Dolar 34,6904
%0.26
Euro 36,7503
%0.37
Altın 2.961,830
%0.92
Bist-100 9.652,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Dikili'de Özgüven aday adaylığını ilan etti!

Dikili'de Özgüven aday adaylığını ilan etti!

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven yoğun sağanak yağışa rağmen kalabalığın desteğiyle aday adaylığını açıkladı.

  • Ege Postası
  • 07.12.2013 - 18:07
İZMİR - Hakkında açılan 2 dava nedeniyle, idari tedbir amaçlı görevden uzaklaştırılan ancak Danıştay 8'inci Daire Başkanlığı'nın kararıyla göreve dönüş ve aday olma konusunda önünde pürüz kalmayan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven yoğun sağanak yağışa rağmen kalabalığın desteğiyle aday adaylığını açıkladı.

Dikili Atatürk Meydanı'nda meşaleler ve "Dikili'nin mimarı Osman Özgüven'' sloganlarıyla karşılanan Başkan Özgüven halkın büyük desteğiyle kürsüdeki yerini alırken, açıklamaya CHP Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Altan İnanç, Konak Belediye Başkan aday adayı Murat Bakan, Güzelbahçe Belediye Başkan aday adayı Mustafa Gürkan, Dikili Belediyesi Meclis Üyeleri Jeotermal A.Ş Başkanı Hüseyin Çelik, Kent Konseyi Başkanı Erdoğan Doğan ile aynı davadan ceza alan Meclis Üyeleri ve Belediye çalışanları ile çok sayıda Dikilili, yağmura aldırış etmeden Atatürk Meydanı'nda toplandı.

Şemsiyeler altında gerçekleşen aday adaylığı açıklamasında ilk konuşmayı 5 ay boyunca hapiste kalan belediye çalışanlarından Halil İbrahim Tanık yaptı. Tanık konuşmasında; ''Hizmet etmek için attığımız imzalardan mağdur edildik. Bütün ailemle birlikte çok sıkıntı çektik. Bizlere bu mağduriyeti yaşattılar, hatta arkadaşımızın bir tanesinin annesi vefat etti. Kısacası amacımız sadece Dikili halkına hizmet etmekti. Biz bu sıkıntıları çektiğimiz için hakkımız Dikili halkına helal olsun. Bize bu sıkıntıları çektirenleri asla affetmeyeceğiz. Başkanımızla omuz omuza yürümeye devam edeceğiz'' ifadeleriyle süreçte yaşadıkları mağduriyeti özetledi. CHP Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener ise; "Biliyorsunuz ki sosyal belediyecilik konusunda Türkiye'ye mal olmuş belediye başkanımız var. Buna da diğer adaylar gibi, Sevgili Osman ağabeyime, Osman Başkanıma başarılar diliyorum'' diye konuştu.

KÖTÜLÜKLERİ ALT EDEREK GELİYORUZ

Çıkarılan dedikodulara rağmen dimdik ayakta ve tekrar aday olduğunu ifade ederek konuşmasına başlayan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, "Kötülükleri alt ederek daha güçlü geliyoruz. Kim ne derse desin, içeri girecekmiş, suçu varmış, aday olamazmış, işte adayım. Dedikodularla işimiz olmaz, gerçeklerle işimiz var. Biz sosyal belediyeciliği tüm dünyaya duyurduk. Avrupa'nın her yerinde bir Dikili var diyorlar. Biz tekrar gerçek bir sosyal belediyeciliği uygulamak için aranıza geliyoruz. Daha güçlü daha bilenmiş daha iyi öğrenmiş, eskiden ders çıkarmış olarak geliyoruz'' diye konuştu. Göreve dönme ve yeniden aday olmanın önünde hukuksal hiç bir engel kalmadığını hatırlatan Özgüven; "Haksız, yaşanılmaması gereken bir süreci geride bıraktık. Şimdi ülkemizin geleceği ve halkımız için çok önemli olan önümüzdeki sürece bakılması gerekiyor.

Tüm Türkiye de ve Dikilide sahici, temel ve ilkesel olmayan ayrılık ve kırgınlıkları geride bırakmanın, 'Kötülüklere ve Haksızlıklara' karşı güçlerimizi birleştirmenin zamanlarıdır. Dikili'de adaletsiz ve haksızlıklarla, belirsizliklerle dolu bir yıl yaşandı. İşlemediğimiz, üstümüze yapıştırılmaya çalışılan 'suç'tan dolayı bir süre arkadaşlarımız cezaevinde, ben yurtdışında tutsak kaldık. Yeni yasa değişikleri sonrasında kısmen de olsa, tatmin edici olmasa da, sokağa, özgürlüklerimize kavuştuk, eski yaşamlarımıza döndük. Anayasa mahkemesi aşaması sürüyor. Esas beklentimiz, Kötülükler ve Kirlilikler cephesinin, iktidar güçlerinin desteğini de alarak üzerimize yapıştırmaya çalıştığı lekelerden tümüyle arınmaktır. Er ya da geç bu da olacaktır. Yüreği kirlenmemiş herkes biliyor ki, bizim yargılanmamız ve ceza almamız siyasal bir linç olayıdır. Ancak hak yanlısı hukuk adamlarının desteği ile de siyasal mücadelemizin önündeki engeller aşılmıştır'' dedi.

