İzmir'de doktorlardan tayin tepkisi

İzmir Tabip Odası, Alsancak Devlet Hastanesi'nde görevli Psikiyatri Uzmanı Dr. Haluk Sunday Ataman'ın, poliklinikteki odasının kapısına astığı "Psikiyatri hastasının en az muayene süresi 20 dakika olmalıdır. 10 dakikalık süre ancak 32 randevuya yetmektedir. Yetersiz verdiğim ve yetersiz aldığınız tedavi hizmeti için ortak mücadele etmek gerekmektedir" yazısı nedeniyle Aliağa'ya tayin edilmesine basın açıklamasıyla tepki gösterdi.

Ege Postası
10.03.2016 - 16:43

Alsancak Devlet Hastanesi'nde görevli hekimler, geçen aralık ayında, yoğunluk nedeniyle hastalarına en fazla 3-5 dakika vakit ayırabildiklerini söyledi. Hekimler, 1 ay süreyle, "Hastalarımıza hak ettikleri muayene süresini ayırıyoruz" adı altında bir etkinlik yürüttü. Yapılan açıklamalarda da Sağlık Bakanlığı'nın kendi koyduğu '10 dakikada bir randevu' sistemini ihlal ettiğini öne sürdü. Doktorlar hastalarına 10 dakika zaman ayırmaya gayret etti. Doktorlar seslerinin duyulup, talepleriyle ilgili bir iyileştirme olmasını beklerken, Psikiyatri Uzmanı Dr. Haluk Sunday Ataman, poliklinikteki odasının kapısına astığı yazıyla, "işyeri ortamının huzurunu bozduğu ve açıkça hastaları idareye karşı kışkırttığı" gerekçesiyle Aliağa'daki hastaneye tayin edildi.

TEPKİ GÖSTERİLDİ
İzmir Tabip Odası tarafından Alsancak Devlet Hastanesi bahçesinde yapılan basın açıklamasıyla bu duruma tepki gösterildi. Dr. Haluk Sunday Ataman'ın polikliniğinin kapısına astığı yazıda, "Randevusuz hasta bakılmamaktadır. Psikiyatri hastasının en az muayene süresi 20 dakika olmalıdır. 10 dakikalık süre ancak 32 randevuya yetmektedir. Yetersiz verdiğim ve yetersiz aldığınız tedavi hizmeti için ortak mücadele etmek gerekmektedir. Saygılarımla" denildiği belirtildi. Yazıda, şöyle devam edildi:

"İşte Dr. Sunday Ataman'ın suçu budur! Biz böyle bir açıklama için ödül beklerken, karşımıza ceza çıkmıştır! Gerekçe ise 'işyeri ortamının huzurunu bozmak ve açıkça hastaları idareye karşı kışkırtmak'dır. İnanılacak gibi değildir ama suç budur, ceza da budur! Hastane yönetimi bu hastanenin tarihinde bir ilke imza atarak bir hekimin sürgününe yol açmıştır. Bu sürgünle doktorlara ve çalışanlara açık bir gözdağı verilmiştir. Hekimlerin birliği ve dayanışmasına karşı adeta bir sopa gösterilmiştir. Eğer suçlu aranıyorsa hepimiz suçluyuz. Eğer bu bir suç ise biz hastane doktorları bir ay süre ile açıkça bu suçu işledik. Buradan bütün kamuoyuna sesleniyoruz: Bu bir suç ise biz bu suçu işlemekten onur duyduk ve yine duyarız! Kimse bu haklı etkinliğe ceza vermek hakkına sahip değildir. Kamu Hastanesi Genel Sekreterliği'ne çağrı yapıyoruz: Lütfen bu yanlış kararınızdan geri dönün! İzmir Tabip Odası olarak bu çok büyük haksızlığa karşı meslektaşımızın yanında duracağız ve mesleki ve hukuki olarak sonuna kadar dayanışma içinde olacağız. İnanıyoruz ki, bu yanlış karar yargıdan dönecektir."