Dolar 34,6088
%0.19
Euro 36,3563
%0.97
Altın 2.968,560
%-1.23
Bist-100 9.631,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'İktidarla çözüm süreci neticelenmez silahsız kuvvetlerin devreye girmesi lazım'

'İktidarla çözüm süreci neticelenmez silahsız kuvvetlerin devreye girmesi lazım'

Başbakan Başdanışmanı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin sadece iktidarın attığı adımlarla neticeye ulaşmasının mümkün olmadığını belirterek, silahsız kuvvetlerin de devreye girmesi gerektiğini söyledi.AK Parti Batman İl...

  • Ege Postası
  • 10.05.2013 - 17:46
Başbakan Başdanışmanı Doç. Dr. Yalçın Akdoğan, çözüm sürecinin sadece iktidarın attığı adımlarla neticeye ulaşmasının mümkün olmadığını belirterek, silahsız kuvvetlerin de devreye girmesi gerektiğini söyledi.

AK Parti Batman İl Teşkilatı'nın düzenlediği Siyaset Akademisi eğitim programında konuşan Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Başdanışmanı Yalçın Akdoğan, Türkiye'nin tarihi bir dönemeçten geçtiğini belirtti. Akdoğan, sürecin sadece on binlerce insanın yaşamını yitirdiği, ülkeye millete bedeller ödetmiş bir sorunun kanlı ve acılı bir sorunun geride kalması anlamı taşıdığını belirterek, bu gayretin aynı zamanda büyük Türkiye idealine ve yeni demokrasi hedeflerine ulaşılması açısından da büyük önem arz ettiğini vurguladı.

Çözüm sürecinin terörün son bulması kadar Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması, demokrasi başta olmak üzere bütün standartların yükselmesi açısından da önemli olduğuna vurgu yapan Akdoğan konuşmasında şunları dile getirdi: "Tabi önümüzde bir sorunlar kümesi var. AK Parti iktidarı ilk günden itibaren sorunlar kümesini çözmeye çalışıyor. Kabaca bakarsak AK Parti'nin ilk iktidar döneminde ne vardı. Yatakta can çekişen bir hasta vardı. İlk dönemin ruhu bu can çekişen hastayı ayağa kaldırmak ve hayata döndürmek üzerine kuruluydu. Güven ve istikrarı bozulan ekonomik istikrarı tesis etmek Türkiye'yi canlandırmak ve ayağı kaldırmaktı. AK Parti'nin ikinci dönemi karanlık güç odaklarına karşı vesayetçi odaklara karşı bir mücadele dönemiydi. Yani iktidarı milletin iradesini gasp eden iktidara ortak olmaya çalışan karanlık bir takım odakları ve vesayetçi anlayışı tasviye etme bunları geriletme süreciydi. İşte bu süreçte Türkiye ciddi siyasi normalleşmeler yaşadı. 22 Temmuz seçimleri ve 12 Eylül referandumu Türkiye'de aslında demokratik bir devrimdi. Bu demokratik devrimin ardından Türkiye daha büyük hedeflere odaklandı. AK Parti'nin üçüncü döneminde kritik bazı sorunlarımız var. Geçmişten devraldığımız. Bunların üzerine cesaretle gittik. Bugün bir süreç yaşıyorsak bu sürece kolay gelinmedi."

SÜREKLİ ÖÇ VE İNTİKAM DUYGUSUYLA HAREKET EDERSEK GEÇMİŞİMİZİ KAYBETTİK GELECEĞİMİZİ DE KAYBEDERİZ

Terör sorununun Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşmasına engel olduğunu ve bu ayak bağından artık kurtulmak gerektiğine dikkat çeken Akdoğan konuşmasında şunları dile getirdi: ""Bu sorun Türkiye için bir ayak bağı toplumsal barışımızı iç huzurumuzu tehdit ediyor. Türkiye'nin bölgesel etkinliğini tehdit ediyor, zayıflatıyor. Bu ayak bağından artık kurtulmamız gerek. İşte bu sürece sadece belli bir kesimin bir takım haklar elde etmesi veya yaşanan kanlı bir sürecin son bulması açısından bakmayalım. Daha genel perspektif, demokrasi inşası bakımından bakmak durumundayız.
Bu sorun bir takım toplumsal tramvalar üretti. Sosyal sorunlar oldu. Acı çeken kesimler birbirlerine farklı bir şekilde bakmaya başladı. Bu aynı zamanda toplumsal bir restorasyon gerektiriyor. Bir helalleşme temiz bir sayfa açmak gerekiyor. Geçmişin yanlışlarını sorgulayalım hesaplaşalım bunları görmezden gelelim, yok sayalım, anlamında bir helalleşme demiyorum. Ama sürekli öç ve intikam duygusuyla hareket edersek geçmişimizi kaybettik, geleceğimizi de kaybederiz. Karanlık geçmişin içine geleceğimizi de çekmiş oluruz."

BU SÜREÇTE GERİ ADIM ATAN KAYBEDER

Bu süreçte çark eden kaybedeceğini anlatan Akdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Geri adım atan kaybeder. Toplumda büyük bir umut var büyük bir direnç üretiyor. Bir kısım sabotajlar sürece zarar verecek olaylar bu süreçte oldu ama bu toplumsal direnç ve umut bunları devre dışı bıraktı. Bundan sonra da bu süreçten memnun olmayan bir takım kesimler olacaktır. Bunlara karşı da teyakkuz olmak durumundayız. Ama baktığımız da Kandil'den yapılan açıklamalarda ve Kandil'in pozisyonundan Öcalan'ın çağrısının bütün olarak arkasında durduklarını görüyoruz. Bu ne kadar devam eder bilmiyoruz. Bu şekilde örgüt içerisinden bir kanat farklı bir hareket yapmadığı sürece burada dış dinamiklerin bu süreci doğrudan tahrip etmesi, zarar vermesi çok mümkün görünmüyor."

HEPİMİZE BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

Artık silahsız kuvvetlerin devrede olması gerektiğini anlatan Akdoğan sözlerini şöyle tamamladı: "Bu hepimize çok şey düşüyor demek. Sivil toplum örgütlerimiz çok büyük görevler düşüyor. Teşkilatlarımıza büyük görevler düşüyor. Kanaat önderlerine, cemaatlere büyük önem düşüyor. İşte bu büyük toplumsal restorasyonu sağlamak kardeşliğimizi pekiştirmek için burada hepimize büyük görev düşüyor. Bu süreç sadece iktidarın attığı adımlarla neticeye ulaşamaz. Hep birlikte çalışmazsak bütün toplum kesimleri bu süreçte gerekenleri yapmazsak o zaman elde edeceğimiz fayda daha az olur.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.