Siyasetin çivisi çıktı!
Yıllardır siyasetin içinde olan biri olarak son dönemde İzmir siyasetinde yaşananlar tam anlamıyla “işin suyunun çıktığının” gösteriyor.
Hem AK Parti’de hem de CHP’de işlerin iyi gitmediği söylemek istiyorum… Aslında son birkaç aydan beri bu işi bu noktaya getiren iki isim var, AK Parti’den Hüsnü Boztepe, CHP’den ise Yücel Özel…
Bu iki isimde İzmir’de kendi partilerinde en çok öne çıkan isimler…
Ancak; ikisinin de ortak özelliği kendi içlerinde yaşadıkları tutarsızlık… Ve partileri her ikisinin de yaptıkları muhalefetten dolayı ciddi anlamda rahatsız.
Şimdi Önce AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe’yi kaleme alalım...
Uzun yıllar CHP’de siyaset yapan Boztepe daha sonra Ertuğrul Günay’ın AK Parti’ye gitmesinden sonra istifa ederek AK Partiye geçti. Geçti geçmesine aklı sürekli CHP’de kaldı…
Bu günlerde siyasi kariyerinin en parlak dönemini yaşadığını söyleye bilirim.
AK Parti’de İl Başkan yardımcılığı “ sayısal lotodan piyango çıkmış” gibi bir şey…
2009’da Ertuğrul Günay kontenjanından Bayraklı Meclis Üyesi oldu.
Ve meclis üyesi olarak görev aldığı süreçte meclis toplantılarında “bağıra çağıra muhalefet etti.” Agresif ve sürekli kendisini öne çıkarak muhalefet anlayışından dolayı o dönem parti içinde Boztepe’ye karşı ciddi bir tepki vardı. Bu nedenle kendi desteklediği aday İsmail Sarı aday gösterilmesine rağmen 2014 seçimlerinde yeniden meclis listesine yazılmadı…
Ve bu süreçten sonra Günay’ında Kültür Bakanlığı görevinden alınmasından sonra Boztepe için muhalefet dönemi başladı…
Ertuğrul Günay’ın 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarıyla birlikte gülen Cemaatine ait televizyon ve gazetelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti ile ilgili söylediği sözler Boztepe tarafında kendisine ait Facebook ve Twitter adresinden İzmirlilere servis edildi.
2014 yılında Ertuğrul Günay’ın istifasının ardından bir süre AK Parti içinde muhalif tavrından dolayı Boztepe ciddi tepkiler almıştı...
Hatta bu konuda en etkili tavrı Tarihi Havagazı Fabrikası’nda 17 Aralık yolsuzluk sürecinde yaşananlara dikkat çekmek için basın toplantısı yapan Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay ile Bağımsız Milletvekilleri Erdal Kalkan ve Gülen Cemaatine yakın olan ve gözaltına alınan eski milletvekili İlhan İşbilen’in yaptığı basın toplantısında ortaya koymuştu.
O toplantının organize eden ekibin başında yine Boztepe vardı…
O dönem AK Parti’ye muhalif olan bu isimlerin yaptığı toplantı, AK Parti İzmir Kadın ve Gençlik Kolları üyesi bir grup tarafından protesto edilmiş “Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atmışlardı. Bunlar salonda yaşanırken AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe slogan atanların önüne geçerek onları engellemeye çalışmıştı...
Ve grup protesto gösterisinden sonra AK Partili Gençlik ve Kadın Kolları’na eski Bakan Günay, “Onlar mevki, makam ve paraya biat edenlerdir” diyerek sert tepki göstermişti.
Şimdi AK Parti’de İl Başkan Yardımcısı Koltuğuna oturan Hüsnü Boztepe Günay’ın ifadesiyle; “mevki, makam ve paraya biat” etmiş olmuyor mu'
O gün yapılanlara tepki göstermek için orada bulunan Gençlik Kolları ve Kadın Kolları üyeleri beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşmıştı. Şimdi nasıl İl Başkan Yardımcısı olarak Boztepe’ye saygı gösterecekler. Bu gerekçelerle AK Parti’de bu gerekçelerle tepkileri üzerine toplayan Boztepe’nin yaptığı muhalefetle de kendi partisi içinde ciddi rahatsızlık yaratmış durumda…
Boztepe’nin samimiyetine partiye olan sadakati konusunda ciddi endişeleri var.
Bu AK Parti penceresinden olan bölüm.
