Yönetmen koltuğundan tarlaya
Uzun yıllar film, dizi ve reklam filmlerine yönetmenlik yapan Mustafa Yaşar, baba ocağı İzmir'in Çeşme ilçesine yerleşerek çiftçiliğe başladı.
- Ege Postası
- 23.03.2016 - 12:59
25 yıl yönetmenlik yaptığını anlatan Mustafa Yaşar, Çeşme'ye yerleşme sürecini şöyle anlattı: "Uzun yıllar İstanbul'da çalıştıktan sonra yaşamıma Çeşme'de devam etme kararı verdim. Kızım dünyaya gelmişti. Eşimle aldığımız kararla, her şeyi İstanbul'da bırakarak Çeşme'ye geldik. Başka bir yere de gidebilirdik; ama toprağına büyük bir aşkla bağlı olduğum evime dönmeyi tercih ettim. Bu bölgede, her karış toprakta hangi bitkinin olduğunu az çok biliyorum. Büyüklerimizden gördüğümüz, tanıdığımız otların ve çeşitli bitkilerin, gelişen tıbba göre de ne işe yaradığını öğrenmeye başladım."
Tarımla ilgili bilgi veren Mustafa Yaşar, hibrit tohumun zararına değinerek şunları söyledi: "Küçük bir çiftlikte, beş tohumun yeşermesini sağlayabilmek istedim. Bu küçük, ama işlevi büyük olan çiftlikte tohum sayısını olabildiğince artırmayı hedefledim. Tarlama hiçbir şekilde hibrit tohum sokmam. Çünkü, hibrit tohumların sadece sebze ve meyvelere değil, toprağa da ciddi bir zararı var."
"HER ŞEYİ ZAMANINDA EKERİM"
Organik tarımın koca bir yalan ve palavra olduğunu öne süren Mustafa Yaşar, sözlerine şöyle devam etti:
"Genetik değişimli değilmiş gibi gözükse de aslında genetiğiyle oynanan sertifikalı tohumlara organik diyebilirsiniz; ama organik değil. Ben inanmıyorum. Antalya'da büyük üreticiler 'organik' üretim yaptığını söylüyor. O zaman şikayet ettiğimiz hibrit ortada kalmıyor. Demek ki problem var. Bana göre doğru olan doğal ürün, doğal tohum. Benim babam ve dedemden bir tohum kaldıysa, o tohumla ben bütün ömrümü geçirebilirim. Hatta seçerek, ıslah ederek o tohumu geliştirebilirim. Zaten tohumda temel prensip ıslahtır. Mendel'den bu yana böyledir. Mendel, genetiğin babasıdır. Genetikle oynamamıştır, sadece ıslah etmiştir. Ben de ıslah ediyorum. Ben karpuzu kabağa aşılamıyorum. Her şeyi zamanında ekerim."
Yorum Yazın