Prof. Dr. Çetinsaya: Türkiye’de sıra toplumsal barışı tesis etmeye geldi
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, çözüm sürecinde üniversitelerin desteğini önemsediğini belirtti. Dünya tarihinin normalleşmesini tamamladığını, sıranın Türkiye’nin normalleşmesine geldiğini ifade...
- Ege Postası
- 17.05.2013 - 14:55
Dicle Üniversitesi’ni ziyaret eden Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, kendisini karşılayan folklor ekibiyle üniversite bahçesinde halay çekti. Yeni Türkiye’nin inşasına tanık olduklarını ifade eden Prof. Dr. Çetinsaya, 'yeni Türkiye' kelimesini normalleşmeye başlayan ülke için kullandığını dile getirdi.
"Ekonomisi büyüyen demokrasisi gelişen bölgesel bir güce ve küresel bir aktöre dönülen ülkemizde toplumsal çatışma ve gerilimlerin varlığı kabul edilemez." diyen Çetinsaya, çözüm sürecinin yeni Türkiye’yi temsil eden en önemli adım olduğunu kaydetti.
Çetinsaya, şöyle devam etti: "Bizler bilim dünyasının temsilcileri ve neferleri olarak, bu yeni Türkiye’nin inşasında aktif bir rol oynamak ve çözüm sürecine destek olmak zorundayız. Bu kampüslerde başlar üniversitenin iller düzeyinde devam eder. Sınıflarda öğrenciyle öğretim üyesi arasındaki diyaloglarla başlar kampüslerdeki toplantılara, bilimsel araştırmalara sosyal araştırmalara ve üniversitenin o şehre yaptığı katkılara doğru devam eder. Bu hem üniversitelerin içindeki yaşadıkları toplumun refahını hem de yapacakları bilisel üretimi arttıracaktır."
Üniversitelerin çözüm sürecindeki katkılarını önemsediğini kaydeden Çetinsaya, “Üniversitelerimizin gerek çözüm sürecinde ve yeniden inşa sürecindeki katkılarını farklı teklif ve gelecek öngörülerini bir arada üretebilecek zeminler olması gerekmektedir. Türkiye’nin son 10 yılı ekonomi alanında başarılı politikalar yanında cumhuriyetinin kuruluşundan itibaren varlığını sürdüren ili yapısal sorunun aşılmasıyla ilgili köklü adımların atılmasıyla geçti. Bu adımlar birincisi din devlet ilişkilerinin restorasyonu alanında ikincisi ise Kürt sorunun çözümü notasında karşımıza çıktı. Bu iki sorun iki sorun her ne kadar birbirlerinden ayrı sorunlar gibi gözükse de sorunu üreten zihniyet aynıdır. Her iki sorun da uzun vadede birbirini beslemiştir. Bugün toplumu homojen sınıfsız imtiyazsız, kaynaşmış bir kitle olarak gören ve ona tek bir etnik köken dinsel anlayış dayanan siyasal bir sistem tarafından yönetilmiyoruz. Yepyeni bir dünya var, önümüzde bu sınırlar kalktı, bizler özgürce bütün dünyayla etkileşebiliyoruz. Şimdi değerli kardeşlerim sıra Türkiye’nin normalleşmesine geldi. Dünya tarihi normalleşmesini tamamladı, tamamlamak üzere şimdi sıra Türkiye’nin normalleşmesine sıra geldi. IMF’ye iki gün önce borç ödendi. Sıra geldi iç politikadaki meselelerimizi halletmeye. Sosyal barışımızı ve toplumsal barışımızı yeniden tesis etmeye." ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın