Dolar 34,5504
%0.21
Euro 36,1729
%-0.16
Altın 2.984,490
%0.76
Bist-100 9.368,00
%-3.59

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Dışarı diyenler için içeri daveti!

İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi, bu aralar sadece oturum değil adeta bir sahne!

Her hafta yeni bir “performans” sergileniyor, her yeni gösteri bir öncekini aratıyor. En son izlediğimiz sahnede ise Bağımsız Meclis Üyesi Latif Aydemir yine başroldeydi. Daha önce, protestoların odağında kalıp Başkanvekili Altan İnanç’ın “ikna çabaları”yla salondan ayrılan Aydemir, bu kez yalnız değil, kalabalık bir destekçi grubu ile meclis salonuna girdi. Ve tabii ki büyük bir jestle, “Böyle dışarı diyenler dışarı gelsin!” diyerek, salona adımını attı.

Aydemir’in bu meydan okuması, ister istemez “Dışarıyı dışarıda bırakıp İzmir’in meselelerine dönsek mi artık?” sorusunu sorduruyor. Zira, İzmir’in çözüm bekleyen binbir türlü sorunu varken, meclisin bu meseleyle meşgul olması, dışarıda kalan vatandaşın da içeri girenlerin bu çıkışlarına bakarak sadece “Ne oluyor burada?” demesine neden oluyor. Aydemir’in meclis salonuna yanında bir grup destekçiyle gelmesi, aslında gergin olan bir ortamı alevlendirmekten başka bir amaca hizmet etmiyor. Bu sahne, akıllara ister istemez klasik bir mahalle kavgasını getiriyor: “Dışarı diyorsanız, buyurun siz de dışarı!”

Latif Bey’in bu sözleriyle aslında bir meydan okuma sergilemek istediği ortada. Hani derler ya, “görünen köy kılavuz istemez” diye; burada da durum tam anlamıyla bu. Aydemir’in gerilmiş yüz ifadesi, kalabalık destekçileri ve tehdit dolu sözleri, meclisin havasını iyice kasvetli bir hale sokuyor. İzmir’in belediye meclisi, çözüm bekleyen konulara kafa yormak yerine, bu “dışarıya davet” tiyatrosunun yeni sahnelerine odaklanır hale geldi.

Aydemir’in bu hareketiyle, İzmir’in siyasetine hangi katkıyı sunduğu ise apayrı bir konu… Destekçilerini toplayıp meclis salonuna “dışarıya davet” havasında girmek, her ne kadar ona kısa vadede bir “dayanışma gösterisi” gibi görünse de, uzun vadede ne ona ne de İzmir’in siyasetine bir katkı sağlamaz. Aksine, bu davranışıyla, kendi üzerine oynayanların ekmeğine yağ sürmekten başka bir şey yapmıyor. Her bir hamlesi, kendisini “dışarıya davet edenlerin” elini güçlendiriyor.

Ve burada, ister istemez insana şu soruyu sorduruyor: Latif Bey, bütün bu gerilimi neden tırmandırıyor? Bu kadar “dışarı-gel, içeri-çık” tartışmaları İzmir’in sorunlarını çözecek mi? Şehrin bekleyen sorunları var, halk çözüm istiyor, hizmet bekliyor. Aydemir ve onun gibi düşünenlere belki en iyi tavsiye, biraz geri çekilip ortalığın soğumasını beklemeleri olabilir. İzmir’in yararına olacak adımlar yerine, meclisin atmosferini gerecek çıkışlar, dışarıdaki vatandaş için “siyasetin bir anlamı var mı?” sorusunu daha da büyütüyor.

Kısacası, Latif Bey’e önerimiz, bir süreliğine kendini nadasa çekmek. Ortalık yatışınca, İzmir’in sorunlarına kafa yormak üzere yeniden döner. Belki o zaman İzmir’in gerçek meselelerine dair daha anlamlı bir iz bırakma şansı bulur.