Kınay 'yolsuzluk' iddialarını yargıya taşımıştı: Savcıdan takipsizlik kararı

EGEPOSTASI- Karabağlar'ın Belediye Başkanı Emine Helil İnay Kınay,  seçim kampanyasıyla ilgili yapılan haberlerin yalan olduğu iddiasında bulunmuştu.

Başkan Kınay, başkan yardımcısı Burcu Uğantaş'ın eşi, Karabağlar Belediyesi'nde Karbel yönetim kurulunda yer alan Koray Uğantaş ve Helil Kınay’ın kampanyasını yöneten organizatör kardeş Tuncay Baki Uğantaş, Oda Tv'de yayımlanan haberi kendi haber sitelerine taşıyan birçok basın mensubu hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Ege Postası İmtiyaz Sahibi Mithat Umutoğulları, Haber Ekspres haber editörü Büşra Babur, Kırkağaç Haber yetkilisi Dilan Biçer, Oda TV Haber Müdürü Gamze İşler, Haber7 Haber Şefi Ramazan Yıldız, Oda TV temsilcisi Soner Yalçın hakkında suç duyurusunda bulunuldu.

Savcılık, Kınay hakkında yapılan haberlerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek, kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.

İddianamede şu ifadeler yer aldı; 

“Şüphelilerin, suç isnadı içermemek ve lekelenmeme hakkını ihlal etmemek şartıyla, öne sürdükleri iddiaları kesin olarak kanıtlamak gibi bir yükümlülüklerinin bulunmadığı, bu hususun AİHM kararlarında da açıkça belirtildiği, (Thorgeir Thorgeirson v/İzlanda, 13778/88, 25.06.1992) zira basının, kamu görevi üstlenen veya siyasi konumda bulunan kişileri hesap vermeye ve toplum nezdinde şüphe duyulan hususlarda açıklama yapmaya zorlama görevinin de bulunduğu, bu kapsamda da şüpheliler tarafından öne sürülen iddiaların soruşturma veya kovuşturma sonucunda ortaya çıkan görünür gerçeğin kanıtlanamaması halinde dahi basın özgürlüğü kapsamına gireceği, aksinin kabulü halinde basın özgürlüğüne orantısız bir sınırlama getirilmiş olacağı, kaldı ki şüpheli Gamze İŞLER müdafii tarafından UYAP üzerinden sunulan savunma dilekçesi ekinde bulunan belgeler ve mesaj kayıtları göz önüne alındığında, şüphelilerin yalnızca soyut iddialara dayanmadıkları ve haber kaynaklarından elde ettikleri bilgilere göre görünen gerçeklik üzerinden haber yaptıklarının kabul gerektiği,

Yapılan haberlerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında olması, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ve 10 maddeleri ile lekelenme hakkı kapsamında şüphelilerin ifadelerine başvurulmadığı, Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, şüpheliler tarafından yapılan haber içeriğindeki ifadelerin, müştekilerin onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayan, belirli bir suç isnadı içermeyen, işlenmediği bilindiği halde müştekiler hakkında adli veya idari soruşturma başlatılmasını sağlamaktan ziyade siyasi ve toplum nezdinde yaptırıma tabi tutulmalarına yönelik, ifade ve basın özgürlüğü kapsamında bulunduğu hususları göz önüne alındığında somut olay açısından hakaret ve iftira suçlarının yasal unsurlarının oluşmadığı anlaşılmakla, Anlatılan olay ve tüm dosya kapsamına göre soruşturmaya konu olay ile ilgili olarak kamu adına KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞINA,"