Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Mahir Polat, aynı resti keşke İmamoğlu'na da çekmiş olaydı…

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından CHP içinde başlayan tartışmalar delege seçimleriyle birlikte zirve yaptı… Özellikle delege seçimlerinden sonra ilçe ve illerde oluşacak olan tablo partide yeni oluşacak kadroların da kaderini belirleyecek.

Delege seçimlerinde ne yapacağı merakla beklenen Büyükşehir cephesinden seçimlere karışmama kararı çıkmıştı.

Diğer taraftan ilçe belediye başkanlarının ne yapacağı konusunda ise CHP içinde siyaset yapanların tahmin etmesi zor bir durum değil… Hele hele seçimlere 8 ay kala ilçe belediye başkanlarının kongrelere müdahil olmamasını beklemek çok gerçekçi bir yaklaşım olmayacaktır…

CHP’de milletvekillerinin seçimlere karışması normal, MYK üyelerinin karışması normal, YDK üyelerinin karışması da normal, hatta meclis üyelerinin karışması normal ama CHP’li belediye başkanının karışması anormal öyle mi?

Parti üyesi olan belediye başkanının delege seçimlerine karışması neden anormal onu da anlamış değilim…

Tabii bir de hangi belediye başkanının karıştığı önemli…

Eğer desteklediğiniz belediye başkanı karışıyorsa sesiniz çıkmayacaktır…

Oysa İzmir’de ‘delege seçimlerine belediye başkanları karışmasın’ diyenler günlerdir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “DEĞİŞİM ÇAĞRILARINA” neden sessiz kalıyor… Genel Başkan değişimine karar veren belediye başkanları delege seçimlerine mi karışmamalı?

Şaka gibi değil mi?

Gelelim CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YSK) üyesi olan İzmir Milletvekili Mahir Polat’ın bugün yaptığı ve İzmir’de belediye başkanlarını “TEHDİT” ederek aba altından sopa gösteren açıklamalarına…

Keşke Polat, bir genel merkez yöneticisi olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun genel merkeze yönelik “DEĞİŞİM” açıklamalarının ardından İzmirli belediye başkanlarına yaptığı tonda “Sen belediye başkanısın görevini yap CHP içinde siyasete karışma” demiş olsaydı…

Aynı resti ona da çekmiş olaydı…

Polat açıklamasında belediye başkanları ile ilgili ne diyor “İş vaadiyle sürece dahil olmak yönettiğimiz topluma ihanet olur. A belediye başkanının, yönetmesi gereken bir kent var. Temizliğini, parkını, bahçesini, sosyal yardımından kesip sadece siyasi rant devşirmek için işçilik maliyetlerini yükseltirse o kişi topluma ihanet eder. Bunun yanı sıra partinin dokusunu kendi lehine değiştirmek isterse partiye ihanet eder. Bunun bedeli de çok açık olur.”

Ee şimdi “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?” demezler mi adama Mahir bey…

Geçmiş dönem delege seçimlerinde sonuna kadar giren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in siyasi arkadaşları seçimlere karıştığında neden sesiniz çıkamadı?

Çünkü onlara gücü yetmezdi…

Hatta YDK’ya girmek için ihtiyacı bile vardı…

Bakın aklıma geliverdi hemen!

O dönem AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Mahir Polat’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını savunduğu bir açıklamasından sonra Polat’a yönelik “kurultay dönemine kadar açıklama yapar ve kurultaydan sonra susar” demişti…

Hakikaten de öyle oldu!

İşte o zaman da söylenseydi bugün de söyledikleri destek görür, kıymetli olurdu…

Mahir Polat’ın bugün yaptığı açıklama Bornova Belediye Başkanı ve onun siyasi arkadaşlarına yönelik bir siyasi “intikam“ açıklamasından başka birşey değil…

Hatta ve hatta haddini aşan bir açıklama olmuş…

Uzun yıllar İl Başkanlığı yapmış Ali Engin'i, Kemalpaşa gibi AK Parti'nin güçlü olduğu bir bölgede 2. defa seçim kazanmış Rıdvan Karakayalı,  Bornova’da yaptığı çalışmalarla örnek alınan bir belediye başkanı olan Mustafa İduğ’u açık açık hedef alması onlarla ilgili konuşurken, üst perdeden konuşması tam anlamıyla konuşmak gerekirse hadsizlikten başka bir şey değil…

Ali Engin ve Rıdvan Karakalı için  “Elbette ki siyasi görüşlerini beyan etmek onların da hakkı. Elbette ki benim söylediğim çerçevede” il başkanı gibi partinin örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı gibi konuşmuş…

Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ için söylediği sözler ise üst perdenin zirvesi…

Ne diyor vekil Polat; “Ben Mustafa İduğ'u belediye başkanı yaparken, Mustafa İduğ sadece castrol satan bir yağ bayii değildi ki... Daha önce partide delege seçimlerine gelmiş, oy kullanmış, meclis üyesi olmuş biriydi. Onu getirip parti koridorlarında dolaştıran insanlardan bir tanesi benim, o genel merkez koridorlarında ellerinden tuttuğum gibi, ellerinden tutup aşağı indirmeyi de bilirim.”

Şimdi bunu yaparsın yapmasına da bakalım yeni genel merkez oluşurken sen nerede olacaksın?

Ama Mahir Polat’ı bir konuda takdir ettim.

Yıllarca sessiz sedasız siyaset yapan alttan alta siyaset yapan Polat'ın açık açık tavır alarak açıklama yapması çok takdir ettiğim bir konu…  

Hele gele açıklamasında öyle sözler sarf etmiş ki;

“Tespit edersem; hiç kimsenin gözünün yaşına bakmam. … Tilki gibi dolaşan belediye başkan yardımcısının gözünün yaşına bakmam… Siyasi rant devşirmeye çalışanla hesaplaşırım…”

Polat'ın bir hesaplaşması var kesin…

O da Bornova’da kendisinin karşısında olan ve onunla yürümeyen CHP’liler ile ama bu kadar sert açıklama yapıyor ve hatta biraz da ileri giderek parti suçu işleyerek, partililerini ve belediye başkanlarını yerden yere vuracak kadar gözü dönmüş şekilde açıklama yapıyorsa bu da şu anlama geliyor; "işler istediği gibi gitmiyor”  

Bunun başka açıklaması yok.

Mahir Polat’ın açıklamalarına baktığımızda bunu başka bir partili yapmış olsaydı acaba disipline verilir miydi?

Bence verilirdi… 

Ve Polat bence bu beyanatı ile disiplin suçu işlemiştir…