CHP’li Susam, Zeytinyağı için ‘Kamu Spotu’ istedi

Zeytinyağında üretim girdilerinin son 10 yılda 4 kat artmışken zeytinyağı fiyatlarının sadece 1,5 kat arttığını söyleyen Susam, “Eskiden 500 ağaç zeytini olan bir zeytin üreticisi zengin sayılırdı. Düğün dernek yapar, her yıl yanında parası artardı. Şimdi 500 ağaç zeytini olanın yaptığı masrafı bile karşılayacak durumda değildir. Türkiye'nin zeytin tarımı politikasında bir belirsizlik var. Gemlik tipi zeytin, Türkiye'nin her tarafına dağıldı, arz fazlası nedeniyle fiyat tutmayınca havuzlardan zeytinler 60 kuruşa alınarak yağlığa gönderiliyor” dedi.

Tarım stratejik sektör

Tarımın dünyada su ve enerjiyle birlikte en stratejik alanlardan biri haline geldiğini ifade eden Susam, “Tarım artık ekonomide büyüme ve yoksulluğun azaltılmasında kritik bir rol üstleniyor ve yeni iş olanakları sağlıyor. Organize tarım bölgelerinin oluşturulması ve dünya nüfusunun artışıyla paralel olarak tarıma yatırım yapılması gerekmektedir. Türkiye’nin de üretim ve pazarlama vizyonu olan,  sürdürülebilir, rekabetçi, bilgiye ve inovasyona değer veren bir tarım politikasına ihtiyacı var” diye konuştu.

Hayvanın sütü boğazına yetmiyor

Hükümetin tarım konusunda bir vizyonu bulunması gerektiğini ifade eden Susam, “İzmir Ticaret Borsası ve ziraat meslek örgütleri büyük bir gıda fuarını İzmir’e kazandırılarak tarıma dayalı turizmin geliştirilmesi, inovasyon ve AR-GE merkezleri kurulması, İzmir’de canlı hayvan pazarı ve piyasası oluşması, fidancılığın geliştirilmesi gibi vizyon önerilerini hayata geçirmelidir. Tarım kesimindeki 17 milyon kişi bugün mutlu değildir. Süt üreticisi zor durumdadır. Çiftçinin kendi sözüyle dile getirmek gerekirse, “Hayvanın sütü boğazına yetmiyor” Köylümüz, hayvanından aldığı sütün, yaptığı yem masrafını karşılamadığını bu kadar net bir şekilde ortaya koyuyor. Bugün hayvanın sütü boğazın yetmiyorsa, 23 kuruşa mal edilen domates 19 kuruşa, 35 kuruşa mal edilen patates 25 kuruşa, 1,75 TL’ye mal ettiği pamuğu 1,35 TL’ye satıyorsa buradaki politika ve vizyon eksikliğinin sonucudur. Büyük tarımsal işletmelerin yanında, aile işletmeciliğinde olanları mutlu edecek çözüm yollarını bulmaya ihtiyaç bulunmaktadır” dedi.

Küçük üretici için çare kooperatif

Türkiye’de küçük tarım işletmelerinin ağırlıklı olduğunu hatırlatan CHP’li vekil sözlerini şöyle sürdürdü:

“Avrupa’da olduğu gibi küçük üreticinin ayağa kalkmasında en büyük etken doğru ve demokratik örgütlenmiş kooperatifçilik olacaktır. Avrupa’nın bütün ülkelerinin gıda pazarlarında kooperatifler açıkça pazarın lideri durumundadır. Hatta Avusturya’da şeker pancarı, Fransa’da tütün, İrlanda’da hayvancılık ıslahı ve Hollanda’da tahıl ürünleri konusunda kooperatifler tekeldir. Bu yıl Birleşmiş Milletler tarafından Kooperatifçilik Yılı ilan edildi. Biz de bu yılı kooperatifçiliğin geliştirilmesi ve sorunlarının giderilmesi için bir fırsat bilerek ihtiyaç duydukları yasal düzenlemeleri çıkartalım.

Orkinos çiftliği ne olacak'

Balık çiftlikleriyle ilgili ön izni Tarım Bakanlığı vermektedir. Çiftlikler bir yanıyla vatandaşın ucuz ve bol balık tüketmesine katkı koyduğu gibi, diğer yanıyla çevre kirliliği ve turizm beldelerini tehdit eder noktaya gelmiştir. İzmir Seferihisar’da kurulmak istenen orkinos çiftliği de bunun önemli örneklerinden biridir. Dünyada Sakin Şehir gibi önemli bir unvan alan Seferihisar-Sığacık kıyılarında, yapılan hukuk mücadelesinin ardından, orkinos çiftliği kurulması engellenmiştir. Ancak aynı çiftlik aynı noktada orkinos çiftliği kurmak için bu kez de Urla üzerinden süreci tekrar başlatmıştır. Seferihisar’da, Seferihisarlılara rağmen kurulmak istenen bu çiftlik konusunda Bakanlığınızın tavrı ne olacaktır'”