Kentsel Dönüşüm: Halk için Hayal, Sermaye için Fırsat Projesidir
Güler, “Kentsel Dönüşüm sermayenin içinde bulunduğu krizi aşma projesidir. Bu proje iktidar ve yandaşları için fırsat, halk için hayal projesidir” dedi.
- Ege Postası
- 01.11.2012 - 12:21
İZMİR- CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Birgül Ayman Güler, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Harita Mühendisleri Odası ve Yerel Yönetim Araştırma, Yardım ve Eğitim Derneği’nin (YAYED) ortaklaşa düzenlediği Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’nda, Kentsel Dönüşüm’ün siyasal boyutunu değerlendirdi.
Kerpetenle Diş Çekmek Gibi!
Kentsel dönüşüm ile yapılanları Hint usulü sokak ortasında kerpetenle diş çektirmeye benzeten Güler, “Kentsel dönüşümde AKP’nin yaptığı iş, Hint dişçilerinin yaptığı gibi gidiyor. Dişlerin hepsine bakmak gerekir. Eğer sorunlu olan dış bir tane ise diğerlerinde sorun ne. Bu yaklaşım da geleceği düşünmeyen Hint dişçisi gibi gel çekivereyim kardeş durumu var ama akıllı insan tavrından hiç eser yok. Yapılan düzenlemede kenti bütün olarak görmek yok, kentin içinde yer aldığı bölgenin işlevi nedir buna bakmak yok! Biz sabit bir şeyden değil, bir organizmadan, yaşayan bir şeyden söz ediyoruz” dedi.
Hayal Projesi
Kentsel dönüşüm projesi için sermayenin krizi aşma projesidir diyen Güler, “Bu proje sermayenin içinde bulunduğu krizi aşma projesidir. Bu proje iktidar için fırsat projesidir. Peki siz dinleyicilere soruyorum bu Kentsel Dönüşüm halk için yurttaş için ne projesidi? Ben bu projenin halkla ilgisi olmadığı için bir sıfat bulamıyorum. Yine de bir sıfat bulacaksan yurttaşlar için bu hayal projesidir” dedi. Kentsel Dönüşüm ile güvenli kent sorunu sadece yoksul semtlerin sorunu mudu? Aynı zamanda zengin semtlerin sorunu yok mudur şeklinde akıllarda soru işareti olduğunu söyleyen Güler, “Kentlerin zengin semtlerinde depreme dayanıklılık noktasında büyük sıkıntılar var. Marmara depreminde gördük, deprem sadece yoksul semtleri vurup zengin semtleri teğet falan geçmedi. AKP’nin sadece gecekondulaşmış bölgeleri şehre kazandırma anlayışı güvenlik açısından bütünü göremeyen, sorunu gerçekten çözme niyetinde olmayan yaklaşımının en açık ifadesidir” dedi.
Müsadere Sistemi Yeniden Geliyor!
Hükümetin evimizi mülk sahibi olarak müteahhite verme gibi bir göreve kalkıştığı söyleyen Güler, “Başbakan ‘gerekirse mülkü alırız’ diyor. Bunun adı Osmanlı dönemindeki mülkiyet hakkının olmadığı zamanda uygulanan müsadere (el koyma) sistemi yeniden getirmektir. Bunu Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz yapsak kıyamet kopardı. Çıkıp ‘komünizm çöktü ama bunlar geri getirdi’ derlerdi. Mülkiyet hakları üzerindeki ihlaller açık Bakanlar Kurulu, Toki, Belediyeler ve şirketler, bireysel mülkiyet haklarının üzerine çökmüş her şeyi yaparım kardeşim diyor. Şehrin en güzel yerlerini soylulaştıracağım iddiası ile insanları evlerinden mahallelerinden ediyorlar. Mülkiyet hakkına el koyduğuyla yetinmeyen hükümet bölge halkının yaşam hakkına da el koymuş oluyor.” dedi.
Her türlü doğal güzelliğin ranta açılmasıyla karşı karşıya olduklarını belirten Güler; mera, zeytincilik, orman, sit gibi alanları düzenleyen yasaların devre dışı bırakıldığını söyledi. Güler, “Ülkenin halka ait olan tarihe ve doğaya dolayısıyla geleceğe ait olan tüm varlıkları yeni ortakları tarafından yeniden bölüşülmesi anlamına geliyor. Kentsel Dönüşüm bir yerdeki problemi iyileştireceğim adıyla yürüyüp, temel insan ve yaşam haklarını ortadan kaldırırken doğal varlıkları da tehdit eden bir projedir” dedi. Güler TOKİ’nin vatandaşları yeniden borçlandırdığını belirterek “ TOKİ ilan vermiş‘ bana olan borcunu toptan öde, sana yeni kredide yüzde 20 indirim yapayım’ diyor. Aslında vatandaş yeniden bankalara borçlandırılıyor. Dünya genelindeki krizi artık evlerimizde görüyoruz. Bu sistem açıkça siyaseti finansman ediyor” dedi.
Yorum Yazın