Dolar 34,1623
%0.08
Euro 38,1653
%-0.21
Altın 2.918,510
%-0.51
Bist-100 9.777,00
%-0.53

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Olgun Atila, 'Bornova insan haklarının merkezi olacak'

Olgun Atila, "Bornova insan haklarının merkezi olacak"

Türkiye'nin insan hakları konusunda iyi bir karnesi olmadığına dikkat çeken CHP Bornova Belediyesi Başkan Aday Adayı Olgun Atila, yaşanan sorunun insanın bireysel haklarına değer verilmemesinden kaynaklandığını söylerek, "Yargı süresinin uzun olması gerekçesiyle tutuklanan CHP İzmir Milletvekilimiz Mustafa Balbay, 5 yıl sonra özgür bırakıldı. Bu mu insan hakk? Yargılama süresini hükümlü olmaya dönüştürürseniz orada insan haklarından bahsedemezsiniz. Yurttaşlarımızın yaşadığı benzeri sorunların önüne geçmek ve onlara destek olmak amacıyla Bornova'da bir danışma merkezi kuracağız" diye konuştu.

  • Ege Postası
  • 10.12.2013 - 15:06
İZMİR - İnsan hakları ihlalleri ve yargılama süresinin uzunluğu nedeniyle yurttaşların ciddi sıkıntılar yaşadığını ifade eden CHP Bornova Belediyesi Başkan Aday Adayı Olgun Atila, yerel yönetimlerin bu konuda, hem örnek olması hem de soruna çözüm olacak formüller üretmesi gerektiğini söyledi. Seçim çalışmaları kapsamında Bornovalılarla bir araya gelen Atila, Türkiye'nin en güncel sorunlarından bir tanesinin insan hakları ihlalleri olduğunu söyledi. Dünya İnsan Hakları Günü'nün kutlandığı bir dönemde, temel hak ve özgürlüklerin yasalarla güvence altına alındığı Türkiye'de, yaşanan gelişmelerin kaygı verici olduğunu vurgulayan Atila, “Toplumsal, ekonomik ve kültürel hakların Anayasa çatısı altında güvencede olduğunu söylüyoruz. Ancak yaşanan gelişmeler, işlerin hiç de böyle yürümediğini ortaya koyuyor. Halbuki bireysel özgürlük, adil yargılama ve keyfi tutuklamaların önüne geçilmesi gibi konular insan haklarının en temel başlıklarını oluşturuyor. Buna rağmen bakıyorsunuz, CHP İzmir Milletvekilimiz Mustafa Balbay, 4 yıl 277 gün sonra özgür bırakılıyor. Gerekçesi ise yargılama süresinin uzunluğu. Gezi Parkı olaylarında da benzer bir durum yaşandı. Orada da demokratik tepkisini dile getiren insanlara karşı orantısız bir şiddet uygulandı. Böyle bir ortamda Türkiye'de insan haklarının olduğunu söyleyebilir misini? Tabi ki, hayır” diye konuştu.

İnsan hakları konusundaki çalışmaların, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu'nun 1948 yılında hazırladığı İnsan Hakları Evrensel Bildirisi ile uluslar arası bir nitelik kazandığını hatırlatan Atila, “Bu bildirinin özü insanların ırk, cins, dil, din ya da toplumsal könen ayrımı gözetmeksizin aynı olduğu; buna bağlı olarak da insan haklarının hiçbir kişi, grup ya da zümreye devredilemeyeceği gerçeğini içerir. Bu noktada siyaset yapan veya ülkenin yönetiminde söz sahibi olan kişilerin, insanın varoluşundan gelen bu haklara titizlikle özen göstermesi gerekir. Adı üstünde bir 'haktan' söz ediyoruz. Dolayısıyla bunu bir lütufmuş gibi göstermenin insanlığa yapılacak en büyük ihanetlerden birisi olduğunu düşünüyoruz” ifadesinde bulundu.

YEREL YÖNETİMLERİN ROLÜ

İnsan haklarının korunması noktasında sadece ulusal ya da uluslar arası politikalara değil aynı zamanda yerel yönetimlere de büyük iş düştüğünü kaydeden Atila, “Bizler yaşadığımız toplumun birer parçasıyız. Onunla birlikte yaşar ancak kendi insani özelliklerimizle birey olarak var oluruz. Bu ait olmak ile birey olmak arasındaki ince bir çizgidir. Bu sınırın netleşmesi ancak insan haklarının sağlanmasıyla mümkün olur. Yerel yönetimlerin bu konuda yürüttüğü projelerin önemli olduğunu düşünüyoruz. Sonuçta, özgürlük önce yakın çevrede başlayan bir gerçektir” dedi.

İNSAN HAKLARI DANIŞMA MERKEZİ

Bu gerçekten hareketle Bornova Belediyesi'nin de çalışmalar yürütmesi gerektiğinin altını çizen Atila, “Üzerinde çalıştığımız projlerimizden birisi de İnsan Hakları Danışma Merkezi'ni ilçemize kazandırmak. Peki bu merkezin temel amacı n? Öncelikle yurttaşların ihtiyaç duyduğu konularda, özellikle de hukuki meselelerde, onlara danışmanlık yapmak. Yaşam hakkı ihlal edilen fakat maddi imkansızlıklar nedeniyle nereye başvuracağını bilemeyen birçok yurttaşımız var. Onlara en azından danışmanlık hizmeti verseniz, hem insanlık hem de demokratikleşme adına yapacağınız en önemli işlerden birisi olur. Biz ayrım gözetmeden siyaset yapma düşüncesindeyiz. Dolayısıyla İzmir Barosu öncülüğünde hayata geçirmeyi planladığımız bu merkezin kapısı, herkese açık olacak” diye konuştu.

İNSAN HAKLARI KOMİSYONU

Yasal düzenlemeler nedeniyle il ve ilçelerde insan hakları komisyonlarının oluşturulduğunu hatırlatan Atila, bu komisyonların daha aktif olması için devletin etkin şekilde destek vermesi gerektiğini bildirdi. Bunun sağlanması durumunda amacına uygun bir çalışma yapılacağını açıklayan Atila, sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bu komisyonlar sadece şekil itibariyle var olacaksa ona sözümüz yok. Ancak gerçekten yurttaşların sorunlarına çözüm üretilecekse, o halde devletin etkin şekilde bu komisyonlara destek vermesi gerekir. Bunu sağladığınız taktirde yurttaşın gözünde 'devlet' olarak itibarınız olur.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.