İzmir'i bekleyen son!
CHP, 31 Mart yerel seçimleri öncesi adaylarını dört grup halinde açıkladı.
24 Ekim’de 105, 14 Kasım’da 147, 6 Aralık’ta 212 ve son olarak 18 Aralık’ta da aralarında İstanbul, Ankara, Antalya ve Adana’nın da bulunduğu 70’e yakın belediye başkanını belirledi.
İzmir örgütünün heyecanlı bekleyişi sürüyor.
Artık son düzlüğe girildi diyebiliriz.
CHP PM 4 Ocak’ta toplanıp ilk olarak belediye yönetimi rakip partilerde olan adayları açıklayacak. Bu tarihte İzmir’den 8 ilçe açıklanabilir.
Bir sonraki PM toplantısı 16 ya da 17 Ocak olarak düşünülüyor. Ancak netleştirilmedi.
İzmir örgütü esas olarak işte bu tarihe kilitlendi.
İzmir’de belirsizlik sürerken aday adayları sahada harıl harıl çalışıyor.
Bir yandan da “yeni dönem için yokum diyen” İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu hem veda turları düzenliyor hem de potansiyelini gösteriyor.
Genel Merkeze “bensiz sakın burada Büyükşehir adayını belirlemeyin” mesajı veriyor.
Her ne kadar CHP’nin kalesi İzmir olsa da o kalenin en yüksek burcunda Aziz Kocaoğlu oturuyor.
Bu yadsınamaz.
Ve CHP’nin kırsalda alamadığı oyu tek başına partiye kazandırıyor.
Şimdi Aziz Kocaoğlu’nun olmayacağını varsayarsak partinin kırsalda sıkıntı yaşayacağı aşikar.
Çünkü Bayındır, Tire, Ödemiş, Bergama gibi ilçelerde Kocaoğlu’nun oyu partinin üzerinde..
Şimdi burada iki durum var.
Birincisi Aziz Kocaoğlu’nun yokluğunda, atanacak adayın kırsaldaki oyları toplayamaması durumunda CHP’nin ciddi sıkıntı yaşayacağı sinyalleri geliyor.
İkinci durum da şu ki; AK Parti’nin ülke genelinde kırsalda güçlü olduğunu hesaba katarsak Egeli olan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin İzmir’in kırsalındaki oyları toplama ihtimali daha yüksek. Çünkü dediğim gibi o bölgelerde seçmenlerin çoğu CHP’ye değil, Aziz Kocaoğlu’na oy veriyor. Kocaoğlu yoksa oylar AK Parti’ye kayabilir.
O zaman CHP daha da fazla sıkıntı yaşar.
Buradan şu sonuca ulaşabiliriz. Madem Büyükşehir Adayı değişiyor.
O zaman iş ilçe belediye başkanlarına düşüyor.
Yani CHP’nin bu seçimi kazanmasının yolu ilçelerden geçiyor…
Demem o ki; Kocaoğlu’nun yokluğunda CHP’de bu seçimi güçlü ilçe belediye başkanları sırtlar. Bunun için de genel merkezin mevcut belediye başkanlarını değerlendirirken ince eleyip sık dokuması lazım. Yani bu CHP, hem Kocaoğlu’nun hem de başarılı ve güçlü ilçe belediye başkanının kaybını kaldıramaz.
Şimdi gelelim örgüte.
İzmir örgütünde bir rehavet var.
Binali Yıldırım’ın bile kazanamadığı İzmir’i Nihat Zeybekci hiç alamaz sanıyorlar.
Oysa Zeybekci o kadar da yabana atılacak bir isim değil.
Eski Bakan olması nedeniyle zaten ismi biliniyor. Denizli’deki başarılı belediye başkanlığını da bölgede zaten bilmeyen yok.
Bakanken sık sık İzmir’e geldi. İş dünyası ile iç içe.
Yaklaşık 1 aydır sahada çalışıyor.
Ayağının tozuyla yıllardır tartışılan, Karşıyaka Stadı’nın işini çözerek İzmir’de kangrene dönmüş sorunları “ben çözerim” mesajı veriyor.
Bence ilk golünü attı bile!
Karşıyaka taraftarı ona minnettar.
CHP’nin adayı bile belli değil.
Hadi belli oldu.. Tartışılacak, küsülecek vs. vs.
Diyelim ki bunlar olmadı.
Belki yeni aday tanınma sorunu yaşayacak.
Bakın bunlar hep soru işareti.
Şurada seçime ne kaldı.
İşte bu soru işaretleri ve rehavet zaman geçtikçe CHP’nin aleyhine işleyecek.
Partinin İzmir’de uzun yıllardır yerelde iktidar olması sebebiyle iktidar şımarıklığı yaşadığını düşünüyorum. Daha önce İstanbul, Ankara gibi mega kentlerde iktidarını bu rehavetle kaybettiğini düşünecek olursak bu sürecin kehanete ihtiyacı yok.
Eğer CHP bu şımarıklığına devam ederse İzmir’de de aynı kaçınılmaz sonla karşılaşabilir.
Parti kurmayları bunları göz ardı etmesin..
Yoksa kaybı ‘Büyük’ olur.