Bence en büyük sorun Boztepe’nin muhalefet şeklinde var. Muhalefeti sadece CHP’li belediyeler içinde yaşanan eş, dost, akraba muhabbetine getirerek basit bir duruma indirgemesi çok anlamsız. Eğer bu pencereden bakarsanız, Diğer muhalefet partileri ’de “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadının Bakan olduğunu” defalarca ifade ettiler. Eğer bu kon uya girilirse İzmir’de kaleme alacağımız o kadar çok şey var ki…
Acaba Boztepe’nin kaç tane akrabası belediyelerde çalışıyor…
İnsanların yeteneklerinin akraba ilişkilerine takılmasını çok anlamsız bir iş olarak görüyorum…
Muhalefeti bu kadar dibe indirmek AK Parti kimliğine yakışmayan bir muhalefet anlayışı… Yıllarca muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlarla ilgili “yolsuzluk ve yakınlarına peşkeş çektikleri” iddiasıyla yapılan eleştirilerin halk tarafından bir karşılığının olmadığını hep birlikte gördük…
Ve 17-25 Aralık operasyonlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçildi. Bu yapılan eleştirilerin ne kadarı ile halk ilgileniyor…
Bence çok fazla kimse ilgilenmiyor…
O nedenle İzmir’de halka AK Parti’yi ve onun belediyecilik anlayışını, hizmetleri anlatmak yerine CHP’de muhalif olan isimlerin kendisine getirdiği bilgiler CHP’lilerin kendi belediye başkanlarını yıpratmak için verdikleri bilgileri medyada paylaşmak “taşeronluk yapmaktan başka bir şey değil.”
Bu kafa ile muhalefet yapılırsa o zaman günün birinde CHP’li yöneticiler de AK Partili belediyelerde hangi belediye başkanının akrabalarının hangi belediyede nasıl çalıştığını özellikle “özel kalem” kontenjanından hangi belediye başkanlarının akrabalarını nasıl memur olduklarını çıkıp açıklar...
Siyaset anlayışını bu kısa döngü üzerine kurmak maalesef AK Parti’ye bir şey kazandırmaz...
O nedenle böyle kısır döngü içinde kişinin sadece kendi egosu üzerinden yaptığı siyasetin AK Parti’ye hiçbir şey kazandırmayacaktır.
Bunun en güzel örneği, 2009’da yaşandı. İzmir’de “arsenikli su” üstünden Kocaoğlu’yla kavga eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in İzmirli seçmeni ile CHP’li Aziz Kocaoğlu ile arasında nasıl güçlü bir bağ oluşmasına neden olmuştu. Bu neden ile burada Boztepe’nin yaptığı muhalefetin kimseye bir şey kazandırmayacağını net bir şekilde ifade etmek gerekiyor.
Ayrıca AK Parti İl Başkanlığında başka İl Başkan yardımcısı yok m? Neden sürekli Boztepe açıklama yapıyor. Böyle muhalefette hızlı olan Boztepe Başbakan Davutoğlu’nun İl Başkanlığında yaptığı mitingde bu kadar başarılı olamadı…
700 kişiyle Başbakan Davutoğlu’na yapılan karşılamada AK Partili 7 Belediye’den 200’er kişi getirtmiş olsaydı 2000 kişi olurdu. Sanıyorum son günlerde muhalefet etmekten mitingi unuttu.
Şimdi gelelim CHP’nin son dönemler en hızlı muhalefet yapan ismine...
Klavye siyasetçiliğini en iyi şekilde yapan isimlerinden olan CHP İl Yöneticisi Yücel Özen...
Bir dönem il başkanlığına 'Özen'en bu isim, sosyal medyayı mesken tutmuş ve o da Boztepe gibi AK Partili belediyeleri hedef almıştı.
Köy mallarının yılmaz savunucusu olan Özen'in 'şov' kokan hareketleri kendisine il yöneticiliğini getirse de İl Başkanı Alaattin Yüksel'in şu sıralar Özen'den yaka silktiğini söylemek mümkün...
İl Başkan Yardımcısı olmadan İl Başkan Yardımcısı sıfatıyla sosyal medyadan muhalefet yapan Özen'in eleştirileri, çıkışları bana samimi gelmemekte.
Gerekçesi ise çok açık...
Partisinin ilçe kongresi sürecinde ilçe başkanının anti demokratik uygulamalarına tepki gösterip delegelikten istifa ettiğini duyuran ve o dönem bu davranışıyla parti içinde demokrasi kahramanı ilan edilen Özen'in sandığa gidip delege sıfatıyla oy kullanması, yaptığı her açıklama da 'samimiyetini' sorgulamama neden oldu.
