Kürkçü Adalet Bakanı'na sert çıktı: Sırıtma önündeki dilekçeyi imzala!
İZMİR'de, Tutuklu Aileleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TAYD DER), Şakran Cezaevi'ndeki hükümlü Ali Alp'in hayatını kaybetmesiyle ilgili basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına destek veren HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu beyaz toros açıklamasından dolayı eleştirdi, Adalet Bakanı Kenan İpek'e, “Sırıtma, önündeki dilekçeyi imzala" dedi.
- Ege Postası
- 22.10.2015 - 12:57
CEZAEVLERİ, KALANLAR İÇİN ZULÜM ARACINA DÖNÜŞÜR
Milletvekillerinin cezaevleri ziyareti için, önlerine, bakanlık oluru konduğunu anlatan Kürkçü, “Burada hukuk ihlallerini, cezaevlerini gözlemek, izlemek çalışanların sorunlarını dinlemek üzere bu kurumlara girmeleri milletvekillerinin, sadece hakları değil, görevleri de aynı zamanda. Ama bunun önüne, Adalet Bakanlığı oluru kondu. Devlet memurunun, milletvekilini hareketleri bakımından kısıtlandığı, izin verdiği gibi bir saçmalık haline sokuldu. TBMM bu açıdan kendi onurunu koruyacak davranışları gerçekleştirmedi. Bizde şikayetleri denetleme görevini yapamıyoruz. Bu iddialarını hepsi sahici. Burada ifade edilenlerin 80 kat fazlası bize ulaşıyor. Şakran Cezaevi'ni, cezaevleri komisyonu üyesi olarak ve kendi gördüğüm gerekler üzerene ziyaret ettim. Buralarda gördüğüm gerçekler ile anlatılanlar arasında büyük bir gerçeklik var. Cezaevlerindeki bu şikayetler ve işkencelerde de genellikle çatışma dönemlerinde artıyor. Türkiye'de ne zaman çatışma yükselirse, savaş sloganları karşılıklı haykırılmaya başlanırsa cezaevleri de, oradakiler için kamu kurumu olmaktan çıkar. Siyasi sebepler üzerine cezaevine konulmuşlar için zulüm aracına dönüşür" dedi.
BAŞBAKAN BEYAZ TOROSLARLA, MÜDÜRÜ 19 ARALIK'LA TEHDİT EDER
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu, Van'daki beyaz toros açıklamasından dolayı da eleştiren Ertuğrul Kürkçü, “Başbakanın 'biz gidersek beyaz toroslar gelir' kafasıyla, tayin edilen yeni müdür de, 'biz sizlerle 19 Aralık'tan tanışıyoruz' demesi paralellik gösterir. Başbakan beyaz toroslarla, cezaevi yöneticileri de,19 Aralık katliamlarıyla tehdit eder hale geldiler. Tüm cezaevlerinin hakimi artık jandarma olmuştur. Jandarmanın, bölgedeki tüm çatışmalardan sonra kapıldıkları infialle, cezaevlerinde tutsak olanlardan çıkarmak yönünde intikamcı bir yönteme yönelmektedirler. Cezaevleri bir savaşa aracı haline dönüştürülmüştür. Bunlar devam ederse kayıpların yükselteceği ortadadır" dedi.
SIRITMA ÖNÜNDEKİ DİLEKÇEYİ İMZALI
Adalet Bakanı Kenan İpek'ten de, cezaevlerini ziyaret etmesi için verdiği dilekçeyi imzalamasını isteyen Ertuğrul Kürkçü, “Adalet bakanının sırıtamayacağı bir şey söylüyorum. Cezaevinde dış müdahale olmaksızın, IŞİD suikastçıları oraya girmeksizin, çatışma olmaksızın orada insan ölüyor. Bunu bizzat cezaevi yöneticileri yapıyor. Adalet bakanına sesleniyorum. Sırıtma önündeki dilekçeyi imzala. Bu senin mecburiyetin. Ben milletvekiliyim. Cezaevine gideceğim, önümden çekil, onların aileleriyle aralarına girme, tutuklu ve hükümlüler, hastaneye sevk edilecekleri zaman onur kırıcı yöntemlere tabi tutma" dedi.
BU BİR REHİN KÜLTÜRÜDÜR
Basın açıklamasında bulunan HDP İzmir Milletvekili adayı Dr. Zeki Gül de, cezaevi nüfusunun rekor nüfuslara ulaştığını aktardı. Son üç yılda cezaevi nüfusunun arttığını da ifade eden Dr. Zeki Gül, “AKP'nin, iktidar olduğu dönemde,180 bini aşan cezaevi nüfusundan bahsediliyor. Bir bakan, bu rakamın 250 bine çıkacağını söylüyor. Cezaevlerinde, sağlık alanlarında ek sorunla var. Yaşamının son deminde olan çok sayıda tutuklu ve hükümlü, halen cezaevindedir. Hayata huzurla veda hakları ellerinde rapor olmasına rağmen, izin verilmiyor. Bu bir rehin kültürüdür" dedi. Basın açıklamasında, tutuklu annesi Naime Karar da, cezaevlerindeki koşulları eleştirdi, düzeltilmesi gerektiğini söyledi. (DHA)
Yorum Yazın