Özgür Özel'in İzmir labirenti: Gölge oyunları arasında kaybolan umutlar!
İzmir, martıların şehri, kordon boyunun huzuru, Alsancak'ın renkli sokaklarıyla her zaman bir başka güzel. Ancak son günlerde kent, ‘siyasi bir tiyatronun sahnesine’ dönüştü. Sahneye çıkanlar? CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve potansiyel İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Cemil Tugay.
Özgür Özel, iki günlük İzmir ziyaretinde adeta bir gölge gibi durdu.
Ancak bu gölge, güneşli İzmir günlerinde serinlik vermekten ziyade, bir belirsizlik ve şüphe bulutu gibi kaldı. Ziyaretler, diyaloglar, eleştiriler derken, bir an için kendimizi Özel'in seçim kampanyası içinde bulduk.
Peki ya Cemil Tugay?
O da var mıydı sahnede?
Var elbet, ama Özel'in gölgesinde nasıl bir varlık gösterdi, işte orası kocaman bir soru işareti.
Şimdi, düşünelim: Bir genel başkan, ülke gündeminden bihaber bir şekilde, sanki yerel bir adaymışçasına kendi partisinin ilçe adaylarıyla diyalog içinde.
Eleştiri mi?
Herkese, her şeye var.
Ama öz eleştiri?
Yok öyle bir şey.
Ve sonra, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı gibi bir kampanya... Acaba Özel, hangi rolü oynuyor bu sahnede?
Cemil Tugay'a gelince...
Kendisi, bu politik gölge tiyatrosunda, nasıl bir etki yaratabilir ki?
Özel'in stratejisi, İzmir'in sıcak, samimi, içten dokusuna uygun mu? Yoksa bu, bir başarı hikayesi yazmak için yanlış bir senaryo mu?
Bir yanda Özgür Özel, diğer yanda Cemil Tugay…
Ve ortada İzmir...
Bu şehir, politik gösterilerden çok, samimiyet ve gerçek hizmet bekler. İzmirli, gölge oyunlarına değil, güneşin altında net ve açık politikalara oy verir.
Sahiden, bu strateji nasıl bir başarı getirir?
İzmir'in ruhu, bu tarz bir siyaseti kabul eder mi? Belki de zaman, bu soruların cevabını verecek en iyi sahne...
Ve ben, koltuğuma yeniden kurulurken düşünüyorum: Siyaset sahnesinde gerçekten başrolü kim oynar?
İzmir'in kalbi, bu gölge oyunlarında kendine yer bulabilir mi?
Yoksa kent, kendi hikayesini, kendi ışığında yazmaya devam mı edecek?
İzmir'in gündemi, kıyıdan kıyıya, sokaktan sokağa bu sorularla çalkalanıyor. Ve ben, size sormadan edemiyorum: Sizce İzmir, bu politik gölge oyunlarında gerçek bir yıldız görebilecek mi?
Şimdi CHP lideri Özgür Özel’e buradan bazı şeyler söylemek gerekiyor…
Özel, İzmirlilerin ne istediğini anlamamış gibi görünüyorsunuz. Belki de en kötüsü, hâlâ İzmir'i eski İzmir olarak görmektesiniz.
Peki, sokaklarda yürüdünüz mü?
Oya sokaklarında, Alsancak'ta, Karşıyaka'da insanların gözlerine baktınız mı? Onların öfkesini, kızgınlığını, hayal kırıklığını görmekten kaçındınız mı?
Mitingler, sloganlar, büyük buluşmalar...
Evet, bunlar da önemli.
Ama İzmirlilerin, hatta tüm Türkiye'nin beklediği, bir liderin yüreğini ortaya koyması, gerçekten yanlarında olduğunu hissettirmesi… Ülkemizde emekliler zor durumda, yoksulluk artarken, sizin muhalif belediye başkanlarını eleştirmeniz, ne yazık ki, halkın gözünde bir "fiyasko" olarak görülüyor.
Sanki birileri, CHP lideri Özel'e sokakta vatandaşın ne beklediğini söylemiyor. Ya da siz, her şeyi tozpembe gören partili yöneticilerin sözlerine mi kulak veriyorsunuz? Unutmayın, gerçekler miting meydanlarının coşkusunda değil, insanların günlük yaşamlarındaki zorluklarda yatıyor.
31 Mart akşamı, İzmirlilerin haykırışını duyacak mısınız? Yoksa hâlâ kendi dünyanızda mı yaşayacaksınız? İzmir, sadece bir kent değil, aynı zamanda bir duygu, bir yaşam tarzı. Bu kentin sesine kulak verin. İzmirlilerin öfkesini, umudunu, hayal kırıklığını ve beklentilerini görmezden gelmeyin.