Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Güzelbahçe'de istifanın perde arkası...

CHP’de olağanüstü kurultayın toplanması için parti içi muhalefet tarafından 16 Temmuz’da başlatılan imza süreci 30 Temmuz’da bitti.

Kurultayın toplanıp toplanmayacağı henüz netlik kazanmazken, muhalefet kanadı toplanan imzaları 2 Ağustos’ta (yarın) Genel Merkez’e teslim edeceklerini açıkladı.

Partide kaosa yol açan imza sürecinde gözler yarına çevrilirken, çekilen imzalar konusunda ise ciddi bir bilgi kirliliği var.

En son Güzelbahçe’de yaşanan bir gelişme bunun en somut örneklerinden…

Aslında CHP’nin içinde bulunduğu durumu çok güzel anlatıyor.

CHP örgütlerinin yaşadığı sıkıntı ve ruh halini de ortaya koyuyor.

İlçe Başkanı Kazım Çam belki de 40-50 yıllık siyasi yaşamının en kötü dönemini yaşamıştır…

Süreçte yaşananlar ve Güzelbahçe’de yaşananların perde arkasını biraz aralamak lazım…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun ‘değişim’ için düğmeye basmasıyla birlikte imza vermemek için direnen ilçe başkanlarından biri olan  Kazım Çam, CHP kulislerinden gelen iddialara göre Kocaoğlu’nun imza talebine ilk önce “olmaz” yanıtını veriyor, ardından Kocaoğlu’nun baskısına dayanamayıp imzasını veriyor…

 İlçe Başkanı Kazım Çam’ın imzasını vermesinin ardından Ankara’da Güzelbahçe delegelerinin imza vermeyeceğini ifade eden İzmir milletvekilleri Ednan Arslan ve Murat Bakan apar topar İzmir’e dönüyor. İki vekil hemen Kazım Çam’ın yanına giderek ikna etmeye çalışıyor. İddialara göre Çam ise “Ben 40 yıldır bunlarla siyaset yapıyorum imzamı geri alamam” diyor. Çam’ın bu açıklamasından sonra iki vekil Genel Merkez’in bu konudaki kararlılığından bahsediyor. İki arada bir derede kalan İlçe Başkanı Çam, Pazartesi günü imzaların toplanamama ihtimalini de göz önüne alarak notere gidip imzasını geri çekiyor.

Yine iddialara göre; İlçe Başkanı Kazım Çam aynı gün akşam Alaattin Yüksel’in yanına gidip konuşuyor ama imzasını geri aldığını söylemiyor. 

Ertesi gün durumu öğrenen Kocaoğlu ve Yüksel ekibi Çam’a tepki gösteriyor.

Ve ardından gelen baskılara daha fazla dayanamayan Çam ilçe yönetimini topluyor. Hem ilçe başkanlığından hem de meclis üyeliğinden istifa ettiğini duyuruyor. 

Çam’ın istifa ettiğini öğrenen Belediye Başkanı Mustafa İnce öğlen saat 12 suları gibi ilçe başkanlığına gidip Çam’ı ikna etmek için uğraşıyor…

Görüşmede Başkan İnce’nin Çam’a “Sen zaten imzayı geri çektin, sana bir şey olmaz. Bu saatten sonra ilçe başkanı nereden bulacağız” dediği ve gece 12’ye kadar Çam’ı ikna için uğraşıyor. Çam da daha fazla dayanamıyor ve istifasını geri alıyor.

Çam’ın istifasıyla ilgili bugün yapmayı planladığı basın toplantısı da haliyle iptal ediliyor.

Yaşanan bu gelişmelerin ardından ilçenin en karizmatik ve hakkında tek şaibe olmayan ismi Kazım Çam bu kararla resmen “İNTİHAR” ediyor.

Tabiri caizse Başkan Çam bu saatten sonra Güzelbahçe’de  “Siyasi bir mevta” olarak hayatına devam edecek.

Bunu neden söylüyorum, bir kişi düşünün notere giderek özgür iradesiyle önce imza veriyor. Kendisini iknaya gelen vekillere “Ben bu insanlarla 40 yıldır siyaset yapıyorum, imzamı geri alamam” diyor.

Baskıya dayanamayıp imzasını geri alıyor.

40 yıldır siyaset yaptığı yoldaşlarına imzasını geri aldığını söylemiyor ve iş patladığında da gemiyi terk etmeye çalışıyor.

Şimdi örgüt bu kişiye nasıl güvenecek.

Sözüne nasıl itibar edecek…

 Bu yaşananlardan sonra Kazım Çam’ın istifa etmesi gererek. Hem kendisinin hem de örgütün önünü açması lazım…

Çünkü bu yaşananlar Çam’ın önüne her daim çıkacaktır. Ne CHP Genel Merkezi ne de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Alaattin Yüksel, Çam’a güvenmeyecektir. 

Kocaoğlu ve Yüksel’i biraz tanıyorsam bundan sonra Çam ile asla ama asla bir araya gelmez…

Öte yandan bu gelişmelere üzerine Çam’ın moralinin çok bozuk olduğu ve kimsenin telefonuna çıkmadığı ileri sürüldü.

Kriz ise Güzelbahçe Belediye Başkanı Mustafa İnce’ye yaradı…

Başkan İnce de karşına rakip olabilecek Kazım Çam’a “İNCE” bir operasyon yapmış oldu…