Güler: Eli sopalı siviller…
İzmir’de gerçekleştirilen gösteriler sırasında, eli sopalı kişiler tarafından yurttaşlara yapılan saldırılar İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler tarafından Meclis gündemine taşındı.
- Ege Postası
- 04.06.2013 - 13:27
Güler önergesinde; “Eli sopalı sivil grupların göstericilere taş atarak panik ve kargaşa başlattığını, ardından üniformalı polislerin gaz, su, cop saldırılarıyla dayak ve gözaltı uygulamaları yaşanmıştır. Sopalı siviller sokak girişlerini tutmuş, buradan geçen kişileri küfür ve sopa saldırısıyla darp etmiştir” dedi.
“Ülkemizin siyasal ve toplumsal tarihinde, daha şimdiden ayrıcalıklı bir yer edinmiştir!”
İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği önergedeGüler, yurt genelinde olduğu gibi İzmir’de de yurttaşların büyük bir sorumluluk ve duyarlılık içinde hareket ettiğini ifade etti. Taksim Gezi Parkı’nda yeşil alanın yok edilmesi ve ağaçların kesilmesinin protesto edilmesi gösterilerinin, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında en temel insan hakkı olduğunu belirten Güler, “yurttaşların büyük bir sorumluluk ve duyarlılıkla gerçekleştirdiği toplantılar,ülkemizin siyasal ve toplumsal tarihinde, daha şimdiden ayrıcalıklı bir yer edinmiştir” dedi.
Güler İzmir’de yaşanan olaylara ilişkin olarak yaptığı açıklamada; “Halkın bugünkü ve gelecekte sahip olmak istediği yaşam ve yönetim tercihlerini dile getirdiği bu toplantılarda, emniyet güçlerihalkın üzerine amansız ve orantısız saldırılar gerçekleştirmiştir. Bir hafta boyunca sergilenen devlet şiddeti, yönetim sistemimizin tarihine kin, öç ve linç uygulamaları olarak, kara bir leke olarak geçmiştir” dedi.
“Eli sopalı sivillerin varlığı belgelenmiş durumdadır!”
İzmir’de düzenlenen toplantılarda, üniformalı polislerin ellerinde sopa ve demir borular olan sivillerle birlikte hareket ettiklerinin görüldüğünü dile getiren Güler, “ Özellikle havanın kararmasıyla birlikte, 1 Haziran 2013 günü akşamından itibaren ortaya çıkan eli sopalı sivillerin varlığı, halk tarafından gizlice çekilen video ve fotoğraflarla belgelenmiş durumdadır. Eli sopalı sivil gruplar göstericilere taş atarak panik ve kargaşa başlatmış, ardından üniformalı polislerin gaz, su, cop saldırılarıyla dayak ve gözaltı uygulamaları yaşanmıştır. Sopalı siviller sokak girişlerini tutmuş, buradan geçen kişileri küfür ve sopa saldırısıyla darp etmiştir.Söz konusu sivil grubun üniformalı polis grubu ve çevik kuvvet ekipleriyle eşgüdümlü hareket ettiği, görsel araçlarla belgelenmiş durumdadır. Eli sopalı sivillerin İzmir Enternasyonel Fuarı’ndan hareket ettikleri bilinmekte, fuarın dış duvarı çevresinde bekleme yaptıkları da belgelenmiş bulunmaktadır” dedi.
Kitlesel gösterilerde, kitleyle sıcak temas gerekirse bunun üniformalı kamu görevlilerince yapılabileceğini belirten Güler,“Bu hem hukuksal hem psikolojik gerekliliktir. Aksi halde, devleti temsil edip etmediği bilinemeyen kimselerin şiddet kullanmaları, kitlesel gösterileri provoke eder ve yaşanan güvensizlik istenmeyen pek çok sonucun doğmasına neden olur” dedi.
Birgül Ayman Güler’in TBMM Başkanlığına verdiği, İçişleri Bakanı Muammer Güler’in yanıtlaması istemiyle yönelttiği sorular şöyle:
1) Kitlesel toplumsal olaylara müdahale eden polislerin unvan, görev tanımı ve yetkileri nelerdi? Bunlar hangi mevzuatta belirlenmişti?
2) Resmi ve sivil güçlerin, harekat merkezi olarak İzmir Enternasyonel Fuarı’nı kullandıkları doğru mudu? Doğru ise bu kullanım, hangi mevzuat ve idari işlem çerçevesinde gerçekleştirilmişti?
3) Emniyet güçlerinin yanında yurttaşlara elinde sopa ve demir çubuklarla saldıran bu kişiler sivil polis midi? Kurumunuz bünyesinde ya da başka bir güvenlik kurumu bünyesindeki görevliler midir'
4) Bu kişiler kamu görevlisi değilse, güvenlik güçleriyle ortak hareketlerine ‘olur’ verilmiş midi? Verilmişse neden ve hangi hukuksal düzenlemeye dayanılarak ‘olur’ verilmişti?
5) Bu kişiler kamu görevlisi değilse, kimliklerinin belirlenmesi ve kişilerin cezai takibatı konusunda ne tür iş ve işlemler yapılmaktadı?
6) İzmir kamuoyunda, eli sopalı sivil kişilerden bazılarının Ak Parti Gençlik Kolları yöneticileri oldukları dile getirilmektedir. Buna ilişkin herhangi bir duyumunuz var mıdı? Varsa nasıl bir işlem yürütülmektedi?
Yorum Yazın