bakım ve rehabilitasyon yapmayan, denetim yükümlülüğünü yerine getirmeyen, STK ve gönüller ile işbirliği yapmanın önünü açmayan, üretim çiftliklerini kapatmayan, hayvan satışını yasaklamayan, hayvan  sahiplenme konusunda gerekli  eğitim ve prosedürü koymayan, eğitim ve öğretim müfredatlarında, yazılı ve görsel basında birlikte yaşama kültürü ve hayvan davranışları konusunda eğitim ve farkındalık yaratmayan, konu üzerinde politikalar üretmeyen  siyasi iktidar, görevini gereği gibi yerine getirmeyen yerel yönetimler ve 5199 sayılı yasada görevli olan diğer  kurumlardır. Onca emek ve çabaya rağmen hak savunucularının ve TBMM Araştırma Komisyonu raporunun önerilerini dikkate almayan yasa koyuculardır. Yıllardır görevlerini yerine getirmeyen kurumlardan hesap sormak yerine; görev ihmallerinin bedelinin hayvanlara ödetilmesini kabul etmiyoruz. Doğal yaşam alanı, uyutma adı altında hayvanların yaşam hakkını ve özgürlüklerini ellerinden alacak her türlü düzenleme ve uygulamanın karşısında olacağımızı bildiriyoruz. Gerçek dışı haberler ve sosyal medya çalışmaları ile katliamları meşru kılmanıza, nefret söylemleri ile şiddeti teşvik etmenize, hayvanların kaderini şaibeli anketleriniz ile belirlemenize izin vermeyeceğiz!" dedi. 

"SOKAKTAYIZ, YANINIZDAYIZ" 

Melike Özdemir Ballı açıklamasını, "Sizleri en temel hakları dahi görmezden gelinen, ormanlara, çöplüklere, otoyol kenarlarına atılan, barınak ve doğal yaşam alanı denilen toplama kamplarında ölüme, hastalığa, açlığa mahkûm edilen, zehirlenen, açlıktan birbirini yiyen, canlı canlı gömülen, yakılan, işkence gören, tecavüz edilen, vahşice öldürülen hayvanlardan yana saf tutmaya ve yüzyıllardır var olan birlikte yaşam kültürümüze sahip çıkmaya davet ediyoruz. Kültürümüzün, inançlarımızın, değerlerimizin, geleneklerimizin, vicdanımızın, bilimin, hak ve özgürlüklerin ışığında; yine gerekirse can veririz, canlarımızı vermeyiz diyerek hiçbir hayvanı sürgüne, toplama kamplarına, ölüme göndermeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Yaşamı paylaştığımız mahalle sakinlerimizin, dostlarımızın tek bir tanesinin dahi tecrit edilmesine, katledilmesine izin vermeyeceğiz. Bin yıllardır bu topraklarda hep birlikte vardık, var olacağız. Sokakta yaşayan hayvanlar yalnız ve savunmasız değildir! Sokaktayız, Yanınızdayız!" ifadeleriyle sözlerini tamamladı. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.