Dolar 32,4375
%-0.15
Euro 34,7411
%-0.66
Altın 2.441,870
%0.23
Bist-100 9.916,00
%2.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

CHP'de Ali-Cengiz oyunları!

Son günlerde Bayraklı'da gündeme gelen “KAÇAK” düğün salonu epeyce gündemi meşgul etti...

Etti etmesine ancak; CHP'yi karıştırmaya yetti.

Şimdi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerinin hemen ardından toplanan Parti Meclisi’nde koalisyon görüşmelerinde izlenecek ilkeleri açıklamış ve bu görüşü kamuoyunda büyük destek görmüştü.

Koalisyonun hangi partiler tarafından kurulacağından çok, hangi ilkeler üzerinde inşa edileceğinin önemli olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, 14 ilkeyi açıklamış ve ilk iki çok önemsenmişti.

Neydi bunlar...

1. Hukukun üstünlüğü...

2.Siyasi Ahlak Yasası...

Kamuoyu tarafından en fazla önem gören bu iki madde aslında siyasetin temel taşı olarak göreceğimiz önemli kavramlardan…

Peki “KAÇAK” düğün salonun yıkımı ile başlayan süreçte CHP ne yaptı' Süreci kendi içinde büyük bir krizle yönetti...

Özellikle CHP Genel Sekreteri Kamil Okyay Sındır ile İl Başkanlığında oturan ve bu işten siyasi çıkar elde etmek isteyen bazı isimler süreci kötü yönetti...

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı 14 ilke arasında yer alan hukukun üstünlüğü ve ahlak yasası kavramının dışına çıkılarak kendi kuralları içinde süreçten siyasi rant elde etmek için yapılanları sizinle paylaşmak istiyorum...

Hem Genel Sekreter hem de il yöneticilerinin yaptığı hukuksuz ve ahlak kurallarını aşan tekliflerini sizinle paylaşmak istiyorum...

Kaçak” düğün salonunun yıkıldığı gün CHP İzmir İl Başkanlığında gerçekleştirilen İlçe Başkanları toplantısına katılan Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır'ın dile getirdiği “Belediye başkanını telefonla aradım, mesaj attım dönmedi parti suçu işledi” sözleri kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı.

Peki; Kamil Okyay Sındır attığı mesajda belediye başkanına ne demişti. Başkan Karabağ'ın yakın kurmaylarına ifade ettiği şekliyle sizinle paylaşmak istiyorum. Mesajda Başkan Karabağ'a “Sayın Başkan Vali Beyle görüştüm, bana belediye başkanı ile görüşün makinalar bozuldu diye bir tutanak tutsun bu tutanağı Kaymakam ve ilçe emniyet müdürüne imzalattırsın yıkımı bu şekilde durduralım” diyerek mesaj attığı ve o saatlerde ameliyattan çıkan Başkan Karabağ'a hastane odasında yardımcılarının ilettiği iddia edildi.

Eğer bu iddialar doğruysa CHP'nin iki numaralı koltuğuna oturan ve Profesör unvanı olan bir kişinin hele hele belediye başkanlığı yapmış bir ismin kendi belediye başkanına böyle hukuksuz bir teklif yapması ne kadar doğrudur… “Hukukun en ateşli savunuculuğunu” yapan CHP'nin iki numarası acaba bu durumu nasıl açıklayacaktır.

CHP’nin bundan sonra yapacağı yargı ve hukukla ilgili açıklamalar ne kadar inandırıcı olacaktır.

CHP Genel Sekreteri bunu yaparken diğer taraftan ise,  Bazı İl Başkan Yardımcılarının Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper’e yaptıkları teklifle, Alevi toplumuna karşı ne kadar samimiyetsiz olduklarını ortaya koyuyor.

“KAÇAK” düğün salonu yıkıldıktan sonra Alevi derneğini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ileten İl Başkan Yardımcısı Okan Karlıdağ'ın ziyareti “Biz hata yaptık sizden özür dileriz” anlamına geldi. Sanki “Kaçak” düğün salonunu yıkan AK Partili bir belediye başkanı ve bunun üzerine CHP'nin İl Başkan Yardımcısı giderek siyaset yapıyor.

Siyaset yapıyor yapmasına acaba ne kadar samimiler...

