Özel'in İzmir çıkarması: Başarıyı başarı olarak görmeyen lider!
Cumartesi mesaisini İzmir’de tamamlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir dizi ziyaret ve toplantıyla dolu bir gün geçirdi. İlk durak CHP İzmir İl Başkanlığı, ardından Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ı ziyaret ve nihayetinde ilçe ve belediye başkanlarıyla geniş çaplı bir toplantı yaptı.
Ama asıl bomba, toplantıda söyledikleri oldu…
Özgür Özel, İzmir’de seçimlerde kazanılan başarıyı başarı olarak görmediğini belirtti. Evet, yanlış duymadınız. “İzmir bizim kalemiz ama Manisa’da oy oranımız yüzde 60, İzmir’de yüzde 49. Burada bir tuhaflık var,” dedi. Aslında burada yaptığı konuşmaları, seçim sonrası il başkanı Şenol Aslanoğlu ile kurultay öncesi yaşadığı gerginliğin ve büyükşehir belediye başkanı Cemil Tugay ile genel sekreterlik gerginliğinden kaynaklanan kırgınlığının hesabını gördüğünü düşünüyorum.
Devam ediyor CHP lideri Özel: “İzmir il başkanlığı ve kurultay delegelerinin bir bölümü değişim talebini okuyamadı. Kurultaydan sonra il başkanı bana gelip ‘istifa edeyim’ dedi. Ben de kendisine, ‘Bunu doğru bulmam’ dedim. Ama şu var ki, değişim talebini okumamak yanlış,” diyor. Yani Sayın Özel, istifa etmeyi düşünen bir başkana istifa etme diyorsunuz ama yine de değişim taleplerini dikkate almamış olmakla eleştiriyorsunuz.
Bu nasıl bir ikilem?
“Belediye kaynaklarının kullanılmasına izin vermeyeceğim,” diyor Özel Bey.
Hah işte, bu noktada durup düşünelim.
Belediye kaynakları mı?
Kamu kaynakları mı?
İzmir’de bir kişinin PM’ye girmesi için mi kullanılmış?
İzin vermemekle kalmayın sayın başkan, bu işlerin üstüne gitmek lazım.
Yoksa İzmir’in kaynaklarıyla nereye kadar?
Sevgili Özgür Bey, İzmir’i eleştirirken Manisa’daki başarıyı örnek gösteriyorsunuz. Ancak unutmayın ki, İzmir CHP'nin kalesi olarak bilinir ve bu kaleyi yıkmak için de büyük çaba harcamak gerekir. İstifa etme teklifinde bulunan il başkanını geri çevirmekle, değişim talebini anlamamakla eleştirmek arasında bir denge bulmak zorundasınız.
Özel Bey’in açıklamaları bir noktada oldukça net: “Örgüt kendi işini yapacak, belediye başkanları kendi işini yapacak.” Tamam, da Sayın Özel, bu kadar işin arasında herkes nasıl kendi işini yapacak?
Eş, dost, akraba atamalarına dikkat edilmeli diyor.
Zaten bu konuda hassasız, İstanbul Esenler’de yaşanan olayı da geri çektik.
Liyakat önemli, elbette.
Ama bu kadar mı?
Ve geliyor en kritik noktaya: “Meclis üyeleri iş takibi yapmayacak, halkın işlerini kolaylaştıracak. Belediyelere giremeyen, arkalarda kalan vatandaşların işini kolaylaştırın.” Bu tam da ihtiyaç duyulan bir öneri!
Ama bakalım uygulamada ne kadar başarılı olacak?
Kısacası, Özgür Özel’in İzmir mesaisi ve açıklamaları ironik bir tablodan öteye gitmiyor. Başarıyı başarı olarak görmeyen, değişim isteyen halkı dinlemeyen ama yine de değişimden bahseden, belediye kaynaklarını kullanmamaya kararlı ama geçmişte kullanılan kaynakları da pek sorgulamayan bir lider.
İzmir’deki CHP’nin kalesi olduğu günleri düşünürsek, bu açıklamalarla bir hayli hüzünlü bir tablo çiziliyor. Özgür Bey’in çelişkili açıklamaları ve tutumları, İzmir’deki CHP tabanını nasıl etkileyecek, bunu hep birlikte göreceğiz.