"Karaburun'un Parlak Yıldızı": Başarılar, skandallar ve bir aile şirketi
Sevgili okurlar, bugün sizlere Karaburun'un en parlak yıldızından, yani Belediye İlkay Girgin Erdoğan bahsedeceğim.
Kendisi, sadece Karaburun'un değil, belki de yerel yönetim tarihindeki en "yaratıcı" başkanlardan biri. Hani derler ya, "bazı insanlar vardır, dokundukları her şeyi altına çevirir" diye,
işte o insanlardan biri de Erdoğan…
İlkay Girgin Erdoğan, beş yıllık görev süresi boyunca yaptığı "hizmetlerle" değil, yaşattığı skandallarla adından söz ettirdi. Bir kere, Meclis kararıyla kendini belediye şirketine müdür olarak atayıp ”çifte maaş alması... “
Ah, ne arif bir hareket!
Ekonomik kriz zamanlarında bile, kendi ekonomisini canlandırma konusunda gösterdiği çaba takdire şayan.
Ve ah, o muhteşem yaratıcılık!
Belediye bütçesi 6 milyon lira açık verirken, halasının kızı Yıldız Sedef'e 640 saat fazla mesai ücreti ödemesi...
İlkay Girgin Erdoğan'ın yanı sıra yeğeni Derya Efe Girgin 'zimmet', eşinin akrabası Mali Hizmetler Müdür Vekili Handan Kalalı ile eski Mali Hizmetler Müdür Vekili Gülay Güngör ise 'denetim görevini ihmal ederek zimmet suçunun işlenmesine imkan sağlama' suçundan hakim karşısına çıktı.
Bu, aile bağlarının ne kadar kuvvetli olduğunun ve "aile şirketi" anlayışının yerel yönetimlere ne kadar güzel uygulanabileceğinin bir kanıtı.
Kim demiş, belediyecilikte yenilik yapılamaz diye?
Tabii, her parlak yıldızın etrafında dönen kara delikler gibi, Erdoğan'nın da etrafında dönen bazı "küçük" meseleler var.”
Mesela, zimmet suçundan açılan dava ve 12 yıla kadar hapsi istenmesi...
Ama ne demişler, büyük oyun kurucuların başı, büyük dertlerden ari olmaz.
Halkını ne kadar önemsediğini, onların sesine ne kadar kulak verdiğini...
Ah, ne büyük lider!
İşte size Karaburun'un parlak yıldızı, başarılarla ve skandallarla dolu bir belediye başkanlığı kariyeri. İlkay Girgin Erdoğan belki de yerel yönetimlerde "nasıl olunmaz"ın canlı örneği olarak tarihe geçecek. Ama unutmayın, her şey bir bakış açısı meselesi.
Belki de o, kendi özgün yönetim tarzıyla, gelecek nesillere "farklı" olmanın yollarını gösteriyor.
Kim bilir?
Peki, İlkay Erdoğan’ın yerine aday olmuş Nurşen Balcı, uzun yıllar boyunca Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kadın kolları başkanı olarak görev almış ve CHP'nin üst düzey siyasetinde önemli roller üstlenmiş bir siyasetçi.
Parti içindeki bu deneyimli pozisyonları sayesinde, onlarca seçim kampanyasını yönetmiş ve partinin stratejik karar alma süreçlerinde kritik roller oynamıştır. Siyasetteki bu uzun soluklu kariyeri, Balcı'nın parti politikaları ve kampanya yönetimi konusunda geniş bir deneyime sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Evet, Nurşen Balcı, CHP'nin il kadın kolları başkanlığını yapmış, uzun yollardan geçmiş bir siyasetçi.
Ve evet, Karaburun’da "ithal adayı" diyorlar…
Ama gelin görün ki, bu eleştiriler ne kadar yersiz, ne kadar haksız!
Karaburun, yerli nüfusunun azlığı ve İzmir'den aldığı ciddi göç ile adeta bir mozaik. Bu durum, siyasi dinamikleri de oldukça ilginç kılıyor.
Ve işte tam bu noktada Balcı'nın deneyimi devreye giriyor. Uzun yıllar boyunca CHP içinde kazandığı tecrübeyle, Karaburun'un bu karmaşık yapısını "anlamakta ve yönetmekte" kimse onun eline su dökemez.
Peki, yapılan bütün protestolara, atılan bütün iftiralara rağmen Balcı'nın bu işin üstesinden geleceğine ve başarılı olacağına neden bu kadar eminiz?
Çünkü Balcı, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir direniş sembolü. Karşılaştığı haksızlıklara rağmen, yılmadan, usanmadan çalışmaya devam ediyor. Bu, onun sadece politik bir figür olmadığını, aynı zamanda bir umut ışığı olduğunu gösteriyor.
Karaburun'da Belediye Başkanı Erdoğan’ın Balcı'ya yaptırdığı baskıya rağmen bu işin üstesinden gelecektir.
Ve bu zorlu görevde, onun deneyimi, sabrı ve diplomasisi, Karaburun için bir dönüşüm fırsatına dönüşebilir. Balcı, bu mozaik yapıyı bir araya getirip, herkesin sesini duyabileceği bir harmoni yaratabilirse, işte o zaman "ithal adayı" eleştirileri de tarihin tozlu sayfalarında yerini alacaktır.
Sonuç olarak, Nurşen Balcı'nın Karaburun'da başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek. Ancak bir şey kesin ki; onun bu mücadelesi, politika dünyasında nadir rastlanan bir azim ve kararlılık örneği. Ve belki de, tam da bu yüzden, Karaburun için en doğru aday ı. Yani, sevgili okurlar, "ithal aday" eleştirileri bir kenara, Karaburun'un değişim rüzgarı esmeye başladı bile.
Ve bu rüzgarın adı Nurşen Balcı!