Yüksel: ''Su ticari mal değildir''
Yer altı sularıyla ilgili yeni düzenlemeye tepki gösteren CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, bu uygulama durdurulmalıdır çağrısında bulundu. Yüksel “Çiftçinin elindeki son doğal sulama kaynağını da paralı hale getirerek çiftçiye üretme diyorsunuz” dendiğini öne sürdü
- Ege Postası
- 21.12.2012 - 10:49
Bu düzenleme ilk bakışta yeraltı suyu kaynaklarını korumaya yönelik gibi görünse de bu uygulamaların altındaki asıl amacın suyun ticarete konu edilerek satılması olduğu görülmelidir.
ÇİFTÇİYE DARBE ÜSTÜNE DARBE VURULUYOR
Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın planlı ve verimli bir şekilde kullanılması tüm su kullanıcı birliklerinin ve üyelerinin de isteğidir. Ancak bu kararlar çiftçilerin ve sulama kooperatifleri üyelerimizin içinde bulunduğu sosyal ve ekonomik zorluklar göz ardı edilerek uygulamaya geçirilemez. Bu nedenle suyun verimli şekilde kullanılmasına yönelik kararlar çiftçinin içinde bulunduğu olumsuz koşullar göz ardı edilmeden alınmalı bir bütünlük içinde ve planlı bir şekilde uygulanmalıdır. AKP döneminde uygulanan yanlış Tarım politikaları sonucu çiftçimiz yok olma noktasına gelmiştir. Bu nedenle Tarım sektörü ülkemizde sosyal politikalara ve akılcı desteklere ihtiyaç duymaktadır. Durum böyle iken çiftçilerimize darbe üstüne darbe vurulmaktadır. Türkiye’de tarım sektörüne destek olunmak isteniyorsa bundan sonra alınacak tüm kararlar daha dikkatli bir şekilde alınması gerektiğini ifade eden Yüksel, Öncelikle çiftçimizin içinde bulunduğu ekonomik sorunların çözümü için su kaynakları yönetimi politikaları tarım politikalarıyla birlikte ele alınmalıdır. Bunun tersine yapılan uygulamaların ne Tarım Sektörümüze ne de çiftçimize faydası yoktur. Bu planlanmış bir politikadır. Amacı ise suyu çiftçiye ticari bir meta olarak satmaktır.
SU KAYNAKLARI TİCARİ MAL DEĞİLDİR
CHP’li Yüksel hükümete yüklenerek, Gediz, Menderes ve Ergani gibi akarsularımızda çiftçinin doğal, tarımsal su kaynaklarını; evsel ve sanayi atıklarıyla kullanılamaz hale dönüştürdünüz. Çiftçinin kullandığı zirai ilaç, gübre, mazot gibi girdilerine, ÖTV, KDV adı altında dünyanın en yüksek vergilerini yükleyerek tarımı bitirdiniz. Çiftçi zaten iflas noktasında. Tarımsal sulamada kullandığı elektrik bedellerini ödeyemez durumda. Su pompaları kapatılmış. Bunlar yetmezmiş gibi, şimdi de çiftçinin kendi öz kaynaklarıyla açtığı artezyen kuyularına, yeraltı sularına gözünüzü diktiniz. Çiftçinin elindeki son doğal sulama kaynağını da paralı hale getirerek çiftçiye üretme diyorsunuz. Önce büyük kentlerde ön ödemeli sayaç sistemi ile içme suyunu ticarileştirdiniz. Şimdi ise sıra sulama suyuna geldi. Su kaynakları ticari mal değildir. Çiftçimize kendi elleri ile hayatına son verdirecek kararları uygulatabilmek mümkün değildir. Bu yasa ve yönetmelik kapsamında suyun ölçülerek verileceği söylenmektedir. Ancak eskimiş sulama sistemleri nedeniyle bu suyun tarlaya ulaşana kadar uğrayacağı kayıplar düşünülmeden ve gerekli tüm hazırlıklar gerçekleştirilmeden bu uygulamadan beklenen sonuçlar alınamaz. Uygulama durdurulmalıdır. Bu konu Su Kullanıcı Örgütleri ile birlikte yeniden ele alınarak bir durum değerlendirmesi yapılmalıdır. Dedi
Yorum Yazın