AK Parti İzmir'de kafaları karıştıran atama!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son günlerde sıkça sarf ettiği ‘metal yorgunluğu’ sözlerinin ardından AK Parti teşkilatlarında bir kesimin rahatsız, bir kesimin de memnun olduğunu ifade etmek gerekiyor.
Erdoğan'ın açıklamasından sonra gözler bir anda teşkilatlara çevrildi. Ve istifalar peş peşe gelmeye başladı.
AK Parti bu istifalarla hareketlenirken, İzmir'de neler olacağı merakla bekleniyor. Özellikle AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican'ın "koltuğunda kalıp kalamayacağı" teşkilatlarda en fazla konuşulan konuların başında geliyor.
Kimine göre gidecek, kimine göre kalacak...
Ancak genel kanı Delican'ın istifasının alınacağı yönünde...
Bu işin bayramdan sonra netleşeceğini düşünüyorum.
AK Parti’de bayramdan sonra başlayacak ilçe başkanlığı seçimlerine kiminle gidileceğine genel merkez karar verecek.
İl Başkanı’nın yaptığı yanlışları en fazla kaleme alan biri olarak, gelinen süreçte neler olabileceğini önümüzdeki günlerde detaylı bir şekilde yazacağım…
Son günlerde gündemi meşgul eden olaya ve ardından yaşananlara dikkatinizi çekmek istiyorum... İl Başkanı Delican'ın büyük hata yaptığını düşünüyorum ...
Neden mi'
Öncelikle İl Başkan Yardımcısı Mehmet Tozlu'nun kendisine ait haber sitesinden İl Başkanı Delican'ın istifa ettiğini yazması kesinlikle doğru bir davranış değil.
Uzun zamandan beri ikili arasında çekişme olduğu teşkilat içinde konuşuluyordu. Bu olay, İl Başkanı Delican ile İl Başkan Yardımcısı Mehmet Tozlu arasındaki çekişmeyi de ortaya çıkardı.
Tozlu, Delican'ın kendisinden kurtulması için eline iyi bir fırsat verdi. Ve ilk yapılan yönetim kurulu toplantısında Delican, Tozlu'yu görevden aldı. Zaten muhtemelen olacakları sezen Mehmet Tozlu yapılan yönetim kurulu toplantısına katılmamış.
Bu arada görevden alınan Tozlu'nun yerine gelen isim ise çok tartışma yaratacak!
Aslında şunu söylersem yanlış olmayacak...
Mehmet Tozlu bir taşla iki kuş vurmuş olacak...
Neden mi'
AK Parti İzmir İl Başkanı Delican, Dış İlişkilerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Tozlu’nun yerine, AK Parti'de daha önce Tanıtım ve Medyadan Sorumlu İl Başkan Yardımcılığı yapan İl Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Deniz Şimşek’i getirdi.
Mehmet Deniz Şimşek ile Köksal Çakıcı, İl Başkanı Delican’ın prenslerinden...
Özellikle Şimşek, 7 Haziran seçimlerinde İl Başkanı Delican tarafından o dönem Genel Başkan Yardımcısı olan Nükat Hotar'ın seçim boyunca yanına verilen isim...
Şimşek, yine o dönem Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan Başbakan Binali Yıldırım, Yıldırım’ın Danışmanı Ömer Sertbaş ve Milletvekili Atilla Kaya hakkında söylediği sözler yüzünden teşkilatın tepkisini çeken isim... O dönemlerde "Ahmet Davutoğlu Başbakan oldu, bundan sonra Binali Yıldırım ve yanındakiler bir yere gelemez" diyen kişi...
Ve bunlara benzer onlarca vukuatı olan isim...
Bence en önemlisi ve en tehlikelisi ise, FETÖ ile ilişkisi olduğu iddia edilen iş adamına yakınlığı olan kişi...
Kendisi geçtiğimiz aylarda FETÖ soruşturması kapsamında "Örgüte finans desteği sağladıkları" iddiasıyla tutuklanan ve ardından tahliye edilerek ve yargılanmasına tutuksuz devam edilen Metehan Kavuk'un yakın arkadaşı…
Oysa AK Parti Genel Merkezi’nin "FETÖ ile yakınlığı, ilişkisi olduğunu duyduğunuz, hatta şüphelendiğiniz biri dahi olursa onları delege seçimlerine yazmayın" diyerek yaptığı uyarılara rağmen İl Başkanı Delican'ın bu atama ile Genel Merkezin bu uyarısına dikkate almadığını görüyoruz.
Bu yorumumdan Metehan Kavuk’u suçlu ilan ettiğim düşünülmesin...
Ancak, hakkında bu konuda dava açılmış ve yargılaması devam eden biriyle ilişkisi olan bir kişinin AK Parti İl Yönetiminde olması bana göre değil, AK Parti teamüllerine göre yanlış...
Delege seçimlerinde gözaltına alınan kişilerin tespit edilmesinden sonra bu isimlerin istifası alınmış ve delege listelerinden çıkarılmıştı. AK Parti'de FETÖ’ye karşı ciddi mücadele veren teşkilatın yönetim kadrolarında, adı terör örgütüyle anılan kişilere yakınlığı bulunanların barınması nasıl açıklanabilir'
AK Parti teamüllerine göre bu kişinin il yönetiminde olması mümkün değil. Ne diyor genelge: "Bir kişinin FETÖ ile ilgili bir yakınlığı hatta yakın olduğuna dair şüpheniz varsa bile" onu teşkilatın içinde barındırmayın...
Belki de sayın İl Başkanı bu konuda bilgi sahibi değildir diye kendisini bilgilendirdim. Bundan sonra bu konuda bir şey yapmaması durumunda, bu kişi ile ilgili ortaya çıkacak olan herhangi bir olumsuz durumdan sorumlu olacağını buradan hatırlatmak isterim...