Her fırsatta kırmızı kitabı yani tüzüğü çıkartıp gösteren Özen'in delegelikten istifa ettiğini açıklayıp oy kullanmasının izahını merak ediyorum.
Klavye siyasetçiliğinden tam sertifika alacakken tuşları karıştırıp partilisi Selçuk İlçe Başkanı için 'yavşak' kelimesini kullanması Özen için klavye siyasetçiliğinde ‘Nirvana’ noktası olsa gerek.
Özen son dönemde yanlışları üst üste yapınca artık sadece haber paylaşır oldu.
Şimdi AK Partili Boztepe ve CHP’li Özen’in muhalefet anlayışıyla İzmir’de siyasetin nereye geldiğini hep birlikte görüyoruz... Bu konuda CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in Özen’le ilgili ayar verdiği görülüyor...
Çünkü son dönemler de Özen’in sessiz sedasız tavrı onu gösteriyor. Öte yandan AK Parti’de Boztepe’nin geçtiğimiz yıllar hem Ertuğrul Günay’la ilgili yaptığı paylaşımları hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili yaptığı paylaşımları AK Parti teşkilatlarında ciddi tepkiler aldığını dün yapılan haberden sonra gelen telefonlardan gördük.
Şimdi İl Başkanı Bülent Delican’ın ne yapacağı merak konusu... Bu paylaşımları yapan bir ismin AK Parti’de hala o görevde kalması sanırım teşkilatlar içinde ciddi sıkıntı yaratacaktır. Eğer Sayın Delican bununla ilgili işlem yapmazsa kendisi koltuğundan olur...
NOT: AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe benimle ilgili sağda solda, “bu adam bilmem hangi örgüte üye, bilmem CHP üyesi “ gibi ifadeler kullanıyormuş. Benim ne olduğum Sayın Boztepe’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’yle ilgili yazdıkları gerçeğini değiştirmez. Ayrıca Sayın Boztepe ile ilgili daha önce kaleme aldığım ve mahkemeye verdiğinde beraat ettiğim konuları sanıyorum gündeme taşımamı istemez… Bunlar gündeme gelirse oturduğu koltuğu bırakmak zorunda kalır…
Benden söylemesi…
Hem AK Parti’de hem de CHP’de işlerin iyi gitmediği söylemek istiyorum… Aslında son birkaç aydan beri bu işi bu noktaya getiren iki isim var, AK Parti’den Hüsnü Boztepe, CHP’den ise Yücel Özel…
Bu iki isimde İzmir’de kendi partilerinde en çok öne çıkan isimler…
Ancak; ikisinin de ortak özelliği kendi içlerinde yaşadıkları tutarsızlık… Ve partileri her ikisinin de yaptıkları muhalefetten dolayı ciddi anlamda rahatsız.
Şimdi Önce AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe’yi kaleme alalım...
Uzun yıllar CHP’de siyaset yapan Boztepe daha sonra Ertuğrul Günay’ın AK Parti’ye gitmesinden sonra istifa ederek AK Partiye geçti. Geçti geçmesine aklı sürekli CHP’de kaldı…
Bu günlerde siyasi kariyerinin en parlak dönemini yaşadığını söyleye bilirim.
AK Parti’de İl Başkan yardımcılığı “ sayısal lotodan piyango çıkmış” gibi bir şey…
2009’da Ertuğrul Günay kontenjanından Bayraklı Meclis Üyesi oldu.
Ve meclis üyesi olarak görev aldığı süreçte meclis toplantılarında “bağıra çağıra muhalefet etti.” Agresif ve sürekli kendisini öne çıkarak muhalefet anlayışından dolayı o dönem parti içinde Boztepe’ye karşı ciddi bir tepki vardı. Bu nedenle kendi desteklediği aday İsmail Sarı aday gösterilmesine rağmen 2014 seçimlerinde yeniden meclis listesine yazılmadı…
Ve bu süreçten sonra Günay’ında Kültür Bakanlığı görevinden alınmasından sonra Boztepe için muhalefet dönemi başladı…
Ertuğrul Günay’ın 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarıyla birlikte gülen Cemaatine ait televizyon ve gazetelerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti ile ilgili söylediği sözler Boztepe tarafında kendisine ait Facebook ve Twitter adresinden İzmirlilere servis edildi.
2014 yılında Ertuğrul Günay’ın istifasının ardından bir süre AK Parti içinde muhalif tavrından dolayı Boztepe ciddi tepkiler almıştı...
