AK Parti'de çare Ankara'da aranıyor!
AK Parti İl Başkanlığı’nda yaşanan sorunları yazmaya başladığımdan beri ilçelerdeki çeşitli teşkilat üyelerinden “Neden fotoğrafın büyük tarafına bakmıyorsunuz” soruları gelmişti.
Daha önce ilçe başkanlıklarında ciddi sıkıntıların olduğunu defalarca yazmıştım. Şimdi bir konuyu, net fotoğrafla sizinle paylaşmak istiyorum. Ancak; bu konuya gelmeden önce İl Yönetim Kurulu’nda özellikle yürütmede olan isimlerin ne kadar yetersiz olduğunu, siyasi birikimden ne kadar yoksun olduklarını sizinle paylaşmak istiyorum…
Özellikle AK Parti İl Başkanlığı’nda Teşkilat Başkanlığı yapan ismin ne kadar önemli olduğunu, siyasetin içinde olan herkes iyi biliyor… Bu nedenle kendisine gelen şikayetleri doğru tahlil edip ona göre hamlede bulunması gerekiyor.
Ancak; bugüne kadar özellikle Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun’dan böyle bir hamle görmedik. Zaten görme şansımız da yok. Özellikle teşkilatlardan, güçten yana kararlar verdiği yolunda şikayetler var.
Dün kaleme aldığım yazımda AK Parti il Başkan Yardımcısı Aykut Yenice’nin tabiri caizse kelleyi koltuğa alarak verdiği BESAŞ mücadelesinde, İl Başkanı Bülent Delican’ın tarafından nasıl yalnız bırakıldığını yazmıştım.
Şimdi aynı kaderi AK Parti Karşıyaka Meclis Üyesi Müslüm Karakeçili yaşıyor. Karakeçili, 26 Haziran 2014’te Twitter’dan yaptığı “İdris Bal’dan Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek. Dansöz İdris “ensonhaber” paylaşımı nedeniyle, AK Parti’den istifa eden AK Parti eski Kütahya Milletvekili İdris Bal’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakim karşısına çıktı.
Peki, bu davaya inanan Karakeçili’ye bu dönemde kim destek oldu.
İl Başkanı Bülent Delican mı'
Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun mu'
Yoksa İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu mu'
Teşkilatlara karşı sorumluğu olan bu isimlerden hiç biri… AK Parti’den istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakarete varan ifadeler kullanan İdris Bal ile ilgili verdiği kavgada yalnız bırakılan Meclis Üyesi Müslüm Karakeçili’nin suçu ne'
Davasının başında liderlik yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı savunmak mı'
Bu davada İl Başkanı’nın, kendi ifadesi ile “kendisini bu koltuğa oturtan” Cumhurbaşkanı için mahkemelik olan meclis üyesine sahip çıkması gerekmez m?
İl Başkanı nered?
Peki, bu davada İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu neden yok. Neden kendi meclis üyesine sahip çıkmıyor'
Neden yanında olmuyor'
Bu kavga sadece meclis üyesi Müslüm Karakeçili’nin m? Meclis üyesi AK Partili de, İl Başkanı, İlçe Başkanı AKP’li mi'
Bu davada yalnız bırakılan meclis üyesi Müslüm Karakeçili’nin isyan ederek AK Parti genel Merkez Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a anlattığı ve bu konuda Ataş’ın şaşkınlığını gizleyemediği öğrenildi.
Sayın Ataş’ı telefonla arayarak İzmir’den kendisine bu konu ile ilgili bir şikayet gelip gelmediğini sorduğumda “Tarafına meclis üyesinden böyle bir konu geldiği ve gerekeni yaptığını “ bana ifade etti.
Sayın Ataş’ın gereği ile ilgili ne yaptığını bilemem ama bu yaşanan olayda yalnız bırakılan meclis üyesinin vebali İl Başkanı ve İlçe Başkanındadır.
Burada meclis üyesinin inandığı dava içinde yalnız bırakılması AK Parti İzmir’in içinde bulunduğu durumun en net göstergesi…
Bu olay başka ilde yaşanmış olsaydı, kıyamet kopardı…
Şimdi dönelim vahim olaylardan bir tanesine. İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu’nun meclis toplantılarında Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’la girdiği tartışmalarda, siyasi birikimi açısından yeterli olmadığı, herkesin katıldığı bir eleştiri…
Zaten vekil olan Kerem Ali Sürekli’nin başarılı organizasyon gücünden sonra orada İlçe Başkanlığı yapmak zor. Ben Mertoğlu’nun bu konuda çok başarılı bir süreç geçirdiğini düşünmüyorum.
