Enerji krizinde sendika son sözünü söyledi
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Enerji-Sen’de örgütlenen GEDİZ EDAŞ (Bereket Holding) işçileri, işten çıkarmalara, taşeronlaşmaya ve firmanın baskılarına karşı direnişlerine bugün yaptıkları basın açıklaması ile devam etti. DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde yaptıkları açıklama ile işverene son uyarısı yapan sendika, talepleri dikkate alınmadığı takdirde, iş bırakarak direniş çadırı kurmaya başlayacaklarını duyurdu.
- Ege Postası
- 09.12.2013 - 18:56
ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Geçtiğimiz günlerde yaptıkları çeşitli eylemler ve GEDİZ EDAŞ önüne (Bereket Holding) yürüyüşler gerçekleştiren DİSK Enerji-Sen işçileri, bugün de sendika başkanlarının desteğiyle DİSK Ege Bölge Temsilciliği’nde bir basın açıklaması düzenledi. Toplantıya DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman, Enerji-Sen Genel Merkez Eğitim Sekreteri Süleyman Keskin, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ferdan Çiftçi, KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Ramiz Sağlam, DİSK’e bağlı sendika başkanları ile Enerji-Sen’e örgütlü GEDİZ EDAŞ işçileri katıldı.
“MÜCADELEDEN VAZGEÇECEK DEĞİLİZ”
Enerji çalışanlarının örgütlenme çalışmaları sonrasında büyük destek aldıklarını açıklayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, yürüttükleri örgütlü mücadelede kesinlikle geri adım atmayacaklarının altını çizerek, “Buradaki birlikteliğimizin amacı İzmir ve Aydın’da Enerji-Sen’in başlattığı örgütlenme çalışmalarının geldiği aşamadır. İyi bir örgütlenme çalışması gidiyor ama maalesef her yerde yaşanan krizler burada da önümüzü çıkıyor. Her ne kadar 6356 sendikalar kanunu çıkararak örgütlenmenin önünü açtık dese de AKP, işverenler sendikal örgütlenmeden korktuğu için her türlü baskı ve şiddeti uyguluyor. İşveren Aydın’da sendikalaşmayı duyar duymaz 3 arkadaşımızı sürgüne gönderdi ama biz bu sürgünlerden bıkacak, örgütlü mücadeleden vazgeçecek değiliz” diye konuştu.
“YA ÇÖZÜM BULUN, YA DA BAŞINIZA ÇALARIZ…”
Sözlerinin sonunda GEDİZ EDAŞ yönetimine ve Bereket Holding yöneticilerine seslenen DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Ya bu soruna çözüm bulun, ya da biz sorunu gelir kapınızda en iyi şekilde çözer ve izah ederiz. Tüm İzmir’i ve Ege’yi, İzmir halkını karşısında görmek istemiyorsa, İzmir’i karanlığa boğdurtmak istemiyorsa bu soruna bir an önce el atmalı. Adı iş sağlığı olan, aslında sadece işçinin sağlığını ve güvenliğini oluşturmayan bir yasayı da alır başlarına çalarız” dedi.
ÇİFTÇİ, KIDEM TAZMİNATLARINA SALDIRIYA TEPKİ GÖSTERDİ
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Ferdan Çiftçi de, “Mücadelenizi çok önemsiyoruz. Özellikle AKP iktidarının emek karşıtı, emek güçlerine yaptığı saldırıları hepimiz biliyoruz. Bugünlerde de kıdem tazminatına ilişkin saldırıları da sonlandırmak üzere çalışmalarını sürdürüyorlar. Mücadele etmeden başarılmıyor. Bize birileri tarafında bahşedilen şeyler olursa yine birileri tarafından maalesef geri alınıyor. Mücadeleyle kazanılan kazanımlar esastır. Biz de TMMOB olarak her zaman olduğu gibi işten emekten yana, halktan yana tavrımızı hep birlikte mücadelenin tarafıyız. Ne sağında ne solundayız tam içindeyiz. Mücadeleniz mücadelemizdir” dedi.
