O ihale Meclis gündeminde... 13 ilçede kiralanacak 25 jeotermal sahası için araştırma önergesi!
İzmir Valiliği'nin 13 ilçedeki 25 jeotermal enerji sahasını kiraya vermek için çıktığı ihale, İzmir Ziraat Mühendisleri Odası'nın ardından CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat'ın da tepkisini çekti. CHP'li Polat, özellikle tarım kesiminde büyük endişe yaratan, toplam 59 bin 461 hektarlık yüz ölçüme sahip 22 sahada jeotermal aranması, 5 bin 870 hektarlık büyüklüğe sahip mevcut 3 jeotermal sahasında da işletme haklarının devredilmesini öngören ihaleyle ilgili Meclis araştırması açılmasını istedi. Bir önerge veren Polat, "İzmir’in doğası, tarihi ve kültür varlıkları ve tüm canlıların yaşamı geri dönülemez biçimde zarar görecek" dedi. 13 ilçede kiralanacak 25 jeotermal sahası için araştırma önergesi
- Ege Postası
- 26.11.2018 - 10:47
TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir’de son yıllarda yapılan ve yapılması gündemde olan Jeotermal Elektrik Santralleri (JES) için Meclis araştırması açılmasını istedi.
TARIMIN YOĞUN OLDUĞU BÖLGE
İzmir’deki JES’lerin ağırlıkla tarım alanlarının yoğunlukta olduğu Bakırçay ve Küçük Menderes Bölgesi’nde planlandığını, bu durumun bölgedeki üreticileri tedirgin ettiğini ifade eden Polat, İzmir Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’nın 13 ilçedeki 22 jeotermal enerji sahasını kiraya vermek, mevcut 3 jeotermal sahasının da işletme haklarının devredilmesini öngören bir ihaleye çıktığını anımsattı.
BİR İLÇE KADAR BÜYÜK ALAN
Polat, “Jeotermal kaynak için arama yapılacak 22 sahanın büyüklüğü bir ilçenin büyüklüğüne denk gelmektedir. Aydın’da JES’ler nedeniyle yaşanan olumsuzlukların İzmir’de de ortaya çıkmaması, sorunların nedenlerinin araştırılması ve bu çerçevede oluşturulması gereken politikaların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırılması açılması şarttır” dedi.
JES’LER TARIMSAL ÜRETİMİ YOK EDİYOR
Araştırma önergesinin gerekçesinde, jeotermal enerjinin İzmir’in gündemine 1963 yılında Balçova sahasının keşfedilmesiyle birlikte girdiğini, bu kapsamda, Türkiye’deki ilk jeotermal sondaj kuyusunun MTA tarafından Balçova’da açıldığını hatırlatan Polat, 40 metre derinliğindeki S1 kuyusunda 124°C sıcaklıkta termal su bulunduğunu belirtti. Polat, 2007 yılında 686 Sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle birlikte başta Aydın olmak üzere birçok ilde JES faaliyetlerinin artış gösterdiğini anlatarak şöyle devam etti:
AYDIN'DA BÜYÜK SORUNLAR YARATTI
"İzmir’de de son yıllarda yapılan ve yapılması gündemde olan birçok JES bulunmaktadır. Bu durum İzmir halkını tedirgin etmektedir. Bu tedirginlik, birbiri ardına JES’ler kurulan Aydın’da yaşanan olumsuzluklardan kaynaklanmaktadır. Aydın sınırları içerisinde kurulan onlarca JES nedeniyle ilde büyük sorunlar yaşanmaktadır. JES’lerden havaya karışan gazlar, toprağa ve suya karışan akışkanlar nedeniyle çevre kirliliği oranlarının son yılların en yüksek seviyesine ulaştığı belirtilmektedir. Çevre kirliğine ve iklim değişimine bağlı sağlık sorunlarında da önemli artışlar yaşandığı, bu artışların TÜİK verileriyle de ortaya konulduğu ifade edilmektedir. Aydın’a yapılan JES’lerden sonra yöre halkının en önemli geçim kaynağı zeytin, incir üreticiliği ile diğer tarımsal ürünlerin yetiştiriciliği yok olma noktasındadır.”
İzmir Valiliği Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı’nın toplam 59 bin 461 hektarlık yüz ölçüme sahip 22 sahada jeotermal aranması, 5 bin 870 hektarlık büyüklüğe sahip mevcut 3 jeotermal sahasında da işletme haklarının devredilmesini öngören ihalesinin 4 Aralık'ta yapılacağına işaret eden CHP'li Polat, “Jeotermal kaynak için arama yapılacak 22 sahanın büyüklüğü bir ilçenin büyüklüğüne denk gelmektedir. Bu durum İzmir’deki incir, zeytin ve diğer tarım ürünleri üreticilerinde büyük bir endişeye yol açmıştır. Aydın’da yaşanan sorunların İzmir’de de ortaya çıkması, hem üreticileri hem de taze ürün tüketen tüm yurttaşlarımızı olumsuz etkileyecektir. Bu sebeple yaşanan endişelerin yerinde olduğu tartışma götürmez şekilde ortadadır” dedi.
“DOĞAYA GERİ DÖNÜLMEZ BİÇİMDE ZARAR VERECEK”
Jeotermal su buharının içerisinde ağır metaller barındırdığını, buharın toprağa ve suya temasında ciddi kanserojen etkinin ortaya çıktığını vurgulayan Polat, şöyle devam etti:
“Küresel iklim değişikliği ile mücadele eden üreticilerin bir de jeotermalin getirdiği sıkıntılarla baş edebilmesi mümkün değildir. Bu tesislerin kurulması, bugünün olduğu kadar geleceğin en önemli ve stratejik sektörü olan tarımı bitirme noktasına getirecektir. Ayrıca, kamu yararı olmaksızın bu projelerin hayata geçirilmesi durumunda İzmir’in doğası, tarihi ve kültür varlıkları ve tüm canlıların yaşamı geri dönülemez biçimde zarar görecektir. Kısaca özetlenen bu gerekçelerle İzmir’de hayata geçirilen ve geçirilmesi gündemde olan JES’lerin ortaya çıkaracağı sorunların ortadan kaldırılması ve bu çerçevede oluşturulması gereken politikaların ve alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla Meclis araştırması açılması şarttır.”
EGE POSTASI GÜNDEME GETİRMİŞTİ
İzmir Valiliği'nin, incir, üzüm, zeytin ve kestane gibi Ege Bölgesi’nin birçok geleneksel tarım ürününü tehdit eden jeotermal enerji santralları ile ilgili şok kararını Ege Postası gündeme getirmişti. Ege Postası, İzmir’in Bayındır İlçesi kadar bir alanda yürütülecek jeotermal arama planının tarım kesiminde büyük endişe yarattığını duyurmuş, İzmir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Ferdan Çiftçi ise kararı "çiftçi için kara haber", "İzmir'e vurulmuş büyük bir darbe" olarak nitelemişti.
Yorum Yazın