Okan Karlıdağ Cemevi ziyaretinde İlçe Başkanı Cemalettin Alper'e yaptıkları tekliften bahsetti mi acaba...

Neydi o teklif...

İl Başkan Yardımcıları Okan Karlıdağ, Ednan Arslan, Serpil Yıldırım ve Esin Doğan CHP Bayraklı İlçe Başkanı Cemalettin Alper ile bir araya gelerek yapılanların yanlış olduğunu ve bununla ilgili görüşlerini dile getirmişler.  Ardından İl Başkan Yardımcısı Ednan Arslan'ın İlçe Başkanı Alper'e “Bu yaşananlar kabul edilemez Belediye Başkanı Hasan Karabağ yanlış yaptı. Gel sen istifa et bu konuda tepkini koymuş olursun, biz de senin istifanı kabul etmeyeceğiz. Bu şekilde partinin bu olaya tepki gösterdiğini ortaya koyarız” diyerek yaptığı çirkin teklif kulislerde konuşuluyor...

Bu çirkin teklif üzerine İlçe Başkanı Alper'in ise, ”Benim belediye başkanım yasanın emrini yerine getirdi. Yanlış bir şey yok, dolayısıyla istifayı gerektirecek bir durum da yok. Neden istifa edeyim. Belediye başkanımım arkasındayım sonuna kadar” diyerek teklifi reddettiği iddia ediliyor...

Şimdi bir tarafta belediye başkanına hukukun gereğini yerine getirme diyen Genel Sekreter diğer tarafta ise Alevi toplumuna şirin görünmek ve kandırmak için böyle “Ali-Cengiz” oyunlarına baş vuran CHP'nin İl yöneticileri...

Bundan sonra “Hukukun üstünlüğü ve Siyasi Ahlak Yasası” gibi kavramlardan nasıl bahsedileceği ve bu konuda ne kadar inandırıcı olunacağını çok merak ediyorum...

AK Parti'nin İzmir'de yarattığı siyasi algı karşısında “ALİ-CENGİZ” oyunlarıyla kendi partileri içinde yarattıkları “suni gündemle” kendilerine muhalif olduğu isimleri yıpratmak ve intikam almak için çevirdikleri dolaplar sorgulanmalı… Öte yandan CHP'de bu koltukta oturanların varlığını da sorgulamaları gerekiyor...

Şimdi bırakın Alevi vatandaşların CHP'ye inanmalarını İzmirli böyle bir ruh hali içinde olan CHP'nin yöneticilerine nasıl inanacak... “Kaçak” düğün salonu yıkımı sanki “CEMEVİ” yıkılıyor algısı yaratan ve bu işi alıp başka mecralara taşıyan isimler  CHP’nin bu işlerden göreceği zararın hesabını nasıl verecekler çok merak ediyorum...

Oysa yine aynı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, gelen şikâyetler üzerine İzmir’in önemli siyasetçilerinden hem de Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönem de Alaattin Yüksel’in işyerindeki kaçak olan bazı bölümlerini yıkmadı mı'

O zaman neden bir yaygara koparılmadı…

O zaman Alaattin Yüksel MYK'da olduğu dönem de MYK toplantısında şunları söylese ne kadar doğru olurdu “bu adam CHP düşmanı benim işyerime belediye ekiplerini yollayarak yıkım yaptı. CHP Genel Başkan Yardımcısıyım bana bu yapılır m? Yasa ne derse desin” ben anlamam deseydi doğru olur muyd? Olmazdı Yüksel ne yaptı yasaya saygı gösterdi ve bu konuyu hiç dillendirmedi.

İşte bu örnekten anlaşılacağı gibi o koltuklar kriz çıkarmak değil, krizleri yönetmek için var... 

SON SÖZ; Bir tarafta kanunun verdiği emirleri yerine getiren CHP'li bir belediye başkanı diğer tarafta ise, kanunları yerine getirmemesi için her türlü filme başvuran bir Genel Sekreter ve İl Başkan Yardımcıları... Bu olayla suni gündem yaratarak Bayraklı'da Belediye Başkanı ve kendi partilerinin yıpranmasına çaba gösteren bu isimler için CHP'nin üst kademesi nasıl bir tavır içinde olacak bende çok merak ediyorum...