GEZİ RUHUNU HAKİM KILMALIYIZ

Gezi ruhunu hakim kılmanın görev olması gerektiğini vurgulayan Başkan Özgüven şunları kaydetti; "Yerel seçimler öncesini emek, demokrasi ve özgürlük yanlısı platformlar oluşturmak ve bu platformlarda 'Taksim gezi Direnişi Ruhu'nu hakim kılmak bizler için görev olmalıdır. Bu süreçte demokrasinin doğal bir sonucu olarak aday adaylıkları yaşanacak ve sonuçta başarımızın çıkarlarına en uygun yöntemle belirlenen adayımızla birlikte seçimlere katılacağız'' dedi.


Özgüven, 'Bir göreve özgürce talip olmak ve bunun için mücadele etmek demokratik anlayışlarımızın doğal bir sonucu olarak görülmelidir. Hiç kimse kendinde, herhangi bir arkadaşımızın aday adaylığını bireysellik temelinde reddetmek hakkını görmemelidir. Diğer yandan ise hiç kimse, politik anlayış ve programları eleştirme hakkının önünde durmamalıdır. Partimizdeki canlılığı bir zenginlik olarak görüyor ve herhangi bir göreve talip olsun ya da olmasın tüm arkadaşlarımızın temiz ve ilkeli bir yarışma dönemi yaşamaları gerektiğini düşünüyorum. Tartışmalarımızı, yarışmamızı bireysellikten uzak tutmalı, kişiselliklerden kaçınmalıyız. Yaşadığımız sürecin özellikleri beni yeniden aday olmaya zorunlu kıldı. Şimdi diğer arkadaşlarım gibi ben de aday adayı olduğumu belirtmek istiyorum. Yarışmamızı Parti programımız ve politik duruşlarımız temelinde yürütmeliyiz. Ve sonuçta adayımız belirlendikten sonra, ikircimsiz, yarışmayı geride bırakarak, seçilen arkadaşımızla birlikte başarıya yürümeliyiz. Partimiz yeniden adaylığımı uygun görürse, öncelikle her anlamda şu ya da bu nedene dayalı eksiklik ve zaaflardan kurtulma çabası içinde olacağım. Toplumsal Belediyecilik ilkelerimiz olarak yaygınlaştırma ve uygulama uğraşı verdiğimiz 10 şartımızı yaşama geçirme mücadelemize devam edeceğiz… Partimize gönül veren herkesle, emekten yana, barıştan yana, özgürlükçü herkesle birlikte yürümeye devam edeceğiz' dedi.

Başkan Özgüven demokratik-halkçı yerel yönetim için 10 şartını şöyle sıraladı:

1-AMAÇ İNSANDIR-İNSAN MERKEZDIR

Her tür üretim ve çabanın amacı, başta insan olmak üzere, tüm yaşamın özgür ve sağlıklı bir bicimde örgütlenmesi ve devamı olmalıdır. Servet, para, şaşalı koltuklar, kariyerler ve lüks yasamlar sağlıklı ve özgür insan, sürdürülebilir bir çevre amacının önüne geçemez, geçmemelidir.

2-YOKSUL VE EZİLEN KESİMLERE ÖNCELİK


En basta işçiler-issizler olmak üzere, tüm çalışanlar, köylüler, yoksullar, küçük esnaf, zanaatkar ve sanayicilerin ihtiyaç ve talepleri elbette kentin uzun vadeli çıkarlarına ters düşmeden ama öncelikli olarak değerlendirilmelidir. Bütçenin ve diğer olanakların elverdiği ölçülerde ekonomik olarak zayıf kesimler, Geçim yardımı, kira yardımı vb yollarla desteklenmelidir. Destek ve dayanışma Onur kırıcı ve sadaka biçimlerinden çıkarılmalı, vergilerimizden karşılanan bir kamusal hak olarak gerçek anlamına kavuşturulmalıdır. Bu yaklaşımın insani ve adaletli olduğu duygusu yaygınlaştırılmalı, benimsetilmelidir.

3-EMEĞE- SOSYAL ADALETE SAYGI

Emeğe ve sosyal adalete saygılı olmak, bu alanda aktif bir politik çizgi oluşturmak ve uygulamak sosyal belediyecilik anlayışının önemli bir ilkesidir. Bu anlamda belediye yönetimleri, gerekiyorsa olanaklarının sınırlarını zorlama pahasına, öncelikli olarak kendi içinde örnek olmalıdır.

