Dolar 34,6904
%0.26
Euro 36,7503
%0.37
Altın 2.961,830
%0.92
Bist-100 9.652,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Seçime giremeyen DSP'de 'istifa' sesleri; İzmir'den sürpriz aday

Seçime giremeyen DSP'de 'istifa' sesleri; İzmir'den sürpriz aday

24 Haziran'da yapılacak genel seçimlere giremeyen Demokrartik Sol Parti'de (DSP), kriz çıktı. Partinin seçime girememesinin sorumlusu olarak Genel Başkan Önder Aksakal'ı gösteren DSP eski İzmir İl Başkanı Ayşe Hazal Beytaş, Aksakal ile bütün parti organlarına istifa çağrısında bulundu. Beytaş, Önder Aksakal'a hitaben yazdığı açık mektubunda, DSP Genel Başkanlığı'na adaylığını da açıkladı. Seçime giremeyen DSP'de 'istifa' sesleri

  • Ege Postası
  • 29.04.2018 - 09:32

24 Haziran'da yapılacak genel seçimlere giremeyen ve kurultaya hazırlanan DSP'de, istifa sesleri yükseldi. DSP'nin çeşitli kademelerinde görev yapan ve aynı zamanda DSP'nin kurucusu olan Rahşan Ecevit'e yakınlığıyla bilinen partinin eski İzmir İl Başkanı Ayşe Hazal Beytaş, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal'ı istifaya çağırdı, genel başkanlığa aday olduğunu açıkladı.

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ve Başkanlık Divanı ile Parti Meclisi (PM) için açık bir mektup kaleme alan Beytaş, "Ülkenin ve özellikle de partinin içine düşürüldüğü hazin durum en az benim kadar sizi de üzüyordur" sözleri ile başlayıp, istifa çağrısında bulundu. Beytaş, mektubunda şunları yazdı:

"Önder Bey, partimizin bugünkü durumunda, sizden önce, sizin oturmuş olduğunuz koltuğu işgal edenlerin payı elbet çok büyük. Ancak bugünkü durumda DSP’nin kurumsal kimliğini temsil eden sizsiniz ve sadece kendi adınıza değil onlar adına da cevap vermek size düşer. Artık su götürmez bir şekilde sizin de dahil olduğunuz bu kadronun DSP’nin bugünkü duruma düşmesinden birinci derecede sorumlu olduğu gün gibi aşikâr."

"MUHALİFLER CEZALANDIRILDI"

Ayşe Hazal Beytaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu mevcut durumu sizin de kabul etmeniz bugünkü koşullarda elbette çok önemli. Kabul etmeniz içten bir özeleştirinin ilk adımı olması açısından çok önemli. Sayın Aksakal, sizin de hatırlayacağınız gibi başka bir parti lehine partimiz 2007 yılındaki genel seçimlere girmemişti. Partimizin en üst organları olan Parti Meclisi ve Başkanlık Divanı yetkilerini aşarak DSP Tüzüğü’nün 59. Maddesi’nin (Kurultay kararı dışında hiçbir parti organının DSP’yi seçimlere sokmama yönünde bir yetkisinin bulunmamakta) açık hükmüne rağmen bunu yapmışlardı. Daha sonra toplanan olağan kurultaylarda da bu durum ele alınmadı ve maalesef bir ilke ve kural partisi olan partimiz, genel başkan ve diğer parti yöneticilerinin tüzük dışı davranışlarını rahatlıkla sergiledikleri bir yer haline geldi. Merkez Disiplin Kurulu ise tüzüğün üzerine yüklediği yükümlülükler doğrultusunda kararlar vermek yerine muhalifleri cezalandırma mekanizmasına dönüşmüştü."

24 HAZİRAN ELEŞTİRİSİ

Mektubunda, Şişli eski Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün, DSP'ye katılması ürecini de eleştiren Ayşe Hazal Beytaş, satılarının sonunda ise Önder Aksakal ile bütün parti organlarına istifa çağrısında bulundu. Beytaş mektubunu, şu sözlerle tamamladı:

"Bazı faydalar sağlamak uğruna partinin ilkelerini hiçe saymanın bir örneği de Mustafa Sarıgül’ün partimize geçişi sırasında yaşandı. Bu olay, siyasi bir hülleydi. Son olarak sizin bir televizyon kanalında yaptığınız talihsiz konuşmada DSP’yi milletvekili pazarlığının bir ögesi haline getirmiş olmanız, DSP’nin bir ilke partisi olmaktan ne kadar uzaklaştığını gösteren net bir kanıt olmuştur. Partinin parasının çarçur edilmesi, varlıklarının elden çıkartılması, genel seçimlerde üyelerinden bile oy alamamış olması gibi olağanüstü vahim tutum ve davranışlara değinmiyoruz bile. Sayın Aksakal; siyasetçilik oyununuzu gidin kendi sağ ve sığ dünya görüşünüze uygun partilerde oynayın. Rahşan ve Bülent Ecevit'lerin kurmuş olduğu DSP'yi lütfen artık kişisel ve ucuz siyasi amaçlarınıza alet etmeyin. Şu anda elinizde bulunan şey sadece tabele, koltuk ve mühürdür. Bunlar bir partiyi parti yapabilseydi, DSP’nin seçimlere girmemesi söz konusu bile olamazdı. Ancak parti demek örgüt, mücadele, düşünce, direniş demektir, her şeyden önemlisi sağlıklı yapılanma demektir. Bunlar olsaydı elbetteki bu parti seçimlere girecekti. Bu eksiklikleri  anlamak, affetmek inanın çok zor. Böylesi bir gafletin ve umursamazlığın sorumlusu olan başta siz olmak üzere bütün parti organlarını, Bülent Ecevit'in kemiklerini daha fazla sızlatmadan istifaya davet ediyorum." (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.