Dolar 34,6021
%0.13
Euro 36,3719
%0.19
Altın 2.923,680
%0.2
Bist-100 9.660,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir'de, iki asistan doktorun domuz gribi olmadığı açıklandı

İzmir'de, iki asistan doktorun domuz gribi olmadığı açıklandı

İZMİR'de Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde, domuz gribi şüphesiyle, tedavi altına alınan iki asistan doktordan sevindirici haber geldi. Tabip Odası, testler sonrasında asistan doktorların domuz gribi olmadığının belirlendiğini açıkladı. İzmir Tabip Odası'ndan kritik

  • Ege Postası
  • 03.04.2015 - 13:09
Türkiye’de yeniden ‘H1N1’ paniği yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı son rakamlara göre, Türkiye'de, gripten 57 kişi hayatını kaybetti.Türkiye'de, sık sık günmede gelen domuz gribiyle ilgili İzmir'de, Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde görev yapan iki asistan doktorun üç gündür domuz gribi şüphesiyle tedavi altına alınması hastalığı bir kez daha gündeme getirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi acil servisinde görev yapan asistan doktorun kendi hastanesinde, aynı hastanenin kadın doğum servisinde görev yapan asistan doktorun ise, Ege Üniversitesi Hastanesi'ne domuz gribi şüphesiyle yattığı öğrenildi. Üç gün tedavi altında tutulan doktorlardan alınan örneklere yapılan testler sonrasında, sevindiren haber geldi. Bugün alınan test sonuçları sonrasında ise, asistan doktorların domuz gribi olmadıkları belirlendi. 

Konuyla ilgili İzmir Tabip Odası'ndan da açıklama geldi. Açıklamada, "Domuz gribi haberlerinin internet ortamında yayınlanması üzerine, konuyla ilgili yetkili meslektaşlarımızla görüşülmüştür. Anılan 2 meslektaşımızda domuz gribi teşhisi olmadığı, bu mevsimde görülebilecek başka virütik etkenlere bağlı hastalık tablosu olduğu, meslektaşlarımızın sağlık durumlarının iyiye gittiği öğrenilmiştir" denildi. Açıklamada ayrıca domuz gribiyle ilgili de şu bilgiler verildi:

"Daha önce, bilim insanları ile birlikte yaptığımız basın açıklamasında, çok ciddi bir salgın olmadığını, panik yaratılacak bir durum bulunmadığını, grip sürecinin havaların soğuk gitmesi nedeni ile ötelendiğini ve havaların ısınması ile giderek sönümleneceğini belirtmiştik. Doğal olarak her insan gibi hekimler de her türlü hastalığa yakalanabilir. Burada önemli olan mesleki risk faktörleridir. Sürekli hasta ve hastalığın olduğu çalışma ortamı, diğer toplum gruplarına göre sağlık çalışanlarında bulaşıcı, kimyasal ve radyolojik etkenlere bağlı hastalık riskini çok daha belirgin hale getirmektedir. Hekimler ve sağlık çalışanları olarak zaten bu riskleri bilerek bu mesleği yerine getirmekte ve halkımızın sağlığı için büyük bir özveri ile çalışmaktayız. İçinde bulunulan hastalık ortamı yanında başta asistan hekimlerde olmak üzere kesintisiz 33 saati bulan uzun ve yorucu çalışma saatleri direnç düşüklüğüne yol açmakta ve bu da içinde bulunulan riski çok yükseltmektedir. Ayrıca kötü fiziki mekanlar, hasta ve yakınlarından gelen tacizler moral bozukluğuna yol açarak durumu daha da olumsuz hale getirmektedir. 14 Mart Tıp Bayramında, toplum ve çalışma gruplarına göre çok yüksek riskli bir ortamda çalıştığımızı, yüksek nitelikli ve yoğun emek gerektiren bir iş yaptığımızı belirtmiştik. Meslektaşlarımızın yaşadığı hastalık nedeniyle sağlık çalışanlarının içinde bulunduğu durumu tekrar kamuoyu ile paylaşıyor, yıpranma tazminatı, düşük ücretler ve çalışma ortamı ile ilgili olarak yetkilileri gerekenleri acilen yapmaları konusunda tekrar uyarmak istiyoruz." (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.