Neden mi'
Onu da şöyle özetlemek gerekiyor'
Meclis üyesi seçilen Banu Sayan meclis üyeliğinden ve partiden istifa etmişti.
Ardından Kadın Kolları Başkanı Ayşen Namlı başkanlık görevinden istifa etti. Aynı zamanda meclis üyesi olan Namlı daha sonra Ak Parti’den de istifa etti. İstifa gerekçesi ise iddialara göre İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu ve ilçe yönetiminin tutum ve davranışları…
Ve en son istifa ise Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Halil Elmas’ın, Menemen 2. Noteri kanalıyla başkan yardımcılığından ve yönetim kurulu üyeliğinde istifa etmesi…
Bu istifanın, üzerinde çok durulması gereken istifalardan biri olduğunu düşünüyorum… Çünkü; Seçim İşleri Başkanı olan Halil Elmas’ın Mavişehir mahallesinden mahalle temsilcisi olan Gülşen Gezi’nin, hem AK Parti hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yaptığı hakarete varan paylaşımları nedeniyle görevden alınmasını istediği ve bu konuyla ilgili hem ilçe Başkanı Abdullah Mertoğlu hem de Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun ile görüşme yaptığı, ancak mahalle temsilcisi ile ilgili hiçbir işlem yapılmamasından sonra, yaşananlara tepki göstererek istifa ettiği iddia ediliyor.
Hatta Halil Elmas’ın İl ve İlçe Başkanlığı’nda yaşadığı olumsuzlukların aşılamadığını, AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a anlattığı da edindiğim bilgiler arasında.
Yani anlayacağınız İzmir’de teşkilatların hali harap. Artık teşkilat üyeleri çareyi genel merkezde aramaya başlamışlar… Özellikle başta Karşıyaka İlçe ve diğer ilçe teşkilatlarının mercek altına alınması gerektiğini düşünüyorum…
Karşıyaka İlçe teşkilatlarında Kerem Ali Sürekli sonrası yaşanan çalkantılar medyada çok yer bulmamış olsa da aslında Karşıyaka açısından önemli kayıplar olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü medyaya yansıyan isimler sadece aktif görev alan isimler. Peki partiye küsüp gidenlerin sayısına baktığınızda AK Parti’nin Karşıyaka’da bir çöküş içinde olduğunu söyleyebiliriz.
Buna müdahale edecek olan İl yönetimi ve İlçe Başkanı bizim gibi seyretmekten başka bir şey yapmıyor…
Daha önce ilçe başkanlıklarında ciddi sıkıntıların olduğunu defalarca yazmıştım. Şimdi bir konuyu, net fotoğrafla sizinle paylaşmak istiyorum. Ancak; bu konuya gelmeden önce İl Yönetim Kurulu’nda özellikle yürütmede olan isimlerin ne kadar yetersiz olduğunu, siyasi birikimden ne kadar yoksun olduklarını sizinle paylaşmak istiyorum…
Özellikle AK Parti İl Başkanlığı’nda Teşkilat Başkanlığı yapan ismin ne kadar önemli olduğunu, siyasetin içinde olan herkes iyi biliyor… Bu nedenle kendisine gelen şikayetleri doğru tahlil edip ona göre hamlede bulunması gerekiyor.
Ancak; bugüne kadar özellikle Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun’dan böyle bir hamle görmedik. Zaten görme şansımız da yok. Özellikle teşkilatlardan, güçten yana kararlar verdiği yolunda şikayetler var.
Dün kaleme aldığım yazımda AK Parti il Başkan Yardımcısı Aykut Yenice’nin tabiri caizse kelleyi koltuğa alarak verdiği BESAŞ mücadelesinde, İl Başkanı Bülent Delican’ın tarafından nasıl yalnız bırakıldığını yazmıştım.
Şimdi aynı kaderi AK Parti Karşıyaka Meclis Üyesi Müslüm Karakeçili yaşıyor. Karakeçili, 26 Haziran 2014’te Twitter’dan yaptığı “İdris Bal’dan Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek. Dansöz İdris “ensonhaber” paylaşımı nedeniyle, AK Parti’den istifa eden AK Parti eski Kütahya Milletvekili İdris Bal’a hakaret ettiği gerekçesiyle hakim karşısına çıktı.
Peki, bu davaya inanan Karakeçili’ye bu dönemde kim destek oldu.
İl Başkanı Bülent Delican mı'
Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun mu'
Yoksa İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu mu'
Teşkilatlara karşı sorumluğu olan bu isimlerden hiç biri… AK Parti’den istifa ettikten sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakarete varan ifadeler kullanan İdris Bal ile ilgili verdiği kavgada yalnız bırakılan Meclis Üyesi Müslüm Karakeçili’nin suçu ne'
Davasının başında liderlik yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı savunmak mı'
Bu davada İl Başkanı’nın, kendi ifadesi ile “kendisini bu koltuğa oturtan” Cumhurbaşkanı için mahkemelik olan meclis üyesine sahip çıkması gerekmez m?
