Meclis’te sağlıkta şiddete Soma benzetmesi
CHP PM Üyesi ve İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hülya Güven, Sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddetin araştırılması ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla, ilgili komisyon raporunun görüşülmesi sırasında Meclis’teyaptığı konuşmada sağlıkta şiddetin önüne geçilmemesinden hükümeti sorumlu tutarak, konuyla ilgili verilen önergelere de çok geç cevaplar verilmesini sert dille eleştirdi.
- Ege Postası
- 30.05.2014 - 10:02
‘TAŞERONLUK SAĞLIKTA DA VAR’
Soma'da yaşananları şiddetin en büyüğü olarak tanımlayan Prof. Dr. Güven, Meclis’te yaptığı konuşmada şunları söyledi: “ Hükümet, Soma'da ve diğer tüm iş alanlarında sistem kuramadığı, taşeronluğu kaldıramadığı için kazalardan ne kadar sorumlu ise sağlık hizmeti verilmesi sırasında şiddetin ortaya çıkmasından da o kadar sorumludur. Çünkü, sağlık emekçilerinin özlük hakları sümen altı edilmiş durumda, tümüyle taşeronluğa doğru gidiş görünüyor. Eğer sağlıkta şiddet gerçekten önlenmek isteniyorsa öncelikle Sağlıkta Dönüşüm Projesi gözden geçirilmelidir. Esas olarak da tüm yurttaşlara eşit, bedelsiz ve kaliteli sağlık hizmeti verilmesinin yolları açılmalıdır. 2011 seçimlerinden önce Sayın Başbakan ‘tüm özel hastaneler bedava’ demişti, değil m? Şimdi yurttaşlar özel hastanelerin kapılarının önünden bile geçemiyor. “
‘HEDEF GÖSTERİLİYORLAR’
“ Her koşulda tüm yurttaşlara hiçbir ayrımcılık yapmadan hizmet verme çabası içinde olan sağlık emekçilerini hükümet yok saymaktadır” diyen Güven, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Aslında sağlıkta şiddetin Sağlıkta Dönüşüm ile başladığını hepimiz biliyoruz çünkü Sağlıkta Dönüşüm Projesi'yle yurttaşların sağlık hakları ellerinden alınmıştır. Nasıl m? Sağlıkta Dönüşüm ile getirilen ve tam gün olmayan bir tam gün yasasıyla, uygulanan performans sistemiyle, acil servislerde uzman olmayan, servisi tanımayan elemanların, aile hekimlerinin nöbet tutmaya zorlanmasıyla ve hastanelerde de az sayıda hekim ve hemşirelerin istihdam edilmesiyleVazgeçilmeyen performans sistemi, hekimleri belirli zamanlarda çok şey sığdırmaya çalışan bir makineye dönüştürmüştür. Hekim ve diğer tüm sağlık çalışanları bugün iş doyumsuzluğunu ve tükenmişliği yaşamaktadırlar. Sağlıkta şiddet gören emekçilerin oranının diğer iş kollarına göre -maden emekçilerini hariç tutuyorum- 16 kat daha fazla olduğu saptanmıştır. Özetlersek, iktidar sağlık sistemindeki çarpıklıkların üstünü, sağlık emekçilerini hedef göstererek örtmeye çalışmaktadır. Sayın milletvekilleri, sağlık emekçilerinin de insan hakları vardır ve unutulmaması gerekir. Bu araştırma önergesi sonucunda, sağlık emekçilerine şiddetin son bulacak sonuçlara ulaşmasını ve sonuçların kâğıt üstünde kalmamasını dileyerek saygılarımı sunuyorum.”
Yorum Yazın