Cep telefonu moda olunca...
Cep telefonları yeni moda olmuştu. İlkin, cep telefonu alanlarla, “Ayranı yok içmeye, tahtırevanla gider helâya, ”diyerek alay eden, İbrahim Yılmaz, sonunda dayanamadı… kendisi de bir cep telefonu edindi. Kim, nasıl kaktırdıys? Edindiği Motorola marka telefon neredeyse yarım kilo geliyordu. İlk günler, hem taşırken hem konuşurken zorluk çekiyordu.
Politika sokağında, tanısın, tanımasın kişileri kara mizahla karakterize ederken etrafındakileri gülmekten kırıp geçiren, sohbetlerinin tuzu biberi, bir zamanlar İzmir Milletvekili Süleyman Genç’in yıllarca çantacılığını da yapan İbrahim Yılmaz, özel idare binasındaki makam odasında, İl Genel Meclis Üyesi arkadaşları ve kendini ziyarete gelen köy muhtarlarıyla sohbet ediyordu.
Bir ara odadakilerden izin isteyerek helâya gitti. Odadan adımını dışarıya atar atamaz masanın üzerindeki telefona sarılan Kemalpaşa İl Genel Meclis Üyesi Ali Zeybek, Cumhuriyet gazetesindeki Tayyar Eraslan’ı arayarak, İbrahim Yılmaz’ın cep telefonuyla helâya gittiğini haber verdi.
Tayyar Eraslan, fırsatı kaçırmadı. Hemen İbrahim Yılmaz’a telefon etti. Helâda işini bitirmek üzereyken telefonu arka arkaya çalınca İbrahim Yılmaz’ın eli ayağı birbirine dolaştı… güçlükle telefonu açtı… arayan Tayyar Eraslan’dı:
-Alo İbrahim nerdesin'
-Tayyar… nerede olduğumu bilmiyor musu? özel idare binasındayım yav!
-İbrahimciğim, özel idare binasında olduğunu biliyorum da şimdi neresindesin'
-Tayyar, sabah sabah kafayı mı yedin… neresinde olduğumdan sana ne kardeşim'
-İbrahimciğim, hemen kızma... bir şeyi sormak için aramıştım: “Senin için sağa kaydı diyorlar… doğru mu'
-Tayyar, şimdi sırası mı bunu? Bırak da donumu toplayayım yav!
Politika sokağında, tanısın, tanımasın kişileri kara mizahla karakterize ederken etrafındakileri gülmekten kırıp geçiren, sohbetlerinin tuzu biberi, bir zamanlar İzmir Milletvekili Süleyman Genç’in yıllarca çantacılığını da yapan İbrahim Yılmaz, özel idare binasındaki makam odasında, İl Genel Meclis Üyesi arkadaşları ve kendini ziyarete gelen köy muhtarlarıyla sohbet ediyordu.
Bir ara odadakilerden izin isteyerek helâya gitti. Odadan adımını dışarıya atar atamaz masanın üzerindeki telefona sarılan Kemalpaşa İl Genel Meclis Üyesi Ali Zeybek, Cumhuriyet gazetesindeki Tayyar Eraslan’ı arayarak, İbrahim Yılmaz’ın cep telefonuyla helâya gittiğini haber verdi.
Tayyar Eraslan, fırsatı kaçırmadı. Hemen İbrahim Yılmaz’a telefon etti. Helâda işini bitirmek üzereyken telefonu arka arkaya çalınca İbrahim Yılmaz’ın eli ayağı birbirine dolaştı… güçlükle telefonu açtı… arayan Tayyar Eraslan’dı:
-Alo İbrahim nerdesin'
-Tayyar… nerede olduğumu bilmiyor musu? özel idare binasındayım yav!
-İbrahimciğim, özel idare binasında olduğunu biliyorum da şimdi neresindesin'
-Tayyar, sabah sabah kafayı mı yedin… neresinde olduğumdan sana ne kardeşim'
-İbrahimciğim, hemen kızma... bir şeyi sormak için aramıştım: “Senin için sağa kaydı diyorlar… doğru mu'
-Tayyar, şimdi sırası mı bunu? Bırak da donumu toplayayım yav!