CHP örgütlerinin kendilerine şunu sormaları gerekir!

Türkiye için önemli seçimlerden birini daha geride bıraktık ve seçimin değerlendirmesi yapılmadan, ‘CHP istifalar olur mu?’, ‘Kılıçdaroğlu istifa etmeli’ gibi söylemler artmış durumda.

Özellikle bu söylemler iktidara yakın medya kuruluşlarında eski CHP’liler üzerinden Kılıçdaroğlu'na yönelik “İSTİFA BASKISI” oluşturulmaya çalışılıyor. 

Neden Kılıçdaroğlu?

AK Parti'nin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilk verdiği mesaj yerel seçimlere yönelik oldu...

Bununla ilgili yapılan çalışmalar yerel seçimlere yönelik yapılacak çalışmalar olacak... 

Özellikle CHP'lilerin dikkat etmesi gereken durumların başında yerel seçimlere gidilirken, başta CHP'li belediyeler ve diğer muhalif belediyeler üzerinde oluşturulacak baskı...

CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun geçen süre içerisinde edindiği tecrübe ve deneyim geçtiğimiz belediye seçimlerinde başta İstanbul, Ankara olmak üzere neredeyse bütün büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanan bir yönetim başarısı ortaya koymuşken, bunun üzerine Cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 48 oy  ile Türkiye'de oy veren iki seçmenden birinin oyunu almış bir lider için başarısız demek büyük bir vicdansızlıktır. 

Bugün televizyonlarda konuşan ve Deniz Baykal döneminde CHP Genel Merkezinde yönetici olanların Baykal'ın 18 yıllık iktidarında nasıl bir başarıları vardı... 

Bence önce ona bakmak lazım..

O dönemde sahillere sıkışmış, küçük bir burjuva partisi olan CHP'yi bugün her kesimden oy alan bir siyasi hareket haline getirmiş Kılıçdaroğlu'nun istifa etmesi iktidarın çok arzuladığı bir şey olacaktır.

Bu nedenle CHP'lilerin ciddi bir kararlılıkla CHP liderinin arkasında durmaları gerekiyor..

CHP içinde fantastik düşüncelerle Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması ve onun yerine Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun aday olması çok konuşulmuş ve sandıklar açıldığında başarılı belediye başkanlığı yaptıkları söylenen iki isimle ilgili alınan sonuçlar CHP seçmeninde şaşkınlık yarattı...

İşte o zaman liderlik yapmanın o kadar kolay olmadığını CHP tabanı görmüş oldu...

Şimdi dönelim konumuza ...

Bir belediye başkanının görevleri ve sorumluluklarını yerine getirmesi  ve haddini bilmesinin bir örneğini vereyim.

Tunç Soyer; seçildiği günden beri CHP'li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak görevinin hep başında oldu... Bir gün dahi diğer büyükşehir belediye başkanları gibi ismini ne genel başkanlık ne de başka bir göreve talip olurken duymadık.

CHP lideri Kılıçdaroğlu'na olan sadakatini ve saygısını her zaman gösterdi.

Diğer belediye başkanları isimleri Cumhurbaşkanı adaylığı için geçtiğinde genel başkanlarının aday olmak istediklerini bildikleri halde hiç seslerini çıkarmadılar.

Hatta CHP'de büyükşehir belediye başkanlarının başarıları yaptıkları icraatlarla değil Cumhurbaşkanlığı adaylığında isimleri ne kadar geçtiğine göre başarı çıtası tartışıldı. 

Hatta hadsizlik o kadar çok büyüdü ki, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı istenirse Cumhurbaşkanı adayı ben de olabilirim" hadsizliğini ortaya koymuştur.

İşte CHP'de bunlar yaşanırken, Tunç Soyer belediye başkanlığına devam etti...

Örgüt içinde Soyer'e karşı; "İstanbul, Ankara belediye başkanlarının isimleri Cumhurbaşkanlığı adaylığın için geçiyor, Türkiye'nin 3. büyük kentinin başkanının ismi neden geçmiyor. " serzenişleriyle bunu bir siyasi başarısızlık olarak değerdirenler “Soyer başarısız oldu” diyerek partiyi içten içe karıştırmaya çalıştılar..

Ancak bütün bu eleştirilere rağmen Soyer hiç çizgisini bozmadan çalışmasına devam etti. Şimdi seçim bitti ve kendi ilinde başarılı olamayan belediye başkanları hadsizliklerine devam ederek "değişim çağrısı" yapıyorlar...

İşte bu çağrılar ve eski CHP’lilerin istifa çağrıları iktidarın yerel seçimlerden önce kendisi için tehlikeli olan CHP lideri Kılıçdaroğlu'ndan kurtulmak için ortaya koydukları senaryonun bir parçasıdır... 

CHP örgütlerinin Türkiye'de iki kişiden birinin oyunu alan ve birçok büyükşehir belediye başkanlığını kazanmış Kılıçdaroğlu'nun yerel seçim öncesi kuracağı oyun ve strateji için tam destek olmaları ve güçlü bir CHP için kenetlenmeleri bunu için de Kılıçdaroğlu'nun arkasına durmaları gerekiyor...

Oysa CHP örgütlerinin kendilerine şunu sormaları gerekir!

‘Seçime ittifakla girdiğimiz 6 siyasi parti ile ilgili tek eleştiri gelmezken, neden CHP ve Kılıçdaroğlu.’

Bir düşünün...

Düşünün ve senaryonun bir parçası olmayın...