İl Başkanı nered?
Peki, bu davada İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu neden yok. Neden kendi meclis üyesine sahip çıkmıyor'
Neden yanında olmuyor'
Bu kavga sadece meclis üyesi Müslüm Karakeçili’nin m? Meclis üyesi AK Partili de, İl Başkanı, İlçe Başkanı AKP’li mi'
Bu davada yalnız bırakılan meclis üyesi Müslüm Karakeçili’nin isyan ederek AK Parti genel Merkez Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a anlattığı ve bu konuda Ataş’ın şaşkınlığını gizleyemediği öğrenildi.
Sayın Ataş’ı telefonla arayarak İzmir’den kendisine bu konu ile ilgili bir şikayet gelip gelmediğini sorduğumda “Tarafına meclis üyesinden böyle bir konu geldiği ve gerekeni yaptığını “ bana ifade etti.
Sayın Ataş’ın gereği ile ilgili ne yaptığını bilemem ama bu yaşanan olayda yalnız bırakılan meclis üyesinin vebali İl Başkanı ve İlçe Başkanındadır.
Burada meclis üyesinin inandığı dava içinde yalnız bırakılması AK Parti İzmir’in içinde bulunduğu durumun en net göstergesi…
Bu olay başka ilde yaşanmış olsaydı, kıyamet kopardı…
Şimdi dönelim vahim olaylardan bir tanesine. İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu’nun meclis toplantılarında Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar’la girdiği tartışmalarda, siyasi birikimi açısından yeterli olmadığı, herkesin katıldığı bir eleştiri…
Zaten vekil olan Kerem Ali Sürekli’nin başarılı organizasyon gücünden sonra orada İlçe Başkanlığı yapmak zor. Ben Mertoğlu’nun bu konuda çok başarılı bir süreç geçirdiğini düşünmüyorum.
Neden mi'
Onu da şöyle özetlemek gerekiyor'
Meclis üyesi seçilen Banu Sayan meclis üyeliğinden ve partiden istifa etmişti.
Ardından Kadın Kolları Başkanı Ayşen Namlı başkanlık görevinden istifa etti. Aynı zamanda meclis üyesi olan Namlı daha sonra Ak Parti’den de istifa etti. İstifa gerekçesi ise iddialara göre İlçe Başkanı Abdullah Mertoğlu ve ilçe yönetiminin tutum ve davranışları…
Ve en son istifa ise Seçim İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Halil Elmas’ın, Menemen 2. Noteri kanalıyla başkan yardımcılığından ve yönetim kurulu üyeliğinde istifa etmesi…
Bu istifanın, üzerinde çok durulması gereken istifalardan biri olduğunu düşünüyorum… Çünkü; Seçim İşleri Başkanı olan Halil Elmas’ın Mavişehir mahallesinden mahalle temsilcisi olan Gülşen Gezi’nin, hem AK Parti hem de Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yaptığı hakarete varan paylaşımları nedeniyle görevden alınmasını istediği ve bu konuyla ilgili hem ilçe Başkanı Abdullah Mertoğlu hem de Teşkilat Başkanı Abdurrahman Tosun ile görüşme yaptığı, ancak mahalle temsilcisi ile ilgili hiçbir işlem yapılmamasından sonra, yaşananlara tepki göstererek istifa ettiği iddia ediliyor.
Hatta Halil Elmas’ın İl ve İlçe Başkanlığı’nda yaşadığı olumsuzlukların aşılamadığını, AK Parti Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Ataş’a anlattığı da edindiğim bilgiler arasında.
Yani anlayacağınız İzmir’de teşkilatların hali harap. Artık teşkilat üyeleri çareyi genel merkezde aramaya başlamışlar… Özellikle başta Karşıyaka İlçe ve diğer ilçe teşkilatlarının mercek altına alınması gerektiğini düşünüyorum…
Karşıyaka İlçe teşkilatlarında Kerem Ali Sürekli sonrası yaşanan çalkantılar medyada çok yer bulmamış olsa da aslında Karşıyaka açısından önemli kayıplar olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü medyaya yansıyan isimler sadece aktif görev alan isimler. Peki partiye küsüp gidenlerin sayısına baktığınızda AK Parti’nin Karşıyaka’da bir çöküş içinde olduğunu söyleyebiliriz.
Buna müdahale edecek olan İl yönetimi ve İlçe Başkanı bizim gibi seyretmekten başka bir şey yapmıyor…