Ercan Tekin’den 'Ne konuştum ben?' performansı: Dinleyen de anlamadı, konuşan da!
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde uzun bir aradan sonra şöyle bir “neler oluyor, neler bitiyor” diye bakayım dedim. Ama meclis toplantısında AK Parti Bornova Meclis Üyesi Ercan Tekin’in konuşmasına denk gelince, “Keşke gelmeseydim!” dememek elde değil. Tekin’in kürsüye çıkmasıyla başlayan bir konuşma fırtınası vardı ki sormayın!
Ama ne dedi, niye dedi, ne kadar dedi, o kısım muallak…
Hatta eminim kendisi de hala düşünüyor: “Ben ne konuştum yahu?”
Ercan Tekin öyle bir performans sergiledi ki; konuşmanın başlamasından beşinci dakikada salonun enerjisi sıfırın altına düştü. Tekin’in sözcükleriyle adeta zamana yolculuk yapıyorduk ama ne geçmişe, ne geleceğe…
Öyle bir boşluğa düştük ki, sanki evrene mesaj yolluyorduk: “Dinleyeni yok mu?”
Arada komisyondaki arkadaşlarıyla yaşadığı anıları anlatarak konuşmasına “biraz eğlence” katmaya çalıştı.
Ah, o renk katmalar yok mu…
Renk körü bile daha canlı görür. “Hadi canım!” dedirten anekdotlarla salonu hareketlendireyim dedi ama sonuç tam bir sessizlik bombası!
Ercan Bey’in o upuzun konuşmasının sonlarına doğru, meclis üyelerinin gözlerinin kaydığını, dudakların esnediğini gördüm.
Resmen kamu hizmeti olarak uyku terapisi verildi o gün mecliste.
Salonda sıkıntıdan boğulma tehlikesi geçirenler oldu, kendilerini dışarı atanlar da cabası. Hatta bazı üyeler o kadar dalıp gitmişti ki, Ercan Tekin’in “Bu konuyu çok önemsiyorum” dediği anlarda, “Konuyu önemsiyorum ama ben neyi dinliyordum?” diye düşündüklerine eminim.
Eğer bu konuşmaların bir ödülü olsaydı, kesin “En Uzun ve En Anlaşılmayan Konuşma” dalında birincilik Ercan Bey’in olurdu.
Deneyimli siyasetçinin kuralı bellidir: Kısa konuş, net ol, konuyu saptırma!
Ama Tekin Bey, bu kuralları alıp bambaşka bir boyuta taşıdı.
Eğer bu kadar uzun konuşunca daha etkileyici olacağını düşündüyse, üzgünüm ama o etki kimseyi etkilemedi. Konuşma sırasında meclis üyeleriyle göz teması kurmak yerine kendisiyle uzun bir sohbetin içine girdi ve işin sonunda herkes birbirine “Bu adam ne anlattı?” diye bakıyordu.
Eğer siyasette konuşmak bir sanatsa, Ercan Tekin de o sanatın modern heykeltraşı olabilir. Ama ne yazık ki, o heykellerin ne olduğunu kimse anlamadı. Tekin’in konuşması adeta bir müzede, “Bu da neyin nesi?” diye bakıp geçtiğimiz o enteresan eserlerden biri oldu.
Kısacası, Ercan Bey’in konuşmasının tek etkisi vardı: Meclisi bayıltmak!