Hatta bu konuda en etkili tavrı Tarihi Havagazı Fabrikası’nda 17 Aralık yolsuzluk sürecinde yaşananlara dikkat çekmek için basın toplantısı yapan Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay ile Bağımsız Milletvekilleri Erdal Kalkan ve Gülen Cemaatine yakın olan ve gözaltına alınan eski milletvekili İlhan İşbilen’in yaptığı basın toplantısında ortaya koymuştu.
O toplantının organize eden ekibin başında yine Boztepe vardı…
O dönem AK Parti’ye muhalif olan bu isimlerin yaptığı toplantı, AK Parti İzmir Kadın ve Gençlik Kolları üyesi bir grup tarafından protesto edilmiş “Recep Tayyip Erdoğan" sloganları atmışlardı. Bunlar salonda yaşanırken AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe slogan atanların önüne geçerek onları engellemeye çalışmıştı...
Ve grup protesto gösterisinden sonra AK Partili Gençlik ve Kadın Kolları’na eski Bakan Günay, “Onlar mevki, makam ve paraya biat edenlerdir” diyerek sert tepki göstermişti.
Şimdi AK Parti’de İl Başkan Yardımcısı Koltuğuna oturan Hüsnü Boztepe Günay’ın ifadesiyle; “mevki, makam ve paraya biat” etmiş olmuyor mu'
O gün yapılanlara tepki göstermek için orada bulunan Gençlik Kolları ve Kadın Kolları üyeleri beklemedikleri bir tepkiyle karşılaşmıştı. Şimdi nasıl İl Başkan Yardımcısı olarak Boztepe’ye saygı gösterecekler. Bu gerekçelerle AK Parti’de bu gerekçelerle tepkileri üzerine toplayan Boztepe’nin yaptığı muhalefetle de kendi partisi içinde ciddi rahatsızlık yaratmış durumda…
Boztepe’nin samimiyetine partiye olan sadakati konusunda ciddi endişeleri var.
Bu AK Parti penceresinden olan bölüm.
Bence en büyük sorun Boztepe’nin muhalefet şeklinde var. Muhalefeti sadece CHP’li belediyeler içinde yaşanan eş, dost, akraba muhabbetine getirerek basit bir duruma indirgemesi çok anlamsız. Eğer bu pencereden bakarsanız, Diğer muhalefet partileri ’de “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadının Bakan olduğunu” defalarca ifade ettiler. Eğer bu kon uya girilirse İzmir’de kaleme alacağımız o kadar çok şey var ki…
Acaba Boztepe’nin kaç tane akrabası belediyelerde çalışıyor…
İnsanların yeteneklerinin akraba ilişkilerine takılmasını çok anlamsız bir iş olarak görüyorum…
Muhalefeti bu kadar dibe indirmek AK Parti kimliğine yakışmayan bir muhalefet anlayışı… Yıllarca muhalefetin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve bakanlarla ilgili “yolsuzluk ve yakınlarına peşkeş çektikleri” iddiasıyla yapılan eleştirilerin halk tarafından bir karşılığının olmadığını hep birlikte gördük…
Ve 17-25 Aralık operasyonlarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52 ile Cumhurbaşkanı seçildi. Bu yapılan eleştirilerin ne kadarı ile halk ilgileniyor…
Bence çok fazla kimse ilgilenmiyor…
O nedenle İzmir’de halka AK Parti’yi ve onun belediyecilik anlayışını, hizmetleri anlatmak yerine CHP’de muhalif olan isimlerin kendisine getirdiği bilgiler CHP’lilerin kendi belediye başkanlarını yıpratmak için verdikleri bilgileri medyada paylaşmak “taşeronluk yapmaktan başka bir şey değil.”
Bu kafa ile muhalefet yapılırsa o zaman günün birinde CHP’li yöneticiler de AK Partili belediyelerde hangi belediye başkanının akrabalarının hangi belediyede nasıl çalıştığını özellikle “özel kalem” kontenjanından hangi belediye başkanlarının akrabalarını nasıl memur olduklarını çıkıp açıklar...
Siyaset anlayışını bu kısa döngü üzerine kurmak maalesef AK Parti’ye bir şey kazandırmaz...
O nedenle böyle kısır döngü içinde kişinin sadece kendi egosu üzerinden yaptığı siyasetin AK Parti’ye hiçbir şey kazandırmayacaktır.