SAĞLAM’DAN “İLERİ DEMOKRASİ” ELEŞTİRİSİ
“AKP’nin ileri demokrasisi bize sürgün ve işten atılma olarak geri dönüyor” diyen KESK Dönem Sözcüsü Ramiz Sağlam ise “Ülkemizde çok uzun süreden bu yana emek örgütlenmesinin olduğu alanlarda hepimizin bildiği bir şey var: Patronlar olaya pek de sıcak bakmıyor. Örgütlenmenin önüne her türlü engeli çıkarıyorlar. Anayasal bir hak olan sendikalaşma maalesef bugün AKP iktidarının ileri demokrasisinde bize sürgün, işten atılma olarak çıkıyor. Tabi o onların görevi, bizim görevimiz de emek örgütleri olarak bu alanda örgütlenen direnen ve örgütlenme mücadelesi veren arkadaşlarımızın yanında olmaktır. Bu ülkede KESK dendiği zaman hem grevin hem toplu sözleşmelerin kamu emekçileri alanındaki tek yegane savunucusu… 2014 yılında bütçeyle ilgili 19 Aralık’ta bir grevimiz var. Bu grevimize de destek bekliyoruz. Ancak birleşirsek kazanabiliriz” ifadelerini kullandı.
“KOŞULLAR DAHA DA KÖTÜLEŞTİ”
Yaklaşık 3 haftadır örgütlenme faaliyeti yürütmeye başladıklarını söyleyen Enerji-Sen Genel Merkez Eğitim Sekreteri Süleyman Keskin, “Yürüttüğümüz örgütlülük kendini öyle aştı ki Aydın’da da yüzün üzerinde arkadaşımız sendikamıza üye oldu. Aynı zamanda bu mücadele Ege’nin her yerine sıçrayacağını biliyoruz. Özellikle özelleştirmelerden sonra zaten kötü olan çalışma koşulları daha da kötüleşti. Çalışma saatleri arttı. İşçi sağlığı ve güvenliği koşulları ve işten çıkarmalar, iş kolu kodlarını dahi “enerji” göstermekten aciz taşeronların iki dudağı arasına bırakıldı. Sendikamız DİSK Enerji-Sen’le bu güvencesizleştirme saldırılarını geri çevirmek, kaybettiğimiz haklarımızı bir bir geri almak için mücadele yürütmeye devam ediyoruz ve bugün İzmir’de bu sorunları dile getirmek için toplandık. Öncelikle 4857 sayılı iş kanunun 2. Maddesinde belirtildiği üzere taşeron uygulaması ya “hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde” ya da “işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde” yapılabilir. Ancak bizim Gediz EDAŞ’ta yaptığımız Arıza-Onarım-Bakım, sayaç okuma ve açma-kesme işlemleri Gediz EDAŞ’ın kendi asıl işidir ve bu işlerin taşerona verilmesi hukuksuzdur. Bununla ilgili Dağıtım şirketlerinde çıkarılmış iş müfettişlerince tespit edilmiş muvazaa kararları mevcuttur. Yapılan itirazlar ve açılan davalar da mahkemeler tarafından reddedilmiştir. Gediz EDAŞ bile bile suç işlemektedir” dedi.
KESKİN’DEN GREV UYARISI
Gediz EDAŞ’ta taşeron bünyesinde çalıştırılan işçilerin yaklaşık 2 haftadır işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadan çalıştırılmasını da eleştiren Keskin sözlerine şöyle son verdi; “İşçiye karşı izlenen tutum, Bereket Holding’in ve Gediz EDAŞ yönetiminin işçinin can güvenliğine bakış açısını göstermekte ve kar elde etme k için işçiler ölüme gönderilmektedir. Eksik çalıştırmadan kaynaklı doğan işçi sağlığı ve iş güvenliği zafiyeti işverenin kar hırsına kurban edilmektedir. Gediz EDAŞ işçilere, 1050, 1100 liraya varan ücretler teklif etti. Ancak daha sonra firmanın böyle bir teklif etmediğini söyledi. Yol, yemek hariç ağır ve tehlikeli sınıfta yer alan enerji sektöründeki işlerin asgari ücreti, asgari ücretin 1.6 katı kadardır. Bu hak da sermayenin kar hırsına kurban edilmek üzeredir. Sermayenin kar hırsı uğruna Gediz EDAŞ bu konuda da suç işlemektedir. Sorunlar giderilmediği takdirde, taleplerimiz dikkate alınmadığı takdirde, tekrar etmek istiyorum ki, işçilerimizle ortak karar alarak bunu uygulamaya koyacağız. İleride uygulayacağımız bir eylem planımız olacak. Bunun içerisinde tesislerin önünde direniş çadırı kurmak da var, iş bırakma da var. Ancak, iş bıraktığımız takdirde, bunun sorumlusu emekçiler değil, bizleri yok sayan holding yönetimi olacaktır.”
Yorum Yazın