4-BESLENME-BARINMA-EGITIM-SAĞLIK-KOLLEKTIF ULAŞIM

5-KENTİN VE KENT İNSANININ HER SORUNU YEREL YÖNETİMİN DE SORUNUDUR, DOĞASIYLA, YOLU, SUYU, HAVASI, YEŞİLİ, İMARI VE GÜZELLİKLERİYLE TEMİZ-SAKİN-UCUZ BİR KENT HEDEF

Belediyelerin ilgi alanına giren yasam alanları her nedense hep daraltılır, sınırlandırılır. Bu anlayışın sürmesi için çaba gösterenler elbette var ve güçlüler de. Sosyal belediyecilik anlayışı bu sınırların aşılmasını hedefler. Belediyenin yönetmekle sorumlu olduğu tüm coğrafik alanda yasamla bağlı her sorun Belediyeyi ilgilendirmelidir.

6-DOĞAYA-ÇEVREYE VE TÜM CANLILARA SAYGI

İnsani merkeze koyan bir anlayışın önemli ilkelerinden biri çevreyi-doğayı ve diğer canlıları korumak olmalıdır. Kaliteli ve insanca yaşamın önemli unsurlarından biri çevremize verilen değerdir. Bu açıdan belediyeler çevrenin ve diğer canlıların korunmasına ilişkin çalışmaları öncelikleri arasına almalıdırlar. Doğaya çevreye tüm canlılara saygı, insana olan saygıyla bağlıdır.

7-RÜŞVETİN-KAYIRMACILIĞIN-YOLSUZLUĞUN OLMADIĞI, EŞİTLİKÇİ-ÖZGÜRLÜKÇÜ-DEMOKRATİK-KATILIMCI, AÇIK-DURUST-TEMİZ YÖNETİM


Geçmişten günümüze rüşvet kayırmacılık ve yolsuzluklar hep bizi rahatsız etmiştir. Bir tur bitirilemeyen ve yaşanılan toplumsal düzenle bağlı olduğunu düşündüğümüz, mücadele edilmesi gereken bu olaylar ve sonuçları vicdanlarımızı yaralamış, bizleri çaresiz kılmıştır. Rüşvetin, kayırmacılığın ve yolsuzlukların yarattığı sonuçlar zaten yeterli olmayan kimi olanakların haksız kullanımına neden olmuştur. Savunulması, hoş görülmesi mümkün olmayan bu gibi kavramların hayat bulmasına müsait altyapıların varlığı yadsınamaz. Ancak bu sonuçların kader olmadığı da bilinmelidir. Açık dürüst ve temiz bir yönetimin bu konularda vereceği mücadele rüşveti, kayırmacılığı ve yolsuzlukları ortadan kaldırabilir. Sosyal belediye bunu hedeflemeli, Eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, katılımcı bir belediye yönetimi oluşturmalıdır.

8-HİZMETTE EŞİTLİK… BARIŞ İÇİNDE FARKLILIKLARIMIZLA BİR ARADA YAŞAMA ORTAMI SAĞLANMASINA KATKI


Sosyal belediye her tur hizmetinde eşitlik sağlamalıdır. Hizmeti satın almada zorlanan, zayıf olan söz konusu hizmetten yoksun kalmamalıdır. Su ya da bu görüş ve inanışlara sahip olmak, yönetimlere yakinlik ya da uzaklık gibi özellikler hizmeti asla etkilememelidir. Kentte yaşayan her insan inancına etnik kimliğine cinsiyetine bakılmaksızın hizmetin eşit hakli öznesi olarak görülmelidir. Farklılıklar zengin bir birliğin temelini oluşturmalıdır. Sosyal belediye, farklılıklarımızla ve yan yana güvenli bir yasama ortamı oluşturulmasına her tur olanak ve araçla katkı koyma çabası içinde olmalıdır.

9-ÇOCUKLAR-GENÇLER-KADINLAR –YASLILAR ve EMEKLILER HER ALANDA OLUMLU AYRIMCILIĞA TABİ OLMALIDIRLAR


Esas olan yasalarla ve uygulamalarla söz konusu kesimlerin toplumsal yapıda hayatin her alanı ve anında eşit konumlarda olmalarını sağlamaktır. Ne var ki en azından görünür zamanlarda bunun sağlanması olası görünmüyor. İşte bu süreçlerde bu kesimlere "olumlu ayrımcılık" tanımak, uygulamak eşitlik anlayışının bir tamamlayıcısı işlevi görebilir.

10-ENGELLİLERİMİZİ SOSYAL-GÜNDELİK YAŞAMA KATMAK İNSANLIK GÖREVİDİR


Engelliler ve yaşlılar özel uygulamalarla toplumsal hayata katılacaktır. Hedef gündelik yasamda eşit konumlarda yer almalarını sağlayıcı destekler yaratmak olmalıdır.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.