Bunun en güzel örneği, 2009’da yaşandı. İzmir’de “arsenikli su” üstünden Kocaoğlu’yla kavga eden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in İzmirli seçmeni ile CHP’li Aziz Kocaoğlu ile arasında nasıl güçlü bir bağ oluşmasına neden olmuştu. Bu neden ile burada Boztepe’nin yaptığı muhalefetin kimseye bir şey kazandırmayacağını net bir şekilde ifade etmek gerekiyor.
Ayrıca AK Parti İl Başkanlığında başka İl Başkan yardımcısı yok m? Neden sürekli Boztepe açıklama yapıyor. Böyle muhalefette hızlı olan Boztepe Başbakan Davutoğlu’nun İl Başkanlığında yaptığı mitingde bu kadar başarılı olamadı…
700 kişiyle Başbakan Davutoğlu’na yapılan karşılamada AK Partili 7 Belediye’den 200’er kişi getirtmiş olsaydı 2000 kişi olurdu. Sanıyorum son günlerde muhalefet etmekten mitingi unuttu.
Şimdi gelelim CHP’nin son dönemler en hızlı muhalefet yapan ismine...
Klavye siyasetçiliğini en iyi şekilde yapan isimlerinden olan CHP İl Yöneticisi Yücel Özen...
Bir dönem il başkanlığına 'Özen'en bu isim, sosyal medyayı mesken tutmuş ve o da Boztepe gibi AK Partili belediyeleri hedef almıştı.
Köy mallarının yılmaz savunucusu olan Özen'in 'şov' kokan hareketleri kendisine il yöneticiliğini getirse de İl Başkanı Alaattin Yüksel'in şu sıralar Özen'den yaka silktiğini söylemek mümkün...
İl Başkan Yardımcısı olmadan İl Başkan Yardımcısı sıfatıyla sosyal medyadan muhalefet yapan Özen'in eleştirileri, çıkışları bana samimi gelmemekte.
Gerekçesi ise çok açık...
Partisinin ilçe kongresi sürecinde ilçe başkanının anti demokratik uygulamalarına tepki gösterip delegelikten istifa ettiğini duyuran ve o dönem bu davranışıyla parti içinde demokrasi kahramanı ilan edilen Özen'in sandığa gidip delege sıfatıyla oy kullanması, yaptığı her açıklama da 'samimiyetini' sorgulamama neden oldu.
Her fırsatta kırmızı kitabı yani tüzüğü çıkartıp gösteren Özen'in delegelikten istifa ettiğini açıklayıp oy kullanmasının izahını merak ediyorum.
Klavye siyasetçiliğinden tam sertifika alacakken tuşları karıştırıp partilisi Selçuk İlçe Başkanı için 'yavşak' kelimesini kullanması Özen için klavye siyasetçiliğinde ‘Nirvana’ noktası olsa gerek.
Özen son dönemde yanlışları üst üste yapınca artık sadece haber paylaşır oldu.
Şimdi AK Partili Boztepe ve CHP’li Özen’in muhalefet anlayışıyla İzmir’de siyasetin nereye geldiğini hep birlikte görüyoruz... Bu konuda CHP İzmir İl Başkanı Alaattin Yüksel’in Özen’le ilgili ayar verdiği görülüyor...
Çünkü son dönemler de Özen’in sessiz sedasız tavrı onu gösteriyor. Öte yandan AK Parti’de Boztepe’nin geçtiğimiz yıllar hem Ertuğrul Günay’la ilgili yaptığı paylaşımları hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili yaptığı paylaşımları AK Parti teşkilatlarında ciddi tepkiler aldığını dün yapılan haberden sonra gelen telefonlardan gördük.
Şimdi İl Başkanı Bülent Delican’ın ne yapacağı merak konusu... Bu paylaşımları yapan bir ismin AK Parti’de hala o görevde kalması sanırım teşkilatlar içinde ciddi sıkıntı yaratacaktır. Eğer Sayın Delican bununla ilgili işlem yapmazsa kendisi koltuğundan olur...
NOT: AK Parti İl Başkan Yardımcısı Hüsnü Boztepe benimle ilgili sağda solda, “bu adam bilmem hangi örgüte üye, bilmem CHP üyesi “ gibi ifadeler kullanıyormuş. Benim ne olduğum Sayın Boztepe’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti’yle ilgili yazdıkları gerçeğini değiştirmez. Ayrıca Sayın Boztepe ile ilgili daha önce kaleme aldığım ve mahkemeye verdiğinde beraat ettiğim konuları sanıyorum gündeme taşımamı istemez… Bunlar gündeme gelirse oturduğu koltuğu bırakmak zorunda kalır…
Benden söylemesi…