Susam bakkalları Meclis’e çağırdı
CHP İzmir Milletvekili ve Sanayi Ticaret Komisyonu CHP sözcüsü Mehmet Ali Susam, İzmirli bakkalları hipermarket yasasının görüşmelerine katkı koymak amacıyla Meclis’e çağırdı.
- Ege Postası
- 13.01.2014 - 11:11
İZMİR - İzmir Bakkallar ve Bayiler Odası Genel Kurul’unda konuşan Susam, “Perakende piyasasını düzenleyecek bir yasanın bulunmaması, haksız rekabetin devam etmesine neden olmaktadır. Israrlı takibimiz sonucunda hükümet, bir yasa taslağı hazırladı, odaların ve piyasanın görüşlerini toplamaya başladı. Kanunu istemeyen lobiler bu kez de etkin olmazsa yerel seçimden sonraki dönemde görüşmeye açılabilir. Bu süreçte tüm esnaf ve sanatkarımız ile esnaf teşkilatlarının desteğini istiyor onları Meclis’e davet ediyorum. Sizlere o komisyonlarda konuşma, görüşlerinizi ve sıkıntılarınızı birinci elden dile getirme imkanı tanırız. Kendiniz gelemiyorsanız, görüşlerinizi mektupla, faksla ve maille Bakanlara, başbakana milletvekillerine iletin. Esnaf ve sanatkarın gücünü ve kendi yasasına ne kadar sahip çıktığını gösterin. Meydanı hipermarket lobilerine bırakmayın” dedi.
Sokak arasındaki marketler
Bu yılın sonuna kadar ülke genelindeki AVM sayısının 368’e yükseleceğini söyleyen Susam, “Bu rakamla övünen bir siyasi anlayış bulunuyor. Ancak bunun ötesinde mahalle aralarına küçük mağazalarda kurulan ucuzluk marketleri var. Bazılarının mağaza sayısı iki binleri aşmış durumda. Toplamda milyonlarca metrekarelik satış alanına sahipler. Büyük satın alma güçleri ve uluslar arası fonları kullanarak çok küçük kazançlarla haksız rekabet yaratıyorlar” diye konuştu.
Bu mağazaların birincil amacının kazanç değil toplam satış alanı ve pazar payını genişletmek olduğunu ifade eden Susam, “Elde ettikleri geliri büyük ölçüde yeni mağaza açıyorlar. Türkiye’nin perakende pazarında yüzde kaç aldıklarına, toplamda kaç metrekare satış alanına sahip olduklarına bakıyorlar. Çünkü buradaki asıl beklenti belirli oranın üzerine çıktığında işletmeyi yabancı bir şirkete satmak. Dünyadaki birçok büyük ve ünlü mağaza, Türkiye’de sıfırdan mağaza açıp çalışmak yerine böyle kurulu sistemleri satın almayı düşündüklerini açıkça söylüyor zaten. Türkiye 75 milyonluk nüfusu ve canlı perakende pazarıyla yabancı şirketlerin iştahını kabartıyor” dedi.
Değeri yeni anlaşılıyor
Diğer meslek odalarının perakende piyasasını düzenleyecek bir yasaya ihtiyaç olduğunu yeni anlamaya başladığını ifade eden Mehmet Ali Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pek çok büyük meslek odası, bizim yıllardır yaptığımız mücadeleye dudak büktü, bazıları “bakkalın devri geçti” dediler. Bugün ürettikleri o anlı şanlı sanayi mallarını hipermarketlerin raflarına koyabilmek için satın almacı genç bir çocuğun önünde iki büklüm olmak zorunda kalınca, yaptığımız mücadelenin önemini kavradılar.
Oysa esnafa getirdiklerinde onlardan raf parası, gondol başı parası, yeni mağazaya katılım payı gibi indirim isteyen yoktu; raflar açıktı. Üstelik bakkal ürünleri satarken veresiye yazarak kendi kısıtlı sermayesini bile üretici lehine kullandırıyordu.
Oysa hipermarketin sattığı ürünün parasını, satıştan altı ay sonra ödemeye başlıyor. Ticaret Kanun’a üç ayda ödeme zorunluluğunu o dönem yürüttüğümüz mücadeleyle, büyük güçlükle koydurabildik. Dev sanayi şirketleri, ürünlerini satacak bir pazar olmadan, en iyi malları üretseler de bir anlamı olmadığını kavradı. Bu nedenle ulusal pazarın yabancı şirketlerin hakimiyetine girmesinin en önemli sakıncası buradadır.”
Yorum Yazın