"Milletvekillerini imtiyazlı bir sınıf haline getirme çabası ayıptır"
Hak-Par Genel Başkanı Kemal Burkay, milletvekillerini imtiyazlı bir sınıf haline getirme çabasının ayıp olduğunu belirterek, yasanın geri çekilmesini istedi. Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Burkay, herhangi bir konuda bir araya gelemeyen...
- Ege Postası
- 10.05.2013 - 15:16
Konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapan Burkay, herhangi bir konuda bir araya gelemeyen Parlamento'daki partilerin bir kez daha şaşırttığını ve kendilerine bir dizi yeni imtiyaz tanıyan bir kanun teklifinde anlaştıklarını ifade etti. "Halihazırda milletvekili olanların yanı sıra eski milletvekilleri de (ki sayıları 3000 kadar), hatta onların 10 bin kadar yakını da diplomatik pasaport alabilecek. Milletvekilleri protokolde, diğer yurttaşlara göre önde olacaklar. Trafikte geçiş üstünlüğüne sahip olacaklar ve kuralları ihlal halinde kendilerine ceza verilmeyecek." diyen Burkay, milletvekillerine zaten tanınmış olan dokunulmazlık zırhı nedeniyle şimdiye kadar onları adi suçlardan bile yargılamanın mümkün olmadığını vurguladı.
Şimdi buna yeni ve "kıyak" bir dizi imtiyaz eklendiğini anlatan Burkay, şöyle devam etti: "Geçmişte de siyasi partiler milletvekili maaşlarını yükseltmek için işbirliği yapmış ve yasaları yıldırım hızıyla meclisten geçirmişlerdi. Bu kez de anlaşılan öyle olacak. Halkın vekili olan milletvekillerinin ve yakınlarının bu türden akıl almaz imtiyazlara sahip olmaları için hiçbir neden yok. Bu eşitsiz ve haksız bir uygulamadır, kendilerine verilmiş yasa çıkarma yetkisini kötüye kullanmadır. Bu yasa önerisi geri çekilmelidir. Milletvekillerine ve bürokrasiye özel bir koruma zırhı tanınmamalı, dokunulmazlık kaldırılmalı, onlar da herhangi bir suç işleme durumunda vatandaşlarla eşit uygulamaya tabi olmalıdırlar. Düşüncesini kürsüde veya kürsü dışında açıklamaksa zaten, hem milletvekilleri, hem de tüm yurttaşlar için suç olmaktan çıkarılmalıdır. Parlamento'dan beklenen, sorunların çözümüne elverir demokratik ve çağdaş bir anayasa yapmak, yasal sistemi demokratize etmek, hak ve özgürlüklerin sınırlarını genişletmektir. Farklı siyasi partilerden milletvekilleri bunun için el ele vermeliler. Bunu yapmayıp kendilerini imtiyazlı bir sınıf haline getirerek halktan ayırma çabası ayıptır ve buna hakları yoktur. Hak ve Özgürlükler Partisi olarak bu tutumu ve yeni yasa önerisini protesto ediyor, yurttaşları buna tepki göstermeye çağırıyoruz."
"HATİCE YAŞAR'IN SİLAHLI ÖRGÜTLE İLİŞKİSİ YOK"
Burkay, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin eski danışmanlarından Hatice Yaşar'ın Ankara'da tutuklanmasına da tepki gösterdi. Yaşar'ın bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istedi. Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 10. maddesine göre silahlı örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandığını belirten Burkay, "Oysa 12 Eylül öncesi yurt içinde legal olarak yayınlanan bir derginin, Rızgari'nin yazı işleri müdürü olan Hatice Yaşar'ın yıllardır Avrupa'da yaşadığı, daha sonra da bir süre Güney Kürdistan'da KYB bölgesinde kaldığı, herhangi bir silahlı örgütle ilişkisinin olmadığı biliniyor. Bu nedenle söz konusu tutuklama ve kamuoyuna yansıyan suçlama, Hatice Yaşar'ı tanıyanlar bakımından haklı olarak şaşırtıcı bulundu. Dileğimiz o ki Hatice Yaşar bir an önce özgürlüğüne kavuşsun ve bu tür tutuklamalar, ülkeye dönüş yapmak isteyen insanların önünde bir engele dönüşmesin." dedi.
Yorum Yazın